TÜRKİYE’Yİ SURİYE YAPACAKLARDI
Terör örgütlerine karşı temmuz ayında kapsamlı operasyon başlatılması doğru bir karar. Yakalanan malzemelere baktığımızda, Sur’daki 11 ton mühimmat gibi, Cizre ve Silopi’de yakalananların niçin buraya sokuldukları aşikâr. Buradaki strateji belliydi, Türkiye’yi Irak gibi Suriye gibi karıştırmaktı. Operasyonlar başlamamış ve cesur kararlar alınmamış olsaydı bu yığınağın nasıl bir sonuç doğuracağı kaygı verici bir durum olurdu. Silopi’de operasyonlar bitti, Sur ve Cizre de bitmek üzere. Sona doğru yaklaştıkça terör olaylarını organize eden çekirdek kadroya yaklaşıyoruz. Burada birçok yabancı keskin nişancı da tespit edildi.
BAKANLAR BÖLGEYE GİDİYOR
Operasyonların ardından yeni süreç hazırlığı yapılıyor. 300 adım tespit ettik. Bakanlıklara görevler verildi. Tüm bakanlar, genel başkan yardımcıları ve milletvekilleri dönüşümlü alanda olacak. Ayrıca belediye başkanlarını topladım. Onlara da görevler verdik. Tam bir gönül seferberliği içinde meseleyi ele alıyoruz. İlçeleri tek tek ele alıyoruz. Geçmişten farklı olarak operasyon sonrasını da planladık. Bakanlar Kurulu’nda eylem planına nihai şeklini vereceğiz. Bölge iş adamlarıyla toplantı yapacağım. Baroların da içinde olduğu STK’lar ile toplantı yapacağım. Çarşamba günü bölgenin bütün mülki yöneticileri ile bu rehabilitasyon planını ve bölgedeki son güvenlik durumunu ele alacağım. Bundan sonra niyetim, her cuma namazını doğu ve güneydoğuda bir başka ilde kılmak. Cumartesi de kalacağım. Eskiden terörle mücadele edilir, diğer boyutlar unutulurdu. Ya da diğer boyutlar olur terörle mücadele aksardı. Şimdi ikisini birlikte yapacak bir strateji gerçekleştiriyoruz.
MAHSUN KIRMIZIGÜL'E CEVAP
Başbakan Ahmet Davutoğlu, terör örgütüne yönelik operasyonları eleştirerek kendisini hedef alan sanatçı Mahsun Kırmızıgül’ün açıklamalarına tepki gösterdi. Davutoğlu, “Beni de hedef alan bazı ithamlarda bulunmuş. Zulmümüze kimse şahit değil ama merhametimize dünya âlem şahit. Kimseye zulmetmedik. Bugün Doğu ve Güneydoğu’da zulmeden PKK’dır. PKK’nın zulmünü görmeden devlete ve şahsen bana dönük ‘zalim’ diyenler bizim hayat geçmişimize de Kandil’dekilerin hayat geçmişine de bir baksın” dedi.
Davutoğlu, “Genelkurmay Başkanı seyahatinizde yer alıyor. Bildiğimiz kadarıyla bu bir ilk. Katılmasının sebebi nedir?” sorusu üzerine, “Bu doğal kabul edilmesi gereken bir husus. Herhangi bir özel anlam vermeye gerek duymuyoruz. Cumhurbaşkanımızın son ziyaretinde, Suudi Arabistan ile yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyi mekanizması kurulmasına karar verildi. Yoğun bir savunma sanayi işbirliği var. O nedenle Genelkurmay Başkanımızın olmasını istedim. Bundan sonra da Genelkurmay Başkanımız bu tür toplantılara katılacak” diye konuştu.
PLANI MARDİN’DE AÇIKLAYACAK
Yeni bir güvenlik planlamasına gidiyoruz. Detaylarını Mardin’de açıklayacağım. Var olan güvenlik yapılanmasıyla bu şeylerin aşılamadığı ortada. Yeni bir güvenlik yapılanmasına ihtiyaç var. Sadece şartlara uygun tedbirler geliştiriyoruz. Burada klasik güvenlik yöntemleri ile başarılı olmanız çok zor. Kapsamlı bir sosyal destek başlayacak. 15 bin öğrenciyi Batman’da eğitime aldık. Ayrıca sağlık hizmetleri aynı şekilde yürüyecek. Gerekirse operasyon yapacağız. Dikkati başka bir yere çekmek için bir başka eylem yapabiliyorlar. Şunu unutmayın, Türkiye’nin Irak ve Suriye sınırı yok şu anda. Her an yeni bir risk oluşabilir.
SÜREÇ DEVAM EDİYOR
Çözüm süreci devam ediyor. Türkiye’de demokratikleşme üzerinden atılacak adımlar bağlamında bir süreçten bahsediyorsak buna hiç bir zaman ara vermedik. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi kapsamında muhatabın halk olduğu sadece bir kesimin olmadığı, büyük bir hareketlenmeyi planlıyoruz. Silahlar sustuğunda, zaten Türkiye özgür bir ülke, herkes fikrini söyleyebilir. Yani “masaya dönülsün, konuşulsun” vesaire. Hayır bunları çok denedik daha önce. Bütün bu silahlı gruplar Türkiye’yi terk edene ve bütün bu mühimmat yok edilene kadar mücadele sürecek.
TEKRARLANAN SINIR İHLALİ
Bu ihlalin olduğu yer bu sefer farklı. Bunu başka türlü değerlendirmeyi gerekli kılıyor. Burada önemli olan NATO’nun öne çıkması ki çıktı. Bu NATO sahası ihlalidir, öyle muamele görecek. İhlalin olduğu Mare-Cerablus hattına yakın. Şu anda Özgür Suriye ordusunun DAEŞ’a karşı başarı kazandığı yer. Burada koalisyon güçleri, DAEŞ’a karşı Özgür Suriye Ordusuna destek için operasyon yapıyor. Rusya’nın bulunmasına gerek yok. Aksine bulunması risk oluşturuyor. Orada bulunarak “Suriye’nin bütün hava sahasında ben etkiliyim” demeye çalışıyor. Bunu koalisyon çerçevesinde de değerlendireceğiz. Suriye’nin o bölgesinde bulunmaları bir mesajdır. Ayrıca şu anda “Rusya ile İran’ın çıkarları tümüyle örtüşüyor” demek doğru değil. Suriye üzerinde ortak bir ittifakları var.
Başbakan şöyle devam etti: “2002’den beri başdanışman, bakan ve başbakan olarak sürecin içerisindeyim. Devletin üst kademesinde uyumlu bir çalışma ortamı yaşanıyor, bu aşağıya da yansıyor. İlk defa asker ve polis bu şekilde ortak bir operasyon yaptı ve kimse kimseden bir şey saklamadı. Şu anda mükemmel bir uyum söz konu. Devletin güvenlik birimleri arasındaki iş birliği çok başarı olarak yürüyor. Ben 2002’de Irak müdahalesi söz konusu olduğundaki işleyişe bakıyorum o zaman herkes birbirinden bilgi saklardı. MİT ile askeri istihbaratın bilgisi uyuşamazdı. Yakın zamanlara kadar da Paralel Yapı nedeniyle benzer şeyler yaşandı. Şimdi istihbarat işbirliği mükemmel. Operasyon işbirliği mükemmel. Bu nasıl oluyor. Süreçleri birlikte yürütmekle oluyor.”
Sur ilçesi Toledo gibi olacak
Operasyonların tamamlanması sonrasında bölgenin kentsel dönüşümden geçirileceğini bildiren Başbakan Davutoğlu, “Sur, Silopi, Nusaybin ve benzer yerlere insanca yaşanabilecek konutlar yapılacak. Tescilli Diyarbakır evleri, camiler, kiliseler, hanlar Diyarbakır’ın mimari dokusuna hiç bir zarar vermeden restore edilecek. Diyarbakır Sur’u öyle inşa edeceğiz ki aynen Toledo (İspanya’nın ortasındaki tarihî şehir) gibi mimari dokusuyla herkesin görmek istediği bir yer haline gelecek” diye konuştu.