“BİLESİNİZ Kİ MEYVESİ YENEN AĞAÇ TAŞLANIR”
TÜRGEV’in artık bir marka haline geldiğini ifade eden Erdoğan, “TÜRGEV artık eğitim ve gençlik konusunda ülkemizin en önemli markalarından biri haline gelmiş durumda. Son yıllarda TÜRGEV’i hedef alan kampanyaların arkasındaki en önemli sebeplerden biridir işte budur. Vakfımız büyüdükçe, hizmetlerinin kalitesini yükselttikçe, faaliyet alanını genişlettikçe aynı şekilde bu saldırılar da artarak devam edecektir. Bilesiniz ki meyvesi yenen ağaç taşlanır. Taşlayanlar ne kadar makbulse şuanda TÜRGEV’e saldıranlarda o kadar makbuldür. Bu tür saldırıları, bu tür ithamları kesinlikle tasvip etmesek te maalesef bunları veya bunlar bizim siyasi hayatımızda sürekli karşılaştığımız hadiselerdir. Ama bu saldırıların gençlere hizmetten başka bir gayesi olmayan TÜRGEV’e ve benzeri kurumlara yönelmesinden gerçekten üzüntü duyuyorum. Buradaki hizmetten rahatsız olanlar esasen kendi belirledikleri format dışında ve kendi inisiyatifleri dışında çalışma yürütülmesini istemiyorlar” şeklinde konuştu.
“TÜRGEV’E SALDIRANLARIN ASLA GENÇLİK DİYE, EĞİTİM DİYE, HİZMET DİYE BİR DERDİ YOKTUR”
“TÜRGEV’e saldıranların asla gençlik diye, eğitim diye, hizmet diye bir derdi yoktur” diyen Erdoğan, “Burada yapılan hizmetleri görüp de bunlara karşı çıkmak akıl, vicdan sahibi kimsenin yapabileceği bir iş değildir. TÜRGEV’in ısrarla siyasi tartışmaların içerisine çekilmek istenmesinin sebebi bu çatı altında yetişen gençlerin inançları, tarihleri, kültürleri, medeniyetleri konusunda elde edecekleri müktesebatlarıdır. Bizde işte tam da bu sebeple TÜRGEV’e sahip çıkıyor, güçleniyor ve hizmetlerinin yaygınlaşmasını arzu ediyoruz. Siyasi tartışmalar yapılan hizmetleri gölgeleme kültürünün ürünüdür ve algı operasyonundan ibarettir. Bugün ülkemizde vakıf hassasiyetinin, vakıf anlayışının en güçlü olduğu kurumlardan biri TÜRGEV’dir. Vakfın kasasındaki her bir kuruşun eğitim hizmetleri dışında kullanılmadığını işin içinde olanlar gayet iyi biliyorlar. Onun için tüm bu iftiralara, yalanlara, algı operasyonlarına kafamızı çevirip vakfımızın asıl amacına yoğunlaşmalıyız. Bu vakfın hayırlı bir niyetle ve hayırlı hizmetler için kurulduğunun bugüne kadarda böyle çalıştığının ben yakın şahidiyim. Bugüne kadar attığı her adımda, yaptığı her hizmette yanındayım ve yanında olmaya da devam edeceğim” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitim, sağlık, emniyet ve adaletle ile birlikte bizim Türkiye’yi üzerinde yükseltmek için 12 yıldır gece gündüz çalıştığımız dört alandan biridir. Öncelikli alandır eğitim. Birinci derece bu var. Dünyanın en eski eğitim kurumlarına üniversitelere ev sahipliği yapan bu topraklar maalesef geçtiğimiz 200 yılda adeta çölleşti. Oysa bizim tarihimizde Buhara’dan, Horasan’dan, Semerkant’tan, Endülüs’ten Kurtuba’ya kadar dönemlerinin en önemli eğitim ve bilim merkezleri olan şehirlerimiz vardı. Aynı şekilde İstanbul ile birlikte Kayseri’den Bursa’ya, Erzurum’dan Manisa’ya kadar pek çok şehrimiz geçmişte eğitim alanında birer yıldız gibi parlamıştır. Devlet ve toplum hayatında yaşadığımız derin sarsıntılar sebebiyle bu ilim yuvaları ya tamamen yok oldu ya kendi kabuklarına çekildi” dedi.
“ÇOK ÇALIŞIP DAHA ÇOK GAYRET GÖSTERECEĞİZ”
Eğitim konusunda özeleştiride bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Eğitim alanındaki kapasite ve fiziki altyapı sorunlarını büyük ölçüde geri bırakmaya başladık. Bundan sonra artık tüm dikkatimizi ve enerjimizi eğitimde kalitenin yükseltilmesine vermek durumundayız. Tabi üniversiteler başta olmak üzere her kademedeki tüm öğrencilere eğitimi hangi ortamda ve hangi imkânlarda verdiğiniz kadar niçin verdiğiniz de önemlidir. Açıkça ifade etmek gerekirse eğitimin amacı ve içeriği konusunda altyapısında gösterdiğimiz kadar ilerleme sağlayamadık. Bu konudaki tüm hassasiyetlerime tüm gayretime rağmen maalesef geldiğimiz yer kesinlikle benim arzu ettiğim ve hayal ettiğim yer değildir. İnşallah bundan sonra ise bu eksiği gidermek için daha çok çalışıp daha çok gayret göstereceğiz” diye konuştu.
Erdoğan burada yaptığı konuşmasının ardından sahneye davet edilen öğrencilerden Hilal Pakyürek ile Sena Kızılarslan kendi el emeği olan tabloları Erdoğan çiftine takdim etti. Erdoğan, daha sonra sahneye davet edilen öğrencilere hediyelerini takdim etti.