Başbakan Ahmet Davutoğlu, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’yle yaptığı basın toplantısında, “Her şeyden önce bundan bir iki gün önce bir bombalı saldırıda vefat eden kardeşlerimize taziyelerimi diliyorum. Bu saldırı da göstermiştir ki şu anda Irak’ın genelinde ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde bu bölgede en önemli konuların başında güvenlik meselesi geliyor. Ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı görevini aldıktan sonra Bağdat’a ve Erbil’e ilk ziyaretimi yapmaktan büyük onur duyuyorum. Son olarak 4 Mart’ta Dışişleri Bakanı olarak buraya gelmiştim. Erbil’i de buradaki kardeşlerimi de çok özlediğimi buradaki görüşmede fark ettim. Bu ziyaretin çerçevesi içerisinde ele aldığımız konular bağlamında 4 husus önem taşıyor. Birisi insani durum. DEAŞ’ın saldırıları neticesinde 2 milyona yakın mülteci yerinden oldu ve büyük kısmı da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi alanına girdi. Türkiye de Suriye ve Irak’tan gelen 2 milyona yakın kardeşimizi ağırlıyoruz. Sayın Barzani’ye de söylemiş olduğum gibi Türkiye bu insani konularda her zaman kardeşlerimizin yanındadır. Duhok’ta 35 bin kişilik 3 kamp inşa ettik. Bundan sonra da insani yardımlarımızı arttırarak sürdüreceğiz. Tabi ikinci alan güvenlik alanı. DEAŞ’ın son aylarda artan saldırıları ve doğrudan Kürt bölgesini hedef alması dolayısıyla ortaya çıkan güvenlik sorununu kapsamlı şekilde ele aldık” dedi.
“IRAK’IN GÜVENLİĞİ TÜRKİYE İÇİN HAYATİDİR”
Irak’ın güvenliğinin Türkiye için son derece önemli olduğunu kaydeden Başbakan Davutoğlu, “Bir kez daha ifade ediyorum Irak’ın güvenliği Türkiye için hayatidir. Kürt bölgesinin güvenliği ise bizim için en öncelikli konudur. Türkiye’nin güvenliğini doğrudan ilgilendiren bir husustur. Görüşmemizde güvenlik ihtiyaçlarını konuştuk ve bölgede güvenlik ve istikrarın temini için birlikte atacağımız adımları detaylı bir şekilde ele aldık. Üçüncüsü siyasi husus. Irak’ta yeni bir hükümet göreve başladı. Dün Bağdat’ta son derece olumlu bir atmosfer gördüm. Irak’ın bütün liderleriyle görüştüm. Bütün Irak’ın oluşturduğu bu yeni hükümet yapılanmasının içinde bundan sonra Irak’ta siyasi olarak olabilecek gelişmeleri de sayın Barzani’yle ele aldık. Dün Bağdat’ta da vurguladığım gibi Irak’ta bütün etnik, mezhebi, dini grupların hak ettiği temsil gruplarına ulaştığı, içselleştirilmiş, herkesi kapsayan bir siyasi yapının oluşması hepimizin tercihidir ve bu yapı Irak’ın geleceğinin garantisidir. Irak’ta hiçbir kesim şu veya bu gerekçeyle siyasi yapıdan dışlanmamalıdır, herkes bu siyasi yapıda temsil gücüne ulaşmalı ve birlikte Irak temsil edilmelidir. Bu sadece Irak’ın başarısı değil, bütün bölgenin başarısı olacaktır. Dördüncü alan ekonomik işbirliği alanı. Irak’ta yaklaşık 12 milyarlık dış ticaretimizin 8 milyar civarını Kürt Bölgesel Yönetimi’yle yapıyoruz. Bu ilişkilerimizin yoğunluğunu gösteriyor. 1500’den fazla Türk şirketi var, 100 binden fazla vatandaşımız burada. Bu ilişkileri derinleştirmeye kararlıyız. Ekonomik alanda, her alanda işbirliğimizi güçlendireceğiz bütün bunları ele aldık. Ben tekrar teşekkür ediyorum misafirperverlikleri dolayısıyla ve kardeşlerime bu saldırıda hayatını kaybeden kardeşlerime bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.
“TÜRKİYE KÜRT BÖLGESİNİN GÜVENLİĞİ İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEKTİR”
Türkiye’nin Kürt bölgesinin güvenliğine her zaman destek vereceğini kaydeden Davutoğlu, “Biraz önce de zikrettiğim gibi Irak’ın bir bütün olarak güvenliği Türkiye için hayatidir. Özelde de sınır bölgemizde olduğu için Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin ve Kürt bölgesinin güvenlik ve istikrarı Türkiye için kendi güvenliğini doğrudan ilgilendiren hayati bir konudur. Türkiye Kürt bölgesinin güvenliği için gereken her türlü desteği verecektir. Bu bizim için her tarihi ve insani hem de stratejik bir konudur. Eğitim konusunu da ele aldık. Bu da dahil olmak üzere güvenlik alanında vereceğimiz destekler artarak devam edecektir. Aslında biraz önce dediğim gibi bu alanda ve bölgedeki sadece Irak içindeki değil, Ortadoğu bölgesindeki gelişmeleri de birlikte kapsamlı şekilde ele aldık. Çünkü artık her konu bir diğeriyle ilişkili” dedi.
“ENERJİ DOSYASI ÖYLE BİR DOSYA Kİ HERKES MAKUL, AKILCI BİR YOLLA DAVRANIRSA SONUNDA HERKES KARLI ÇIKAR”
Barzani’yle enerji meselesi üzerine konuştuklarını da kaydeden Davutoğlu, “Kobani’ye Peşmerge’nin geçişine ilişkin izin vermemiz aslında aramızda oluşan güven ilişkisinin çok çarpıcı bir yansımasıdır. Çünkü bu bölgeler bir taraftan bize komşu bir taraftan Irak içinde de Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne komşu. Dolayısıyla bütün bu konuları birlikte ele almamız ve hareket etmemiz son derece doğal. Bundan sonra da gerektiği zaman, gereken her yerde birlikte tedbir almaya, birlikte güvenlik konusunu konuşmaya ve gerekli tedbirleri almaya devam edeceğiz.
Dün sayın Abadi’yle de bugün sayın Barzani’yle de çok detaylı olarak enerji meselesini ele aldık. Enerji dosyası öyle bir dosya ki herkes makul, akılcı bir yolla davranırsa sonunda herkes karlı çıkar. Eğer bir anlaşma sağlanırsa bundan en çok Türkiye memnun olur. Bunun için de elimizden gelen gayreti gösteririz. Ama Türkiye’nin enerji ihtiyacı açık ve Türkiye verdiği sözlerde her zaman durmuştur. Ben Bağdat’ta ve bugün de Erbil’de gördüğüm atmosferin ümit verici olduğunu söyleyebilirim. Önemli olan bundan sonra bu ümit verici atmosferin eyleme dönüşmesi. Sayın Hakan Fidan’ın bana eşlik etmesi son derece doğaldır. Güvenlik söz konusu olan her yerde istihbarat da en asli unsurdur. Bu çerçevede gerek Bağdat’ta gerek Erbil’de muhataplarla görüşmeler yapmıştır ve bunları da bize rapor etmiştir. Bundan sonra da bu tür temaslar sürecektir” dedi.