Başbakan Davutoğlu, Gölbaşı Vilayetler Evi'nde düzenlenen AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Vefa İftarı'na katıldı. İftar yemeğinin ardından konuşan Başbakan Davutoğlu, büyük hareketlerin bir gelenek oluşturdukları takdirde varlıklarını sürdürebileceklerini söyledi. Bu anlamda AK Parti'nin çok güzel bir örnek teşkil ettiğini belirten Davutoğlu, "14 yıllık tarihimiz, büyük tarihi devinim itibarıyla çok yakın bir tarihtir. Düşünün 1299 Osmanlı Devleti'nin kuruluşu 14 yıl sonra daha Bursa bile fetholunmamış. Ama tohum sağlam atıldı mı, o tohumdan bir fidan, bir fidandan bir çınar, bir çınardan bir ulu devlet ve bir dünya düzeni kuruldu. İşte AK parti hareketi tarihe atılan bir tohumun bugünkü fidanıdır. Bu fidan 14 yıl önce kurucu genel başkanımız ve bu hareketin lideri Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından atıldığında, aslında daha önce bu tohumu atanların silsileleri içinde tam meratibi içinde bugüne yansıyan 21. yüzyılın büyük bir siyasi hareketinin de tohumları atılmış oldu. Bu çerçevede 14 yıl içinde il gençlik kolları başkanlıkları ve gençlik MKYK'sında görev alan arkadaşların tümünü bu toplantıda bir araya getirme imkanı nasip oldu" diye konuştu.
"O DEĞERLERİN BUGÜN SAVUNUCUSUYUZ"
AK Parti'nin yeni bir gençlik idealiyle davası için her türlü fedakarlığa hazır olduğunu belirten Davutoğlu, hiçbir ayrım gözetmeden milleti kucakladığını söyledi. Davutoğlu, 2001'den bu yana bu azim ve kararlılıkla çalıştıklarını anlatarak, "Yüzyılın muhasebesini zihninizden hiç eksik etmeyin. Yüzyıl önce Çanakkale'de şehadete yürüyen dedelerinizin davaları ne ise uğrunda canlarını feda ettikleri bütün o büyük değerler ne ise işte biz onların bugün savunucusuyuz. Eğer aynı fedakarlığı yapmak gerekirse bir an dahi tereddüt etmeden bu fedakarlığı yapacak bir gençliğin habercileri olarak sizleri selamlıyorum. Dolayısıyla AK Parti hareketi bir ahlak hareketi olduğu için aynı zamanda bir gençlik hareketidir. Geleceğe doğru büyük bir vizyonu taşıdığı için bir gençlik hareketidir" ifadelerini kullandı.
"YÜZYIL ÖNCE ECDADIN SAVAŞTIĞI HER YERDE ŞU ANDA KARDEŞ KANI DÖKÜLÜYOR"
Birinci ve İkinci Dünya Savaşı'nda hangi coğrafyalarda savaşlar yaşanmışsa bugün oralarda büyük çatışmaların yaşandığına dikkat çeken Davutoğlu, "Yüzyıl önce ecdadın savaştığı her yerde şu anda kardeş kanı dökülüyor" dedi.
Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"İşte Trablusgarp Savaşı'nın devamı olan Libya yüzyıl önce ve yüzyıl sonra. İşte hala türküleri okunan, okunduğu zaman yüreğimize işleyen Yemen türküleri ile andığımız Yemen, kardeş kavgası içinde. İşte Filistin, son Osmanlı askeri Gazze'den ayrılırken son kalan birlik şehadete eriştiği için Şecaiye adı verilen Kahramanlar Tepesi geçen sene İsrail tarafından bombalanan bölgenin adıydı. İşte Şam-Bağdat, Kut'ül Ammare, 1916'da büyük bir kahramanlık destanı olarak sömürge ordularına Türk, Arap, Kürt, Sünni, Şii, Müslüman, Hristiyan bütün Iraklıların hep beraber Osmanlı Ordusu altında verdikleri savaşın yüzüncü yılını gelecek sene hep beraber idrak edeceğiz. İşte Balkanlarda yarından sonra Srebrenitsa'nın 20. yıl töreni için orada olacağım. Balkan Savaşları'ndan, 1990'lı yıllardan sonra yaşanan büyük acılar. Yüzyıl önce parçalanan coğrafyanın bugünkü hamileri sizlersiniz, AK Parti hareketidir. Yüzyıl önce ete tırnaktan koparırcasına birbirinden parçalanan coğrafyaların, 'Sınır geçiriyoruz' diyerek birbirinden ayrılan köylerin, kasabaların, aşiretlerin, ailelerin bugün eğer birleşme kaderi varsa o kaderi çizecek olan AK Parti kadrolarıdır.
İşte onun için son 4-5 yıldır, üzerimize bu derece gelinmesinin sebebini burada aramak icap eder. Uluslararası medyada Türkiye'yi karalamak için yapılan kampanyalar, Türkiye içinde yürütülen çabalar, çalışmalar, neredeyse AK Parti üzerinden bir büyük rövanşizm içinde yürütülen ve birbirine ihtilaflı birçok grubu bir araya getiren o karalama kampanyalarının arkasında hep aynı gerekçe var. Şundan emin olunuz, eğer AK Parti 2001'de çıkarken savunduğu değerlerden feragat etseydi, eğer AK Parti hareketi savunduğu ahlaki ilkeleri terk etseydi, eğer AK Parti hareketi tarihi duruşunu terk edip Gazze'deki zulme, Mısır'daki diktaya sessiz kalsaydı, Suriye'deki mazlumları kucak açmasaydı bugün muhtemelen bütün o yabancı yayın organlarında AK Parti övgülerle anılırdı. Eğer bugün AK Parti hareketine yönelik bu saldırılar içeride ve dışarıda devam ediyorsa savunduğumuz değerler ve her zaman her yerde ayakta tuttuğumuz tarihi duruşumuz sayesindedir."
"HER HAREKETİN SINAV GÜNLERİ VARDIR"
"Her hareketin sınav günleri vardır" diyen Davutoğlu, "İşte değişik zorlukları son 14 yıl içinde aşarken o sınavları vermiş olmanın büyük onuru ve direnciyle bugünlere geldik" dedi.
Başbakan Davutoğlu, "Neler olmadı ki; darbe çabaları, parti kapatma davaları, e-muhtıralar, Gezi olayları ve dahi niceleri. Şimdi de 7 Haziran sonrasında bütün bu çevreleri neredeyse büyük bir memnuniyete sevk eden temel sebep, AK Parti hareketinin bir şekilde kesintiye uğrayacağına dair duydukları his veya vehimdi. 2001'den bu yana gençlik teşkilatlarını omuzlayan, bütün il teşkilat başkanlarımızın, MKYK üyelerimizin bugün bir araya gelişleri dahi şunun işaretidir: Kim ne yaparsa yapsın bu tarihi duruş üzerinde istikamet üzre yolumuza devam edeceğiz. Allah sırat-ı müstakim üzerinde olanları mutlaka ödüllendirecektir" ifadelerini kullandı.
"MİLLİ İRADEYE SAYGILIYIZ"
Milli iradeye saygılı olduklarını belirtenDavutoğlu, "Çıkan sonucun gereği neyse onun için bir aydır çaba içerisindeyiz. Ama Meclis Başkanlığı seçimi de gösterdi ki AK Parti hareketi 258 arkadaşımızın hiçbir fire vermeden son tura kadar omuz omuza durması göstermiştir ki bu dava emin ellerdedir ve bu davayı engellemek isteyenlere karşı en büyük gücümüz omuz omuza olduğumuz bu haldir. Diğer partiler içinde yaşanan tartışmaları, küçük mevki kavgalarını gözünüzün önüne getirdiğinizde sizlerin hep beraber tohumunu attığınız o gençlik hareketlerinden bu yana AK Parti ne kadar sağlam bir duruş içinde olduğunu görmek mümkün olur" dedi.
Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Hedefimizden hiç sapma olmayacak, bir an dahi tereddüt göstermeyeceğiz. Her zaman aynı heyecanlar 2023 dediysek 2023 demeye devam edeceğiz. AK Parti hareketinin en büyük başarısı, en büyük devrimi başta gençler olmak üzere bütün toplumda büyük bir özgüven inşa etmiş olmasıydı. Şimdi bizim ülke olarak özgüvenimizi sarsmak istiyorlar. Türkiye'de de çevredeki krizlere benzer hükümetsizlikten ya da zayıf hükümetlerden kaynaklanan Yunanistan'da ve diğer ülkelerde gözlenen ekonomik krizler ya da diğer komşu ülkelerde gözlenen siyasi krizlerden medet umanlar var. Biz bu ülkeyi bir an dahi hükümetsiz bırakmamak için her türlü çabayı gösterdik, göstermeye devam edeceğiz. Biz burada diyoruz ki milli iradeye saygılı olacağız ve bu milli iradenin gereğini yapacağız. Ama bütün bu çabaları gösterdikten sonra eğer tekrar milli iradeye başvurmak gerekirse gençlerle birlikte AK Parti teşkilatları dimdik ayaktadır ve yeni bir seçime de hazırdır. Bu andan itibaren bütün Türkiye'de gençlik hareketi bağlamında çok büyük bir seferberliği başlatacağız."
"BÜTÜN PARTİLER KENDİ MUHASEBELERİNİ YAPMAK DURUMUNDA"
Gençlik teşkilatına tavsiyelerde bulunan Başbakan Davutoğlu, özellikle Doğu ve Güneydoğu illerindeki vatandaşlara yönelik, "Birileri Türkiye'nin Doğu'sunda, Batısında doğan gençleri karşı karşıya getirmek için tuzak kuruyor olabilir, birileri seçime bir taraftan girip demokrasi sözcülüğü yapmakla birlikte diğer taraftan terör örgütüyle birlikte şiddetin ve her türlü baskının aracı olabilir. Ama biz bir muhabbet hareketi olarak Türkiye'nin her köşesini birbirine bağlamaya kararlıyız ve Türkiye'de silahlar, terör ve şiddet tümüyle ortadan kalkmadıkça da bu mücadeleyi sürdürmeye kararlıyız. Kimse Türkiye'nin gençlerini düşürerek tekrar kardeş kavgası çıkarmanın hesabı içinde olmamalıdır. AK Parti hareketi için nasıl bir muhasebe, bir yeniden inşa ve ihya dönemi başlamışsa bütün siyasi partiler de kendi muhasebelerini yapmak durumundadır" ifadelerini kullandı.
AK Parti'yi "büyük bir aile" olarak niteleyen Davutoğlu, "Eğer bir gün bu aile içinde Doğu-Batı, Kuzey-Güney şu veya bu etnik ve mezhebi ayrım dolayısıyla herhangi birisi bir farklılık gözetirse işte o zaman sınavı kaybederiz. Biz bir tarağın dişleri gibi yanyanayız. Biz ailenin fertleri olarak bir aradayız. Referansımız tarihimiz, kardeşliğimiz ve aynı kıbleye yönelmiş olmanın o derin ulvi birlikteliğidir" dedi.