1. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada savunmasını yapan Çakıcı, mahkemede verdiği savunmasında laflarının cumhurbaşkanı makamına olmadığını belirterek, "Ben bahsi geçen dilekçeyi Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsına yazdım. Bu nedenle öncelikle iddianamede belirtilen Türkiye Cumhuriyet Başbakanlık makamı aziz Türk milletin namusudur. Ben Rizeli Tayyip Erdoğan’ın sivil kimliğini sevmek zorunda değilim ve sevmiyorum da. Daha sonra millet iradesi ile Cumhurun reisi oldu. Cumhurbaşkanı mevcut anayasamıza göre asla taraflı hareket etmek zorunda değildir. Ancak aziz Türk Milleti onun cumhurun reisi yapmakla tüm partilere eşit davranmasını istemiştir. Türk Devletleri hep bağımsız olmuştur. Asla esir kalmamıştır. Bu laflarım makamına değildir. Erdoğan’ın şahsınadır. Dilekçeyi ben kendi avukatlarıma yazdırdım. Dilekçemdeki yazılı bütün sözlerimin ve savcılıkta vermiş olduğum ifademin arkasındayım. Ben, kişilerin makamlarına değil sivil kimliklerine ne konuşmuşsam sonuna kadar arkasındayım" dedi.
Çakıcı, mahkeme sonrası yoğun güvenlik önlemleri altında cezaevi aracıyla Tekirdağ F Tipi Cezaevine götürüldü.
Mahkeme sonrası açıklamalarda bulunan Çakıcı’nın avukatı Mehmet Sinan İnce, "Müvekkilim Alaettin Çakıcı kasten, siyaseten fazladan içeride tutulmasına ve oluşturulmaya çalışılan diktatörlüğe karşı tavır ve eleştirisine dik ve kararlı bir duruş sergilemektedir. Bedeli her ne olursa olsun duruşuna sonuna kadar devam edecektir" diye konuştu.