Diyarbakır'da, doğuştan bedensel engelli olan ve hiç okula gidemeyen 4. sınıf öğrencisi Zeynep Mızrak, 7. dönem karnesini ve takdir belgesini evde almanın buruk sevincini yaşadı.
Doğuştan bedensel engelli olan 10 yaşındaki Mızrak, Milli Eğitim Bakanlığının evde eğitim uygulaması hizmeti sayesinde 7. dönem karnesini ve takdir belgesini merkez Bağlar ilçesindeki evinde kendisine çeşitli hediyeler getiren öğretmeninden aldı.
Akranları gibi okula gidememenin ve bir sınıfta ders görememenin burukluğunu yaşayan Mızrak, verilen hizmet kapsamında kendisi için her gün özel olarak eve gelen bir öğretmene sahip olmanın da mutluluğunu yaşıyor.
"Pencereden okula giden öğrencileri izliyordum"
Mızrak, okula gidemediğini ancak kendisine verilen hizmet ile evde eğitim gördüğünü belirterek, karnesini aldığı için çok mutlu olduğunu söyledi.
Evde yedinci karnesini aldığını belirten Mızrak, "Bazen pencereden okula giden öğrencileri izliyordum. En çok bahçede top oynamayı ve bisiklet sürmeyi isterdim." ifadesini kullandı.
"Biraz buruğum ama yine de mutluyum"
Karne günü dolayısıyla eve gelen öğretmeni tarafından kendisine oyuncak, ayakkabı ve kıyafet hediye edildiğini belirten Mızrak, hem buruk hem de mutlu olduğunu dile getirdi.
"Çok şanslıyım bir öğretmen sadece bana ders veriyor. Bu imkanı sağlayan büyüklerime çok teşekkür ediyorum. Büyüyünce öğretmen olmak ve kendim gibi çocuklara ders vermek istiyorum. Öğretmenimi çok seviyorum." ifadelerini kullanan Mızrak, öğretmeninin tek arkadaşı olduğunu anlattı.
Dönem başında ikiz kardeşlerinin okula başladığını ifade eden Mızrak, okula giden kardeşlerini görünce kendisini kötü hissettiğini anlattı. Mızrak, "Ama şimdi kardeşlerim beni kıskanıyor çünkü öğretmenim eve geliyor ve bana özel ders veriyor." şeklinde konuştu.
"Duygusal anlamda ona karşı çok yoğunlaşıyorum"
Mızrak'ın sınıf öğretmeni Fatma Çelik Ok da Zeynep'in çok başarılı bir öğrenci olduğunu ve öğretmeni olduğu için mutlu olduğunu kaydetti.
Evde eğitim hizmeti sayesinde birçok öğrencinin eğitimden mahrum bırakılmadığını aktaran Ok, her gün okula gider gibi eğitim öğretim saatleri içerisinde eve geldiğini ve okulda bir öğrencinin görmüş olduğu müfredatın aynısını Zeynep'e de uygulayabildiğini, bu anlamda herhangi bir eksikliğin yaşanmadığını belirtti.
Öğretmeni dışında Zeynep'e arkadaşlık da ettiğini anlatan Ok, "Zaten beni abla gibi görüyor. Çok rahat her şeyini bana anlatır. Ailesiyle, kardeşleriyle bir sorunu olduğu zaman benimle paylaşabiliyor." ifadelerini kullandı.
Okul yerine bir kişiye ders vermenin kolay görülebildiği fakat bunun da kendi içinde bazı zorlukları olduğuna işaret eden Ok, "Duygusal anlamda ona karşı çok yoğunlaşıyorum. En ufak bir üzüntüsünde ben de onun gibi üzülebiliyorum." dedi.
Zeynep'in bu yıl ikiz kardeşlerinin okula gitmesinden dolayı çok üzüldüğünü anlatan Ok, şöyle konuştu:
"İkiz kardeşleri okula başladı. 'Onlar neden okula gidiyor, ben neden gitmiyorum' boşluğuna çok düştü. Bu yaşına kadar okula giden bir kardeşi olmadığı için bunu pek yaşayamıyordu. Şimdiki durum onu biraz üzdü. Eylül ayında biraz mutsuzluk yaşadı fakat sonra toparlandı."
Ok, Zeynip'in derslerinde çok başarılı olduğunu ve şikayet eden bir öğrenci olmadığını belirterek, öğrencisinin elindekilerle yetinmeyi bilen bir çocuk olduğunu sözlerine ekledi.
Her gün öğretmeninin yolunu gözlüyor
Anne Leyla Mızrak da kızının doğuştan bedensel engelli olduğunu, şu anda fizik tedavi gördüğünü söyledi.
Kızının 4 yıldır her gün eve gelen öğretmenler tarafından eğitim alabildiğini anlatan Mızrak, şöyle dedi:
"Öğretmeni her gün eve gelip gidiyor. Kızım bu durumdan çok mutlu. Büyüklerimiz bu eğitim imkanı sağladığı için çok mutluyuz. Kızım evde hizmet görebildiği için çok mutluyuz. Eğer evde eğitim imkanı olmasaydı okula götürüp getiremezdik. Eğitim alamazdı, okuma yazma öğrenemezdi. Kızım öğretmeniyle barışık, her gün yolunu gözlüyor. Okulda bir öğretmen 30 öğrenciye ders veriyor fakat bir öğretmen yalnızca benim kızıma ders veriyor."