Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, geçtiğimiz haftanın yoğun bir gündemle geçtiğini belirterek, "Hem yurtiçinde hem yurtadışında son derece önemli toplantılara katıldı. Geçtiğimiz salı günü Bilim, Teknoloji Yüksek Kurulunu topladık. Bu, 62. hükümet programında altını çizdiğimiz ilgili bütün bakanlıkların yoğun istişare yaptığı önemli bir toplantı. Arge gelişmeden eğitim kadrosunun niteliksel ve niceliksel dönüşüm yaşamadan Tükiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması mümkün değil. Yaklaşık 7 saat süren toplantıda, özellikle doktora derecelerinde neteliksel ve niceliksel dönüşüm için son derece önemli kararlar aldık" ifadelerini kullandı.
12 Eylül döneminde insanların kıyafetleriyle uğraşılırken bilimin geri plana atıldığına işaret eden Davutoğlu, her ay alınan kararlarla ilgili raporlandırma yapılıp bizzat kendisine arzedileceğini ifade etti. Zeliha Koçak Tufan başörtülü gerçek bir bilim insanının YÖK üyeliğine Bakanlar Kurulu kararıyla atandığını anlatan Davutoğlu, "Biz, insanların kıyafetleriyle inançlarıyla değil beyinlerdeki bilim anlayışıyla üniversitelerimizi ihya içindeyiz. Zeliha hanıma çalışmalarına başarılar diliyorum. Bundan sonra bütün kadınlar eşit haklara sahip olarak yan yana Yeni Türkiye için çalışacak" dedi.
BAHÇELİ'YE SESLENDİ
İkinci toplantının savunma sanayi icra komitesi toplantısı olduğunu belirten Davutoğlu, "Orada da çok önemli kararlar aldık. Milli muharip uçağı, milli savaş uçağı, şu andan itibaren savaş uçağı projemizin tasarım aşamasına geçilmiş bulunuyor. İnşallah 2023 yılında ilk prototif üretiminde kararlıyız. Milli piyade tüfeğinde de ilk aşamada 30 bin üretim olmak üzere seri üretime geiyoruz .F-35'ten önümüzdeki yıllarda toplamda 100 tane tedarik edeceğiz. Savunma sanayi artık millidir, milli olacaktır ve milli bekamızın altyapısını oluşturacaktır. Milliyetçilik, vatanperverlik, Ankara'daki kapalı toplantı odalarında nutuk atarak yapılmaz. Gerçek Cumhuriyetçilik ancak ve ancak Türkiye'nin milli savunma sanayisini kurmasıyla mümkün olur. Sayın Bahçeli'ye buradan sesleniyorum, grup toplantısında birtakım iddialarda bulundu. Kendisinin Başbakan Yardımcılığı döneminde ülkeyi bırakın kendi uçağını yapmayı hayal etmeyi başka ülkelerin envanterinden çıkan silahları almak için hibe peşindeydi" diye konuştu.
"BİZ YETİMLERE, MAZLUMLARA SAHİP ÇIKTIK VE SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Türkiye'nin şimdi hiçbir namerdin önünde boyun eğmeyeceğini belirten Davutoğlu, "Milli savunma ve bu stratejik toplantılar yanında Türkiye'nin vicdanını yansıtan önemli bir toplantıya daha katıldı, AFAD'ın kuruluşunun 5. yılı. Şefkati olmayan devletler tiranlaşırlar, kudreti olmayan devletler acizleşirler. Savunma sanayi icra komitesinde aldığımız kararlar kudretli bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti için alınan kararlardır. AFAD 5 yıl içinde daha önce birçok farklı bakanlıklara dağılan fonksiyonları birleştirerek oluşturduğumuz bir yapı ve bizim vicdanımızı, merhametimizi, mazlumlara dönük olarak bizim uzattığımız eli temsil ediyor. Elini açık olan Ahi Evran'ın, bir olun diri olun diyen Hacı Bektaşı Veli'nin felsefesini temsil ediyor. Kudret bir olmaktır, iri olmaktadır, diri olmaktadır. Merhamet ve şefkat, elini, kapını, sofranı açık tutmaktır. AFAD toplahtısında hepimizin gözyaşlarına boğulmasına yol açan Rua kardeşimizin hikayesinden size bahsedeyim. Tutup benim alnımdan öpen, o küçük çocuk Rau Hama'da doğdu, annesi Hama'da bir saldırıda gözünün önünde hayatını kaybetti. Babaannesiyle, 3 kardeşiyle Türkiye'ye sığındı. Babası ise Suriye'de geride kaldı. Mücadeleyi sürdürmek için. Türkiye'nin Suriye politikasını, insani bakan için eleştirmek mümkün mü. Biz yetimlere, mazlumlara sahip çıktık ve sahip çıkmaya devam edeceğiz" ifadelerini yer verdi.
"BIRAKINIZ BÖYLE BİR HİSSİYATI KAYBETMİŞ OLAN KILIÇDOROĞLU, BU MÜLTECİLERE NEDEN KAPIMIZI AÇTIĞIMIZI SORSUN"
Allah şahit olsun ki yetimlere sahip çıktık, sahip çıkmaya devam edeceğiz" diyen Davutoğlu, "Bu millette bu vicdan var. Allah şahit olsun ki nasıl kendi evladımızın başını okşamışsak Rua'nın da başını okşamaya bağrımıza basmaya devam edeceğiz. Bırakınız böyle bir hissiyatı kaybetmiş olan Kılıçdaroğlu, bu mültecilere neden kapımızı açtığımızı sorsun. Bu yetimlere sahip çıkan bütün vatandaşlarımıza takdirlerimi sunuyorum. Kobani'yi eleştirmeyi fırsat görenlere söylüyorum, yenidoğanlara verilen en fazla isim AFAD'dı. Gördüler ki Türkiye Cumhuriyeti AFAD diye yazı gördüler, minnet duyguları için AFAD ismini verdiler. Ben tekrar AFAD görevlilerine teşekkür ediyorum. Devlet hazır ve nazır olarak kendi vatandaşlarının yanında olacak, dünyada nerede bize yardım elini uzat diye seslenen olursa onun yanında olacak" şeklinde konuştu.
Büyükelçiler konferansının hatırlatan Davutoğlu, "Onlarla yeni Türkiye'nin vizyonunu paylaştım. nerede olursa olsun hangi konuda olursa olsun mutlaka aktif olacaksınız, uluslararası toplumda aktif olacaksınız, kim ne diyor demeden türkiye ne diyorsa haykıracaksınız. Biz, insanlığı arkasına takacak büyük bir geleneğin takipçisiyiz" dedi.
"ANNELİK DE VATAN GÖREVİ GİBİ KUTSAL BİR GÖREVDİR"
Her hafta değişik konularda ciddi reform hamlelerinin açıkladıklarına dikkati çeken Davutoğlu, "25 sektörel dönüşüm programıyla ilgili geçtiğimiz hafta aile ve çalışan kadınlarımızı için devrim mahiyetinde bir reform açıkladık. Petrol bitebilir, eldeki kaynaklar tükenebilir tükenmeyen tek bir kaynak var o da insan kaynağı. Eski Türkiye'de olduğu gibi aman nüfusun artmasını durduralım doğum kontrolünü teşvik edelim, ama problem çıkmasın bu eski Türkiye mantığı. Biz yeni Türkiye'de tam tersini söylüyoruz, genç nüfusumuz artsın dinamik yapıya sahip olsun. Mili gelir üzerinden kişi başına düşen milli geliri artıralım. Detaylı bir şekilde yaklaşık 2 ay gibi bir süredir bu reform paketi üzerinde çalıştılar. Aile sosyal destek programıyla 500 aileye sosyal hizmet görevlisi tahsis ediyoruz. 7 binlik kadro ihtas ediyoruz ki Türkiye'nin bütün bir haritasını en kısa zamanda çıkarabilelim. Biz bu paketi açıkladığımızda birçok çevreler peki bu kardın istihdamını artırmaz mı dediğinde aslında bu programı okumadığını gösteriyor. Biz, kadınlarımızın haklarını devlet hakları üzerinden kullanarak karşılayacağız. Kadınlarımız, günde yarı zamanlı çalışıp tam ücret alacaktır. Bu, devrim mahiyetinde bir reform. Bu izin süresinde kadınlarımızın kademe ve sosyal güvenlik haklarında ilerlemelerini devam ettirecek şekilde tanzim edilecek. Annelik de vatan görevi gibi kutsal bir görevdir" şeklinde konuştu.
Devrim mahiyetinde bir adımla çeyiz hesabının ihtas edildiğini anlatan Davutoğlu, "Yüz bin lira biriktirmişse devlet ortalama yüzde 15 katkıda bulunarak anne babalara, genç ailelere teşvik ediyoruz. Aşkın, muhabbetin ne zaman geleceği belli olmaz, geldiğinde de çarpar. Yurtdışındaki vatandaşlarımız çeyiz hesabından bu haklardan hepsi istifade edecekler" dedi.
Bugün Bakanlar Kurulu'nda Kamu Yönetiminde Şeffaflık Reformu'nu ele alacaklarını belirten Davutoğlu, bunun yarın kamuoyuyla paylaşılacağını ifade etti.
Soğuk algınlığı ve grip nedeniyle haftasonu gitmeyi planladığı programlarının iptal edilmesine değinen Davutoğlu, "Bursa, Isparta, Yalova, Antalyalı gönüldaşlarımıza katılamadığımız dolayı özürlerimi iletmek istiyorum. Çok kısa sürede sağlığımıza bu aşk ve coşkuyla kavuştum. Bu şehirlerimize ilk fırsatta dava arkadaşlarımızla bizzat kucaklaşacağız" diye konuştu.