Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, 16 Nisan’da yapılacak referandum öncesi Evet Platformu tarafından İzmir Gündoğdu Meydanı’nda düzenlenen mitingde halka seslendi. Yaklaşık 200 bin kişinin Türk bayrakları ve ‘Evet’ flamaları ile meydana akın ederken, denizden de 300 tekne mitinge destek verdi. Mitinge ayrıca; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yıldırım’ın eşi Seniha Yıldırım, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar ve AK Parti’li milletvekilleri de katıldı. Devletin zirvesini ağırlayan İzmir’de sıkı güvenlik önlenmeleri alındı. 3 bin 500 polis alanda görev alırken, polis helikopteri de havadan alandaki güvenliği sağladı. Öte yandan mitingi izleyecek vatandaşlar için de 5 bin otobüs hizmet verdi.
“Avrupa’da oy oranında ciddi bir patlama bekliyorum”
İzmir’de konuşan Erdoğan, Avrupa’da yaşanan sorunları hatırlatarak, “Avrupa’da yaşananları gördünüz, niye kudurdular? Yönetim sisteminin Türkiye’ye ne kazandıracağını gördüler. En ateşli ‘hayır’ kampanyası Avrupa’da yapılıyor. Denize döktükleriniz var ya onların ağababaları ‘hayır’ diyor. Avrupa’yı kast ediyorum. Bununla kalmıyor ‘evet’ diyen herkesin üzerine Hollanda’da polislerini, atlarını, itlerini sürüyorlar. Bir tane CHP’li milletvekili de Trabzon’da bir kardeşime kendisini uyardı diye ‘çekil oradan it’ diyor. Al birini vur öbürüne. Bunların birbirinden farkı yok. Sen bir vatandaşa nasıl ‘it’ dersin. Bunlarda edep yok. Bir kadın bakanı arabaya mahkum ettiler. Hani kadın hakları? Bunlar 100 yıl önce bize ‘hasta adam’ diyordu. Şimdi biliyorlar ki asıl hasta olan Avrupa. Avrupa’nın ekonomisi kötüye gidiyor, nüfusu yaşlanıyor. Ticaretten payı azalıyor. Avrupa çöktükçe çöküyor. Irkçılık yeniden virüs gibi bünyesini sarmış vaziyette. Fakat bu defa işleri zor. Bizim oraya yerleşmiş vatandaşlarımız, işçi olarak gitmişlerdi, bugün patron oldular. Her alanda varlar, yarın da çok daha güçlü olarak yola devam edecekler. Avrupa bu yaptıklarının bedelini ödeyecek. AB meselesi inşallah 16 Nisan’dan sonra tekrar masaya yatacak. Avrupa’da oy oranında ciddi bir patlama bekliyorum. Oradaki halkımıza çok zulmettiler. Çok aşağıladılar ama halkımız da hesabını soracak. Bu hesabın bedelini de 16 Nisan’dan sonra ödeteceğiz hiç merak etmeyin” diye konuştu.
“Bunların hepsi masaya yatırılacak”
Kandil ve FETÖ’nün de ‘hayır’ dediğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bunlar ‘hayır’ dediğine göre düşünmek gerekmez mi? Söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu. Kişi sevdikleri ile beraberdir. Bugüne kadar çok kan kaybettik ama kaybetmeyeceğiz. Batı’da şuanda İslamofobi aldı başını gidiyor mu? Kendimizi Avrupa’nın dışında görmedik ama 54 yıldır bizi Avrupa Birliği’ne almadılar. Şimdi o zaman yeni bir dönem başlayacak. Hem fiziken hem fiilen bir Avrupa ülkesiyiz. Sorun Avrupa’nın bizi kendinden görmek istememesi. Çifte standardı yüzlerine vurunca kötü adam oluyoruz. Avrupa’nın gönlü hoş olsun diye ülkemizi terör örgütlerine mi teslim edeceğiz. Utanmadan sıkılmadan oradaki vatandaşlarımıza atlarını, itlerini üzerilerine salacaksınız, biz sessiz kalacağız. İsviçre, aynı şekilde benim resmimi parlamentonun nünde dev pankarta asıyor. ‘Erdoğan’ı öldürün’ diyorlar. Bütün bunlara karşı sessiz mi kalacağız? Bunların hepsi masaya yatırılacak. Avrupa PKK’ya bütün caddelerini açmış. Bunları görüyoruz.”
“8.’sini kaybetmeye hazırlanıyor”
CHP’li milletvekilinin geçen günlerde sarf ettiği sözlere de sert tepki gösteren Erdoğan, şu ifadelere yer verdi: “Düşmanı İzmir’de denize döktüğümüz günden beri bu topraklar bir daha düşman postalı ile kirletilemedi. 15 Temmuz’da teşebbüs oldu, onu da milletimizle omuz omuza ertesi gün akşam olmadan bertaraf ettik. Bu toprakları masa başında cetvelle çizerek değil kanlarımızla yoğurarak vatan yaptık. Maalesef bu gerçeğin farkında olmayanlar var. Mesele CHP’li Konya milletvekili çıkmış, 16 Nisan’da evet verenleri İzmir’den denize dökeceklerini söylüyor. Bak işte burada şimdi ‘evet’çiler. Hadi gel. Hadi kimi denize döküyorsun görelim. Eski genel başkanları ‘hayır’ çıkarsa düşmanı denizden dökmüş kadar sevineceklerini ifade ediyor. Al birini vur öbürüne. Bu ne terbiyesizliktir. Hani demokrasi, hani özgürlük? Oyumun kaderini sen mi belirleyeceksin? Biz ‘evet’ diyoruz ama biz ‘hayır’ diyeni de anlayışla karşılıyoruz. Bunlar hayatları boyunca demokrat olamadılar ki. Genel başkanları kasetle geldi ve 7 kere seçim kaybetti, şimdi 8.’sini kaybetmeye hazırlanıyor. Ondan sonra inanın bu yine gitmez.”
“Alnını karışlarlar. Neyi döküyorsun?”
Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:
“Niye ‘denize dökeceğiz’ diyen ahlaksızı kesin ihraç kararı ile disipline göndermiyorsun? Çünkü sen de aynı zihniyettesin. Gücün yetiyorsa gel dök. Alnını karışlarlar. Neyi döküyorsun? Haddini bileceksin. Edep denilen bir şey var ama bunlarda bu yok. Çünkü iktidara gelemiyorlar. Gelemeyecekler de. Bugün buradayız. Dün İstanbul’daydık. Evet sesleri her geçen gün artıyor. Siz de çok koşacaksınız. İzmir bunların hesabını alt üst edecek. Ben size inanıyorum gençler. Tutturmuş, gençler parlamentoya karşı değilim ama onlar askere gitmeyecek. Ya kardeşim 25-30 yaş arası kaç kişi var parlamentoda? 5. Şimdi kaç kişi olacağının garantisi var mı? Açalım önlerini. Ecdadımız Fatih, 21 yaşında bir çağı kapayıp bir çağı açtı mı? Sadece erkekler değil, kızlarımız da parlamentoya girecek. Adam yalan makinesi. Askerlik tabii ki kutsal. Ben askerliğimi yaptım ama bu ülkede bedelli askerlik yapanlar var. Milletvekilliği sıradan bir olay mı? Milletvekilliğini de vatani görev olarak görüyorum kaldı ki onunla ilgili yasal düzenleme, bedelli düzenlemesi yapılır. Bu işi zora çıkarmaya gerek yok. Milleti aldatmanın anlamı yok. İstesen de istemesen de bizim gençlerimiz de parlamentonun içinde yerlerini alacaklar.”
“Bu ülkeyi bu çapulculara bırakmayacağız”
Terör örgütleri hakkında da konuşan Erdoğan, “Tüm ümitlerini terör örgütlerine bağladılar. Tüm terör örgütlerinin inlerine giriyor muyuz? Bunlar Kürt kardeşlerimi mahvettiler. Artık durmak yok üzerilerine üzerilerine gideceğiz. Bu ülkeyi bu çapulculara bırakmayacağız. Gizleme, saklama gereği duymayan, terör örgütlerini besleyerek üzerimize salıyorlar. Ey Kılıçdaroğlu ‘bayrak’ diyorsun. Senin bayrak anlayışını Hakkari’de gördüm. Bir tane Türk bayrağı sallandıramadın” derken, Kılıçdaroğlu’na yüklenmeye devam ederek “Diyor ki; ‘şuandaki sistem parlamentoda bir milletvekili bakana sıkıntılar var gelin çözün diyemeyecek’ diyor. Senin soru sormana gerek yok. Yazılı önergeni vereceksin, önergene de aynı şekilde yazılı cevap gelecek. Rahmetli Turgut Özal’ın önemli bir tespiti var. ‘Bakanlar kendi illerine ağırlık veriyorlar, bu yüzden sıkıntı oluyor’ diyor. Gerçi benim bakanlarımda sıkıntı yaşanmadı ama zaman zaman olmuyor değil. Biz bunlara rağmen aştık. Kim giderdi Hakkari’ye bakardı? Gittik havalimanı yollar yaptık” şeklinde konuştu.
“Taahhütlü mektup mu yollayacaktık?”
15 Temmuz gecesini hatırlatan Erdoğan, “Marmaris’ten İstanbul’a geçiyoruz. İndiğimiz anda F16’lar üzerimizden uçuyor. Arkadaşlarımız dedi ki; ‘Kılıçdaroğlu buraya geldi, ayrıldı’ dediler. Diyordu ki 'darbe olduğunda tankın üstüne ben çıkarım' diyordu. Şimdi de diyor ki; ‘Sayın cumhurbaşkanı haber verseydi beklerdim' diyor. Ben milletime çağrı yaptım. Meydanlar 100 binlerce insanla doldu da sen o halktan biri olarak niçin onların arasına karışmadın? Dursaydın orada? Ama Bakırköy Belediye Başkanının evine gittin. Bu lafla olmuyor. Yürek meselsi. Taahhütlü mektup mu yollayacaktık?”
“Şehitlerimizin katillerini affetme yetkimiz yok”
Vatandaşların “İdam” sloganları üzerine Erdoğan, “İdam konusunda düşünce belli. 16 Nisan bunun karar günüdür. 16 Nisan’da sandıklar ‘evet’le patlayacak. Parlamentoya bu konu geldiğinde Sayın Bahçeli ‘evet’ derim diyor. Sayın Yıldırım’ın kanaatini de biliyorum. Yanılmıyorsam Sayın Kılıçdaroğlu da ‘evet derim’ dedi. Bakalım göreceğiz. Ama bir Meclise gelsin, eğer geçerse ben bunu onaylarım. Şehitlerimizin katillerini affetme yetkimiz yok” cevabını verdi.
“Yalan söyleme”
Kılıçdaroğlu’nun “Başbakan da Cumhurbaşkanı darbenin üzerini örtmek istiyor” sözlerini de değerlendiren Erdoğan, “Bak yalan söyleme. Binlerce kişi cezaevlerinde darbecileri sen mi tıkadın? Biz bunları emniyet güçlerimizle toparladık, yargıya teslim ettik. Bundan sonra yargıya ait. Biz sen miyiz? Böyle garip bir adam bu adam. Fakat yalancının mumu 16 Nisan’a kadar yanar. Son 2 yılda terörle mücadele 9 asker ve polisi toprağa veren İzmir böyle bit zillete rıza göstermez değil mi?” diye sordu.
“Kalbi mühürlü”
“Örtülü darbe diyor. Bunların oturdukları koltuklar zaten sipariş. Siyasetin içinde yoğrula yoğrula, kazıya kazıya, milletin gönlünü ala ala gelmediler. Bir CD, bir kaset. Onunla geldiler. FETÖ ile müşterek çalışma ve oradan gelen talimatla buraya geldiler. Milli iradeye, özellikle İzmir’e zerre kadar saygıları yok. İzmir adeta küllerinden doğdu savaşın ardından. Böyle bir mücadeleyi anayasa halk oylaması ile nasıl mukayese edersiniz? Değişiklik kabul edilirse 18 madde değişecek” diyen Erdoğan, daha sonra CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun radyo programında sarf ettiği sözleri barkovizyondan izletti. Erdoğan, “Ya Kılıçdaroğlu işte bunu anlatıyoruz. ‘Cumhurbaşkanı ve başbakan ayrı olmasın’ diyoruz. Onu birleştiriyoruz. Anladın mı Kılıçdaroğlu? Kulağı var duymuyor, gözü var görmüyor. Çünkü kalbi mühürlü” diye konuştu.
"İzmir 16 Nisan’da ‘evet’ diyerek sandıkları yıkmaya hazır mı?”
Konuşmasına, “İzmir’in tüm efelerini, kızanlarını, gönülden selamlıyorum. Buradan İzmir’in tüm ilçelerindeki, mahallelerindeki kardeşlerime kalbi selamlarımı gönderiyorum. Duydum ki İzmir’in gençleri, kadınları, güzel insanları bana haber göndermişler; ‘güçlü Türkiye için biz varız demişler. Ben de çağrınıza icabet ettim. Ben de varım demeye geldim” diyerek başlayan Erdoğan, şöyle konuştu:
“İzmir, 16 Nisan’da sandıkları ‘evet’le patlatmaya hazır mı? İzmir kendisini çantada keklik görüp iradesini hiçe sayanlara rekor ‘evet’ demeye hazır mı? Bugün bir başka kararlılık görüyorum. 16 Nisan tarihi bir dönüm noktası olacak. Güzel İzmir türküsünde ne diyor; İzmir’in kavakları, dökülür yaprakları. Bize de derler çakıcı. Yar fidan boylum yıkarız konakları. İzmir 16 Nisan’da ‘evet’ diyerek sandıkları yıkmaya hazır mı?”
“İzmir’in yaşadığı acılarla nasıl mukayese edersin?”
Türkiye’nin geçmiş dönemlerde yaşadığı sıkıntıları hatırlatan Erdoğan, “16 Nisan diyelim ki maddeler kabul edilmedi. Hiçbir şey olmayacak ama aynı sıkıntıları yaşamaya devam edeceğiz. Sezer ve Ecevit aynı görüşü paylaşmıyorlar mıydı? Sezer, anayasa kitapçığını Rahmetli Ecevit’e fırlattı mı? Ekonomi allak bullak oldu mu? Bunlar olmasın diye yapıyoruz. Türkiye demokratik bir ülke ve 16 Nisan’dan sonra demokrasisi daha güçlü bir ülke olacak. ‘Evet’ diyen ‘hayır’ diyen de saygılıdır. Tutup bunu İzmir’in yaşadığı acılarla nasıl mukayese edersin?” diye sordu.
Görüntüleri izletti
Kılıçdaroğlu ‘tek adam’ sözlerini de eleştiren Erdoğan, “Tutturmuş ‘taraflı tarafsızlık.’ Bak Kılıçdaroğlu sen başında olduğun partinin bile geçmişinden bihabersin. Diyorsun ki ‘Atatürk’ün kurucusu olduğu partinin başkanıyım.’ Güzel. Güle güle kullan. Gazi Mustafa Kemal CHP’nin başındayken, aynı zamanda cumhurbaşkanı değil miydi? İnönü, CHP’nin başındayken aynı zamanda cumhurbaşkanı değil miydi? Bunu bilecek kadar dersini çalışmamışsın. Sana bir ders daha vereyim; 40’lı yıllarda CHP ne yaptı biliyor musunuz? Partilerinin il başkanları aynı zamanda illerin valisiydi. Böyle bir şey olabilir mi? Şimdi çıkıyor ‘cumhurbaşkanı bütün ecdadını atayacak.’ Geç onu. Bizim kitabımızda böyle bir şey yok. Biz hak hukuk biliriz. ‘50 tane yardımcı atar’ diyor. Ayıptır. Sen bu ülkede ne yaptın? Sosyal Sigorta Kurumu’nun genel müdürlüğünü yaptın” şeklinde konuştu.
Erdoğan daha sonra Savaş Ay’ın geçmiş yıllarda Kılıçdaroğlu’nun SSK Müdürlüğü döneminde yaptığı haberin görüntüsünü izleterek, “Ey Kılıçdaroğlu senin gidecek yerin bile yok” diye konuştu. Erdoğan, bu kez de AK Parti hükümetleri dönemindeki hastanelerin görüntülerini izletti.
“16 Nisan’da ‘evet’le sandıkların patlaması lazım”
“Onlar yalan yanlış konuşur ama biz icraatımızla konuşuruz” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fakat yapacağımız daha çok iş var. 16 Nisan’da ‘evet’le sandıkların patlaması lazım. Cumhurbaşkanı ve başbakan çekişmelerini yaşadık. Bu çekişmeler yaşanmasın istiyoruz. Onun için bu adımı atıyoruz. Demirel ve Özal’ın döneminde aynı şeyler yaşanmıştı. Sürekli sorun çıkartan aksıran tıksıran motorla yolunuza devam eder misiniz? İzmir, cumhuriyetini seviyor mu? 16 Nisan’da ‘evet’ diyecek mi? İzmir 16 Nisan’da halk oylamasında inanıyorum ki; ‘evet’ diyenleri buradan denize dökmekten bahsedenlere gereken dersi verecek mi?” Alanı dolduran vatandaşlar, Erdoğan’ın bu sözlerine “Evet” diyerek cevap verdi.
İzmir’e 42 katrilyonluk yatırım
Konuşmasında Avrupa’nın da duyması için İzmirlilere sesleneceğini söyleyen Erdoğan, “İzmir 16 Nisan’da güçlü Türkiye için evet mi? 16 Nisan’da müreffeh Türkiye için evet mi? 16 Nisan’da istikrarlı bir Türkiye için evet mi? Hep beraber evet, evet, evet. Artık bir haftamız kaldı. Bu hafta kapı kapı dolaşalım. Gidilmedik ev bırakmamaya var mıyız? Bizim İzmir sevgimiz öyle lafta değildir. İzmir’i Büyükşehir belediye başkanlığımdan beri bilirim. En çok kıymet verdiğimiz kardeşlerimize, İzmir’i Binali Yıldırım Bey’e emanet ettik. Baktık ki İzmir’in projeye, yatırıma, vizyona ihtiyacı var. Hiç şüpheniz olmasın cumhurbaşkanlığı sistemine geçtiğimizde de bütün nu çalışmaları aynı kararlılıkta yürüteceğiz. İzmir ülkemizin nadide vilayetlerinden biri. İzmir’e geçtiğimiz14 yılda yapılan yatırım 42 katrilyonluk yatırım. İzmir’i hiçbir zaman kenarda bırakmadık. Elimizden gelen her şeyi yaptık. Bayraklı şehir hastanesi geliyor. Bununla İzmir dünyaya bir başka bakacak. Güzel İzmir hızlı tren yolu şen olsun. Otoyol projesi bu yıl tamamlanıyor” dedi.
“Biz Ferhat’ız, siz Şirin”
Muhalefetin projelere ‘hayır’ dediğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunlar neye ‘hayır’ demedi ki. Modern hastaneler için pek sesleri çıkmadı ama yetişemedikleri üzüme ‘koruk’ diyorlar. Bunların dikili ağacı yok. Dertli değiller. Biz dertliyiz. Bu millete aşkımız var aşkımız. Biz bu millete sevdalıyız. Biz Ferhat’ız, siz Şirin. Biz Şirin’e ulaşacağız. Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. Gideceğiz inşallah gündüz gece.”
Erdoğan, daha sonra İzmir ve Manisa’ya yapılan projeleri tek tek hatırlatarak, “Bizden önceki iktidarlar İzmir’e ne yaptı?” ifadelerini kullandı.