Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde ağırladığı Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Taçi ile yaptığı baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
“Türkiye’nin bir dayanma gücü vardı, dayandı ama Kosova bunu kaldıramaz”
Kosovalı bir gazetecinin Arnavutluk Cumhurbaşkanının Türkiye ziyaretinde düzenlenen ortak basın toplantısında Arnavut bir aile ilgili hatırasını anlattığını anımsatması üzerine Erdoğan “Arnavutluk Cumhurbaşkanının ziyaretindeki anlattığım olay, kapılarımızın karşı karşıya olduğu bir Arnavut komşumuz ile alakalıydı. Allah rahmet etsin, Suat teyzenin çocukları annemde, biz ise onun evinde ve onların elinde büyük. O Arnavut’muş, ben Rizeliymişim öyle bir ayrım yok. Birbirimizi o denli seviyorduk. Öyle modern bir şehir falan yok. Her taraf toprak, çamur, alır bizi yıkarlardı. Şuanda böyle bir anlayış eskiye göre var mı derseniz, var diyemem. Geçmişteki komşuluk hukuku çok daha güzeldi” ifadeleri ile cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kosova’da Fethullah Gülen okullarının kapanmasını neden istediğini soran Kosovalı gazeteciye, “Okullar terörist yetiştirmez, okullar ülkesine ihanet eden gençler yetiştirmez. Eğer bir okuldan ülkesine ihanet eden gençler yetişiyorsa okul asli görevini yerine getirmiyor demektir. Biz bir bedel ödedik. 248 şehit verdik. Bu şehitlerimizi verilmesine neden olanlar kim? Artık yargı hepsini belirlemiş vaziyette. Başta şahsım olmak üzere bu ülkenin ileri gelenlerini, bu Külliyeyi, TBMM’yi bombalayan zihniyet FETÖ’cü bir zihniyet. Bu zihniyete bugün Türkiye’de yarın Kosova’da o okullardan yetişenler aynı şeyi yapar. Oraların okullarını işgal ederler, o okullardan sonra devlet dairelerinde yetkilerine alırlar. Parlamentoyu ellerine alırlar. Orada Kosova vatandaşları okumuyor mu? Siz hesabı şuan için yapıyorsunuz. Sevgili kardeşim hesabını şuan için yapma, hesabını 10-20 yıl sonrası için yap. Bunlar 40 yıl önce Türkiye’de bu adımı attılar ve şuanda neticesini almaya başladılar. Bizde bu mücadeleyi veriyoruz. Bu mücadeleyi verirken biz yandık, Kosova yanmasın diyoruz. Kurduğumuz Maarif Vakfı ile Kosova’nın Milli Eğitimi el ele versin, oralardan Kosova’nın gençliğini Kosova’nın idealist gençleri olarak yetiştirelim. Kosova’nın milli vatansever gençleri olarak yetiştirelim. Burada aksama olmaz ama hain çıkmaz. Burada biz bedel ödedik, Kosova’nın bedel ödemesini Çünkü Kosova bedel ödemeye tahammül edemez. Türkiye’nin bir dayanma gücü vardı, dayandı ama Kosova bunu kaldıramaz” şeklinde cevap verdi.
“Bu gece yarısından itibaren Suriye genelinde ateşkes ilan ediliyor”
Suriye’de alınan ateşkes kararına ilişkin soruya cevap veren Erdoğan, “Halep’te ağırlayan insani kriz üzerine Aralık başından beri çatışmaların durması noktasında elimizden gelen her türlü desteği verdik, veriyoruz. İlk etapta ülkemizin diplomatik gayretleri neticesinde Doğu Halep’teki sivillerin tahliyesine gayret ettik, yaklaşık 46 bin kişiyi Halep’ten çıkarttık, İdlib’e yerleştirdik. Gerekirse bunları kendi ülkemizde kabul ederiz dedik. Bir süredir de Suriyeli muhalifler ve Rusya Federasyonu temsilcileri ülkemizin gayretleri ile Ankara’da görüşmeler yürüttüler. Ben sürekli bilgi edindim. Bu görüşmeler neticesinde rejimle muhalefet arasında bir mutabakata varıldı. Mutabakata göre bu gece yarısından itibaren Suriye genelinde ateşkes ilan ediliyor. Konu ile ilgili olarak Sayın Putin açıklama yaptı, biz kendisi ile görüşme yaptık. Bizim Dışişleri Bakanlığı açıklama yaptı. Taraflar hava bombardımanı dahil silahlı saldırıları durdurmayı, kontrolleri altındaki bölgeleri birbirleri aleyhine genişletmemeyi taahhüt ettiler. BM Güvenlik Konseyi tarafından terör örgütü olarak kabul edilen gruplar bu ateşkesin dışındadır. Türkiye vatandaşlarının can güvenliğini tamamen garanti altına alana kadar DEAŞ başta olmak üzere mücadelesine devam edecektir. Bundan taviz vermemiz söz konusu değildir. Bir taraftan ateşkes sürdürülürken, diğer taraftan da siyasi sürecin canlandırılması için garantör ülkelerin nezaretinde rejim ile muhalefet arasında Astana’da bir toplantı yapılması planladı, Astana’da garantör ülkeler nezaretinde muhalif gruplar bir araya gelecek. Astana toplantısı Cenevre sürecini ikame edici değil, tamamlayıcı ve destekleyici nitelikte olacaktır. Ateşkese tüm tarafların riayet etmesi gereklidir, elzemdir. Türkiye ve Rusya garantörler olarak çatışmasızlık durumunun takibini yapacaklardır. Bunun yanında sahadaki gruplar üzerinde nüfuzu olan diğer ülkeler de ateşkesin idamesi noktasında gerekli hassasiyeti göstereceklerdir. Suriye’de akan kanın durması, ihtilafın siyasi çözümle sona erdirilmesi ile karşı karşıyayız. Bu fırsatı kaybetmemek gerekiyor. Bu tarihi imkan, açılan bu fırsat penceresi heba edilmemelidir. Birkaç saat önce Sayın Putin ile yaptığımız telefon görüşmesinde bütün bu konuları samimiyetle ele aldık. Ben Başta Sayın Putin olmak üzere ateşkes sürecine destek veren tüm kesimlere teşekkür ediyorum. Biz Türkiye olarak Suriye ve bölgemizin barışı, huzuru ve istikrarı için elimizden gelen her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz. Ateşkesin Suriyeli kardeşlerimiz için, daha ileriye gidiyorum, tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum” diye konuştu.