Başbakan Davutoğlu, Almanya’da yaşayan vatandaşların daha önceki yıllarda mekanların yetersizliğini dile getirdiğini kaydederek, “Daha önce Almanya’da yaşayan vatandaşlarımız son 62 yıl içinde birçok kereler, geçmiş hükümetler döneminde de hep mekanların yetersizliğinden, burada sağlanan hizmetlerin bu mekanla uyumlu olmadığından, Türkiye Cumhuriyeti bayrağının dalgalandığı mekanların, bu bayrağın hak ettiği gücü ve kudreti temsil etmesi gerektiği talebini hep gündeme getirmişlerdir. Son 12 yıl içinde 230 milyar dolarlardan 830 dolarlara çıkan milli gelirimizle birlikte bütün bu faaliyetleri çok daha iyi şartlarda yapma imkanına sahip olduk. Bu anlamda Berlin Büyükelçiliğimiz dışında bütün başkonsolosluğumuz ki defaten daha önce kendileri ile bir araya geldik. Hepsine verdiğimiz ilk talimat şu oldu: birincisi fiziki mekanlarınızı güzelleştireceksiniz. İkincisi bu fiziki mekanların güzelleştirilmesi yanında vatandaşlarımızla ilişkilerinizde yeni bir zihniyeti devreye sokacaksınız ve vatandaşlarımızla doğrudan ilişki kurarak, onların her birinin meselesi ile ilgileneceksiniz. Üçüncüsü hizmet sürelerinizi, herhangi bir işlem ile ilgili süreyi en az zamanda yapılacak şekilde tanzim edeceksiniz. Yani teknolojiyi yoğun olarak kullanacaksınız. Nitekim Berlin büyükelçiliğimiz dışında birçok başkonsolosluğumuz da bu tür çabalar planlandı” açıklamasını yaptı.
Düsseldorf, Hamburg, Stuttgart Başkonsolosluğu için yeni binalar alındığını belirterek, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Yeni bina aldığımız başkonsolosluklar Düsseldorf, Hamburg, Stuttgart. Bunlardan Düsseldorf’u hizmete açıyoruz. Hamburg ve Stuttgart’ı da tamirat, tadilat faaliyetleri devam ediyor. Büyükelçimiz burada inşallah en kısa zamanda onların da açılışını görmek istiyoruz. büyük tadilat yaptığımız, var olan mekanda tadilat yaptığımız Essen Başkonsolosluğumuz var. Yeni bina aldığımız ve bu yeni bina ile tadilat başlattığımız Main var. İki ay içinde tadilat çalışmaları başlıyor. Ayrıca Münster, Köln ve Nürnberg’de yeni arsa satın aldık ve inşaat için çalışmalara başladık, Frankfurt’ta da yeni bina kiraladık. Şu andaki Almanya’daki faaliyetlerimize bu çerçevede baktığınız da hemen hemen her başkonsolosluğumuz bünyesinde yoğun çalışmalar yürütülüyor. Düesseldorf Başkonsolosluğumuz bu anlamda çok güzel bir örnek olarak 280 bin vatandaşımıza takriben hizmet veren mekanda, Kuzey Ren Vestfalya’da 47 başkonsolosluğumuz var. Bu çerçevede bu fiziki mekânın bu şekilde düzenlenmesi ve ülkemizin gücüne, kudretine uygun bir şekilde tanzimi konusunda çalışmalar yapan arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Düsseldoprf Belediye Başkanı Geisel’e de göstermiş olduğu tüm kolaylıklar için ülkem adına, vatandaşlarım adına tekrar teşekkürlerimi sunuyorum”.
Başbakan Ahmet Davutoğlu gerçekleştirdiği konuşmasında Düsseldorf Belediye Başkanının Düsseldorf’un çok kültürlü bir şehir olduğunu söylediğini ifade ederek, “Gerçekten takdirle dinledim. Yabancı karşıtlığına karşı vurguladığı hususlar, özellikle de Düsseldorf’un çok kültürlü karakterine yaptığı atıflar bizim için teminat mahiyetindedir. Bugün Avrupa kıtamızı, ortak evimizi bekleyen en büyük tehlike yabancı düşmanlığıdır. Dinsel, mezhebi ya da etik olarak ötekileştirme çabalarıdır. Avrupa bu anlamda kıtamızın geleceği bağlamında ayakta tutmamız gereken temel değer insan onuru ve insan onuruna bağlantılı olarak da herkesin kendi dini, mezhebi, inancını yaşayabileceği ortamın sağlanmasıdır. Son dönemde Avrupa’da ortaya çıkan bazı akımlar özellikle de İslamofobik davranışlar ve birçok camiye yöneltilen saldırılar hepimizi için büyük kaygı verici gelişmelerdir ancak bu anlamda Düsseldorf’ta başla Belediye Başkanı olmak üzere sahip olunan yaklaşık, benimsenen tutum bu tür aşırılıkların Düsseldorf’a giremeyeceğinin göstergesi en önemli göstergesi. Biz Almanya-Türkiye ilişkilerini dünyaya örnek ilişkiler olarak görüyoruz. Almanya’daki vatandaşlarımızın mevcudiyetini sadece fiili mevcudiyeti değil, kültürel mevcudiyeti, sosyal mevcudiyetini de Avrupa’yı ve Almanya’yı zenginleştiren bir unsur olarak görüyoruz artık mahiyet çok ciddi şekilde değişiyor” dedi
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLARI ALMANYA’DA EKONOMİLERİNİN LOKOMOTİF GÜCÜDÜR”
Türk vatandaşlarının 62 yıl ön Almanya’ya gelerek yerleştiğini ifade eden Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Bundan 62 yıl buraya helal rızık temin etmek ve alın teri ile geçimlerini temin etmek üzere gelen vatandaşlarımız o zaman için geçici görülmüş olabilirlerdi. Bir müddet sonra Türkiye’ye dönmeyecekleri varsayılmış olabilirdi. Ama yaşanan gerçekler açık bir şekilde ortaya gösteriyor ki artık vatandaşlarımız burada ve çoğunluğu da alman vatandaşı olarak burada kökleştiler. Üçüncü, dördüncü nesle giden bir süreçte Türkiye-Almanya ilişkilerine büyük katkı sağlayan ve iki kimliği bir araya barındıran bir niteliğe kavuştular. Bugün Almanya’da sadece işçi ve emekçi olarak değil iş veren olarak da ciddi bir güce sahip oldular. Birçok güzel örneğini görüyoruz. 90 bine yakın işletme 45 milyar Euro ciro ve 400 bin kişinin çalıştığı iş yerleriyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Almanya’da ekonomilerinin lokomotif gücüdür. Bu anlamda bu varlığın, bu mevcudiyetin bundan sonra da devam edeceğini öngörerek mekanlarımızı güzelleştireceğiz, hizmetlerimizi etkinleştireceğiz. Başkonsolosluklarımız, büyükelçiliklerimiz bütün Avrupa’da özellikle de Almanya’da bütün vatandaşlarımıza yakın ama aynı zamanda da Alman yetkililerle de tam bir işbirliği içinde güzel bir geleceğe yürüme iradesi göstereceğiz her zaman bunu vurguluyoruz. Türk milleti kendi kimliğini korumaya özen gösterir. Ama nereye giderse gitsin her zaman intibak eder. Bu anlamda intibak etme kabiliyetimize de dayalı katılım ve entegrasyon anlayışımız kesinlikle asimilasyon benzeri yaklaşımlara izin vermez. Ancak kültürel varlığımızı korumamamız da entegrasyona bir engel teşkil etmez aksine Avrupa kıtasını zenginleştiren, Düsseldorf’un çoğulculuğuna katkı yapan, Düsseldorf’ta Alman-Türk kültürünün karşılıklı tanışma vesile olan bütün Almanya satında da bu tür çabalarla ortak kültürümüzü karşılıklı saygı içinde geliştiren bir ortamın oluşmasına katkıda bulunur ve karşılıklı saygı içinde eminim Türk-Alman ilişkileri de zamanla köklü bir şekilde gelişecek, derinleşecek. Almanya’daki Türk mevcudiyeti de Almanya’nın asli unsuru olarak, sayın Merkel’le 12 Ocak’ta yaptığımız görüşmede bu konuları ele almıştık. Kendisi de birçok konuşmasında ve birçok alman yetkiliye, takdirle ifade ediyorum, yetkilinin ifadelerinde İslam’ın Avrupa’nın asli dini olduğu gerçeği artık genel kabul edilen bir vaka durumunda. İnşallah gelecek sene Ocak ayında ilkini Türkiye’de yapacağımız Türkiye-Almanya Stratejik İşbirliği Konseyi Mekanizması’yla bu ilişkiler daha da güçlenerek devam edecektir. Ben bu mekanımızın açılması dolayısıyla bizimle birlikte olan Düsseldorf Belediye Başkanı Giesel’e ve biraz önce beni burada ağırlayan ve ayrılmak zorunda kalan Kuzey Ren Vestfalya Hükümeti Başbakanı sayın Hannelore Kraft’a ve bütün Alman yetkililere gösterdikleri kolaylıklar için teşekkür ediyorum. Büyükelçilik mensuplarına, Başkonsolosluğumuzda hizmet edecek olanlara kolaylıklar diliyorum. Bu güzel mekanının hayırlı olmasını diliyorum. Ancak bir şartla inşallah 8 Mayıs-31 Mayıs arasında 13 merkezden biri olarak burada bu salonda yapılacak olan 2015, 7 Haziran seçimlerine katılımı da bir şart olarak öne sürerek inşallah en geniş katılımlı bir seçimi Avrupa’da, Almanya’da ve Düsseldorf’ta gerçekleştiririz. Vatanımız için, milletimiz için Almanya’da yaşayan vatandaşlarımız için hayırlı olmasını diliyorum”
Başbakan Davutoğlu konuşmasının ardından Düsseldorf Başkonsolosluk Binası’nın açılışını gerçekleştirdi. Başbakan Davutoğlu, temasları kapsamında Kuzey Ren Vestfalya yetkililerinin de katıldığı açılışın ardından Düsseldorf ve Dormund’ta Türk toplumu ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya gelecek.
Yaklaşık 1 milyon Türk vatandaşının yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde 4 başkonsolosluk binası bulunuyor. Açılışı gerçekleşen 6 bin 500 metrekarelik alan üzerinde kurulan Başkonsolosluk binası 300 bin vatandaşa hizmet verecek.