Daha önce 7 yıl TÜBİTAK’ta çalıştığı ve Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde öğretim görevlisi olduğu belirtilen Yrd. Doç. İhsan T., İstanbul Nöbetçi 9’uncu Sulh Ceza Hakimliği tarafından sorgulandı. Nöbetçi Hakimlik, şüpheli İhsan T.'nin “terör örgütü üyeliği” suçundan tutuklanmasına karar verdi.
Soruşturmayı yürüten savcılık bir süredir gözaltında tutulan İhsan T.'yi, ifadesinin ardından “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla mahkemeye sevk etmişti. Savcılığın sevk yazısında, şüphelinin daha önce TÜBİTAK kurumunda baş uzman araştırmacı olarak çalıştığı, daha sonra Marmara Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi’ne yardımcı doçent kadrosuyla atandığı ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile bağlantısı nedeniyle görevden uzaklaştırıldığı anlatılmıştı.
Devlet sırrı niteliğinde projelerde çalıştı
Şüphelinin TÜBİTAK’taki görevinde kriptoloji konusunda özel yeteneklere sahip üst düzey görevde bulunduğu ve bu konuda devlet sırrı niteliğinde çok sayıda projede çalıştığı kaydedilen yazıda, İhsan T.’nin, FETÖ’nün özel haberleşme aracı olan ByLock gibi programları yaptığı iş ve kapasitesi nedeniyle çok kolay bir şekilde hazırlayabildiği ve ByLock programı ile olan ilişkisi boyutunda soruşturmanın devam ettiği ifade edilmişti.
FETÖ’nün sohbet ağabeyliğini yapıyordu
Soruşturma safhasında alınan tanık ifadelerinde, şüphelinin iş yerinde FETÖ’nün sohbet ağabeyliğini yaptığı, sohbetlerde ve ilişkilerde bu kişilere nasıl davranmaları gerektiği konusunda telkinlerde bulunduğu ifade edilerek, “Şüphelinin gizliliğe riayet edilmesini istediği, gerektiğinde takiye yapmalarını istediği, TÜBİTAK’da çalışan personelle ilgili bilgi topladığı, FETÖ’nün firari yöneticileri Şerif Ali Tekalan, Hayrettin Bahşi ve Yahya Serin ile aynı tarihlerde birlikte kaldıkları” ifade edilmişti.
TÜBİTAK’tan İhsan T.’nin çalıştığı proje çalışmaları istendi
Yazıda, şüphelinin birçok örgüt yöneticisi ve üyesi ile irtibatı bulunduğu ancak HTS kayıtları baz bilgilerinin henüz gelmediği ve bu nedenle analizlerinin yapılamadığı ve dosya içerinde konulamadığı kaydedilerek, “TÜBİTAK kurumuna yazılan çalıştığı projelere ilişkin yazı cevabının henüz gelmediği, şüpheli hakkındaki soruşturmanın derinlemesine devam ettiği de gözetilerek şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve tutuklama nedeninin bulunduğu” anlatılmıştı.