Mersin'de bir kirpiyi takip eden çobanın keşfettiği Akdeniz kıyısındaki Gilindire Mağarası, ziyaretçilerine 560 merdiven inerek buzul dönemini keşfetme fırsatı sunuyor.
Aydıncık ilçesi sınırlarındaki mağara, 1999 yılında hayvanlarını otlatan bir çobanın, çevrede gezen kirpiyi takip etmesiyle ortaya çıkarıldı. Kirpinin girdiği mağaranın büyüklüğü ve görselliği karşısında şaşkına düşen çobanın durumu bildirmesiyle, Orman ve Su İşleri Bakanlığı mağarayı tabiat parkı ilan ederek koruma altına aldı.
Uzmanlarca yapılan incelemelerde, dördüncü zaman (kuvaterner) başındaki son iklim değişikliğiyle buzul sonrası döneme geçişte oluştuğu anlaşılan mağaranın, son kısmının sular altında kaldığı belirlendi.
Araştırmada, mağaradaki sarkıt ve dikitlerin, su altında kalmasından dolayı atmosferik değişimlerden etkilenmeden günümüze kadar ulaştığı tespit edildi.
Doğu Akdeniz'deki tek tek kayıt noktası
Denizden 45 metre yüksek yamaçta olan, 555 metre yatay uzunluğa, 46 metre derinliğe sahip mağaradaki dev boyutlara ulaşan ve her biri görsel şölen sunan damla taşlar, ana galeriyi çok sayıda salon ve odaya ayırıyor.
Mağaraya 560 basamak inerek giren ziyaretçiler, çok sayıda ilginç figürlü sarkıt, dikit ve sütunun yanı sıra mağara incisi, bayrak traverten ve duş başlığı gibi oluşumları inceleyebiliyor.
Yaklaşık 46 metre derinliğinde su bulunan Gilindire, bu özelliği nedeniyle "Aynalı göl" olarak da anılırken, gölün su kotunun eksi 47 metre seviyesinde bulunması mağaranın deniz seviyesinin altında da devam ettiğini gösteriyor.
Buzul dönemine ilişkin bütün hidrolojik ve atmosferik verileri içerisinde saklı tuttuğu tespit edilen mağara, bu özelliğiyle Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Balkanları kapsayacak şekilde Doğu Akdeniz'de bulunan tek kayıt noktası olarak kabul ediliyor.
Mağarayı gezmek isteyen ziyaretçiler, Aydıncık ilçe merkezine 4 kilometre kala Mersin-Antalya karayolundan deniz tarafına saparak bölgeye ulaşabiliyor.