"BİZ, İLERİDE ŞEFKAT VE KUDRET MİLLETİ OLARAK ANILMAK İSTİYORUZ"
AFAD’ın milletin kurum geliştirebilme kabiliyetini ortaya koyduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Milletler ve devletler zor şartlarda gösterdikleri refleksler yanında tarihte kalıcılıkları iki önemli unsura borçludurlar. Şefkat ve kudret. O anda o devlet öyle devlettir ki vatandaşlarına şefkat ve kudretle yanaşır. O anlardır ki devletin kudret göstermesi gerekiyor. Marmara depreminde halkımızı yaralayan en büyük unsurlarından birisi devletin bu acılara telafi olarak yaptıklarında ortaya çıkan eksikliklerdir. Deprem yaralarını sarmak çok uzun bir süre aldı. Aynı tecrübe Van depreminde yaşandığında, devlet bütün imkanlarıyla dakikalarla hesap edilen sürede deprem mahalindeydi. Biz, Türkiye’nin ileride şefkat ve kudret milletti olarak anılmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
İnsani boyutu destekleyen birinci boyutun misyon olduğunu belirten Davutoğlu, "İnsani misyonun esası nerede bir insan varsa ve o insan hangi mezhebi dini arka plana sahip olursa olsun ’bana yardım edecek yok mu’ diye sorduğunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve AFAD’ın orada olmasıdır. AFAD’ın çok kısa bir sürede sağlamış olduğu kurumsal kapasiteye şahit olmuşumdur" dedi.
Türkiye’nin yaklaşımını eleştirenlere seslendiğini bildiren Davutoğlu, "Haiti ve Filipinler’deki insanların Türkiye ile ilişkisi insanlık ortaklığına dayanıyor. İnsan söz konusu olduğunda her şey ikinci planda kalır. İnsani bağlamda öylesine olaylar, Somali’de, Gazze’de, Irak’ta, Myanmar’da, Bosna’da ve dünyanın her yerinde son yıllarda yaşadığımız her insani nitelikli olayda Türkiye Cumhuriyeti Devleti orada var oldu, var olmaya da devam edecek" şeklinde konuştu.
"SIFIRINCI DAKİKADA DEVLET VE HÜKÜMET YANLARINDA OLACAK"
İnsani boyutu destekleyen ikinci boyutun da stratejik boyut olduğunu anlatan Davutoğlu, "77 milyon vatandaşımıza seslenmek istiyorum. Allah afet vermesin, Allah bizi zor durumlarla karşı karşıya bırakmasın ama bilsinler ki sıfırıncı dakikada devlet ve hükümet yanlarında olacak. Hükümetin ve devletin ulaşması günler almayacak. Eğer bir vatandaşımız bir yerde zor durumla karşı karşıya kalmışsa diğer devletler ona saygı duyar. Devletin kendi vatandaşlarına olan borcu budur" ifadelerini kullandı.
LİBYA’DAKİ TÜRKLERİN TAHLİYESİ
Libya’daki Türklerin tahliyesine ilişkin değerlendirmede bulunan Davutoğlu, "Bir hafta içinde 15 bin vatandaşımızı 65 ülkeden diğer vatandaşları olmak üzere yaklaşık 25 bin kişiyi on gün içinde tahliye ettik" şeklinde konuştu.
"Bizden hiçbir formal talepte bulunmadığı halde bin 500 Vietnamlı’yı ülkelerine gönderdik" diyen Davutoğlu, "Somali’de kardeşlerimiz açlıktan kıvranırken, bebekler sahra hastanelerinde susuzluktan ölürken, Somali halkı terkedildik mi derken onların ifadesiyle ’ufukta Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının uçağı belirdi ve Somali’nin kaderi değişti’. Somali’de Türk destanı vardır, bu destanı yazan herkesi alnından öpüyorum" dedi.
Bebeklerine AFAD ismi koyan annelerin hiç unutulmayacağını belirten Davutoğlu, AFAD’ın herhangi bir kurum ve bürokratik bir mekanizma olduğunu dile getirdi. AFAD’ın bir devletin şefkat ve kudreti olduğunu vurgulayan Davutoğlu, her bir AFAD mensubunun bu bilinçle hareket etmesini istediklerini ifade etti. Bütün vatandaşları Suriyeli mülteciler konusunda duyarlılığa davet ettiğini belirten Davutoğlu, "O sınır boylarındaki vilayetlerimizdeki halkımız devletimizle birlikte bir destan yazıyor. Hiçbir ülke, kapalı kapılar ardında böylesine bir mülteci yükünü kaldıramazdı. Bizim devletimizin kudreti, milletimizin yüreği var. Sınır boylarındaki yaşayan vatandaşlarımızın yüreği öyle derin ki gelen misafirlerini Ahi Evran’ın sözüyle karşılıyor ’Elini, sofranı, kapını açık tut’. Kapımıza gelene hangi dinden, hangi mezheptensin diye sormayız. Kapımıza merhamet için gelene kapımızı açarız. Bizi 3 yıldır anlamayanlar bizi ve siyasetimizi anlamıyor değiller, onlar milletimizin yüreğini onlar Ahi Evran’ın sözünü anlayamıyorlar" dedi.
’Türkiye, Kobani’ye yardım etmiyor’ diyerek halkı provoke edenlere seslendiğini ifade eden Davutoğlu, "Kobani’den gelen Kürt kardeşlerimiz de bize tarihin emanetidir, onları sahipsiz bırakmadık, bırakmayacağız" diye konuştu.
Gazze saldırıya uğradığında aynı gün Gazze’ye ilaç gönderen kurumların TİKA ve AFAD olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Devlet olmak, bir bedenin uzuvları gibi anında beyinle karar veren bütün uzuvların bir sistemiyle irtibatlanıp alınan talimatları hayata geçirebilecek bir bütüncül stratejinin parçası olmalıdır. Allah, çevremizdeki dost, kardeş halklara zor ve zulüm göstermesin. Ama görürlerse onlara ulaşabilecek bir devlet var" diye konuştu.
"HATIRLADIĞIM ZAMAN HÜZÜNLENDİREN"
Davutoğlu, "Hatırladığım zaman hüzünlendiren, 2002 yılında Irak savaşının hemen öncesinde IMF ile müzakereler vardı, 1 milyar dolar için uzun müzakereler yapardık. Bir IMF kredisinin bir ay önce gelmesi için uzun müzakereler yapardık. O kadar onuruma dokunurdu ki, izzetli bir millet talep eden değil talep edilen olmak zorundadır. O günlerden bugünlere bir yüzyıl geçmedi, sadece 12 yıl geçti. O gün 1 milyar dolarlık kredi için uzun müzakereler yapıp, talepler yapan ülkenin yerinde bugün bir yılda 3,5 milyar dolara insani yardım yapabilen, dünyada en fazla yardım yapan kudretli ve şefkatli bir ülke var. IMF’ye 5 milyar dolar kredi açan bir ülke var" dedi.
"Bundan sonra da AFAD’ın 3 aşamada bu misyonu getireceğini düşünüyorum" diyen Davutoğlu, "Birinci aşama afete ve olağanüstü duruma hazırlık aşaması, o aşamadaki kabiliyetini her geçen gün geliştirebilir. Bütçe imkanlarımızla AFAD’ın yanında olacağız. İkinci aşama, kriz esnasında, kriz yönetimi aşamasında doğru anlık müdahalelerle krizi yönetme aşaması, üçüncüsü kriz sonrasında yeniden inşa edebilme. Bu stratejik planlama içinde AFAD örnek bir kurumsal gelişim sergilemiştir. 5 yıl içinde uluslararası çok az kurum böylesine kurumsal bir marka niteliği kazanmıştır. O isimsiz kahramanlara teşekkürü bir borç biliyorum" şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’NİN SIRF SURİYELİ MÜLTECİLERE YAPMIŞ OLDUĞU YARDIM MİKTARI YAKLAŞIK 5 MİLYAR DOLAR”
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ise, Kobani’de yaşananlara bağlı olarak 2014 yılında Kobanililerin Türkiye sınırına geldiğini anlatarak, "İlk değerlendirmemiz Suriye’nin sınırında mültecileri insani yardıma ulaştırmaktı. 194 bin Kobanili kardeşimiz sınırdan giriş yaptı. Türkiye’nin mülteci politikasında çok eleştiriler alındı, zaman zaman bunu istismar etmeye çalışanlar oldu. Siz, Sünnileri diğerlerini, mesela Kürtleri almazsınız diyenler oldu. Bu mülteci akını başladığı andan itibaren herkesi Türkiye sınırları içine kabul ettik. Biz, Türkiye olarak yardım elini uzatan kardeşimiz elini uzatırken başkasının elini tutmamazlık yapamayız" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin sırf Suriyeli mültecilere yapmış olduğu yardım miktarının yaklaşık 5 milyar dolar seviyesinde olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, uluslararası camianın yaptığı yardım miktarının 265 milyon dolar olduğunu ifade etti.
“SURUÇ’TA TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK BARINMA MERKEZİNİ DEVREYE ALIYORUZ 2015 İTİBARIYLA”
AFAD Başkanı Fuat Oktay da, 2014 yılında AFAD’ın bin yüz 68 olaya müdahale ettiğini belirterek, "Suruç’ta Türkiye’nin en büyük barınma merkezini devreye alıyoruz 2015 itibarıyla. 2015 yılında Türkiye Afet Strateji Belgesi’ni tamamlayacağız. BM tarafından 2016 yılında ilk kez düzenlenecek olan Dünya İnsani Zirvesi’ne ev sahipliği yapacağız" dedi.
Törene, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Genlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, AFAD Başkanı Fuat Oktay, AFAD Çalışanları Sendikası (AFAD-SEN) Genel Başkanı Ayhan Çelik de katıldı. Törende, ’Dünya’da AFAD’ konulu film gösterimi sunuldu.
Davutoğlu, konuşması sonrası AFAD’ın Soma, Ermenek, Van depreminde yardımda bulunduğu çocuklara hediyelerini verdi, çocuklardan bazıları da Başbakan Davutoğlu’na yazdıkları notları ilettiler. Davutoğlu, çocuklarla sohbet etmesi esnasında bir çocuğu alnından öptü. Çocuğun da Davutoğlu’nu alnından öpmesi salonda kısa süreli gülüşmelere neden oldu.