Kategoriler

BUSİAD’ın Ekim Ayı Enflasyon Değerlendirmesi

Ekim 2017’de tüketici fiyatlarının %2.08 düzeyinde arttığı ve yıllık enflasyon oranın %11.90 düzeyine yükseldiği gözlenmiştir. Böylece yıllık enflasyon son 9 yılın zirvesine çıkmış oldu. TCMB, Ekim ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faiz oranını %8 düzeyinde sabit bırakmıştır. Ocak 2017’den itibaren uygulamaya konulan geç likidite penceresi (GLP) çerçevesinde, borç verme faiz oranı ise % 12,25 seviyesinde korunmuştur.

 TCMB, 2017 yılının son enflasyon raporunda, her dönem olduğu gibi, enflasyon tahminlerini yukarı doğru güncellemiştir. Buna göre, 2017 yılı için enflasyon tahmini %8,7’den %9,8’e çıkarılmıştır. 2018 yılı için ise enflasyon tahmini %6,4’ten %7’ye güncellenmiştir.

 

Gelişmekte olan ülke ekonomilerine yönelik sermaye girişleri ile oluşan konjonktürün sıkılaşacağı yönündeki bekleyişlerin güçlendiği görülmektedir. Son dönemde TL’de gözlenen oynaklığın para politikasının gevşeme ihtimali üzerinde sınırlayıcı etkide bulunduğunu ve daha önce dile getirilen faiz indirim bekleyişlerinin ötelendiğini belirtmek gerekmektedir.

Enflasyon bekleyişlerinin yüksekliği ve fiyatlama davranışlarındaki katılıkların sürmesi yanında çekirdek enflasyonun mevcut görünümü, TCMB’nin, sıkı duruşunun devam edeceğini ortaya koymaktadır. Önümüzdeki dönemde enflasyon görünümü ve para politikası duruşu önemli ölçüde TL’nin seyri ve fiyatlama davranışlarına bağlı olarak gerçekleşecektir.

Dış ticaret açısından mevcut veriler, AB ülkelerindeki canlanmanın ihracat açısından olumlu etkide bulunduğunu, yurtiçi iktisadi faaliyette görülen seyrin ise dış ticaret üzerinde genişletici rol oynadığını ortaya koymaktadır.

Yüksek enflasyonun varlığı, ulaşılamayan enflasyon hedefleri ve para politikasının zayıf kredibilitesi ile beraber enflasyonun öncelikli bir iktisat politikası amacı olmadığı kanısını güçlendirmektedir. Yüksek enflasyon, Türkiye ekonomisinin gösterdiği büyüme performansının kalitesi ve sürdürülebilirliği üzerinde olumsuz etkide bulunmaktadır. Düşük enflasyon ve fiyat istikrarının özü itibariyle bir toplumsal talep olduğunu ve bu talep güçlü olarak dile getirilip öncelik kazanmadıkça Türkiye ekonomisinin performansını sınırladığını belirtmek gerekmektedir.

Yorumlar

Daha Fazla Haber
GENEL
Kişi başı 26 bin 402 TL kazandık! En yüksek kazanç finans ve sigortada
GENEL
Bilecik’te ‘Nitelikli İşgücü Yetiştirme Programı’ başlıyor
GENEL
İzmir Bornova’da İkinci Kent Lokantası Kızılay’da açılışa hazır!
GENEL
İçişleri’nden çift ‘Çengel’
BURSA
İlköğretim öğrencilerine vektörle mücadele eğitimi
ANKARA
ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI MANSUR YAVAŞ’IN 27 ARALIK ATATÜRK’ÜN ANKARA’YA GELİŞİNİN 105. YILI MESAJI
BURSA
CHP BURSA MİLLETVEKİLİ ORHAN SARIBAL; “2024: TARIMIN ÇÖKÜŞ YILI”
ANKARA
ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNDEN “ATATÜRK VE ANKARA” KONULU KONFERANS
BURSA
Direnişin sembolü 'Türkan bebek' mezarı başında anıldı
GÜNCEL
MENOPOZ SÜRECİNİN ZORLUKLARI MENOPOZ OKULU’NDA ELE ALINDI