Başbakan Yıldırım, sistem değişikliğinin Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) kurucu lideri Alparslan Türkeş’in de hayali olduğunu ve o hayali gerçekleştirdiklerini belirterek sözlerine başladı.
Seçime 14 gün kaldığını hatırlatan Başbakan Binali Yıldırım, vatandaşlardan ’evet’ oyu için çalışmalarını istedi ve rekor beklediklerini ifade etti. Osmaniye’nin MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin memleketi olduğu için ayrıca önem taşıdığını kaydederek, vatandaşlardan evet oylarını ikiye katlamalarını istedi. Osmaniye’ye yaptıkları yatırımlardan söz eden Yıldırım, bugüne kadar kente 7 milyar liralık yatırım yaptıklarını anımsattı.Osmaniye’deki ülkücüleri de onore eden Yıldırım, Alperenlerin ve ülkücülerin FETÖ’cülerle işbirliği yapmayacağını anlattı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun darbe girişiminden sonra çark ettiğini aktaran Başbakan Yıldırım, “15 Temmuz darbe girişimi gecesinde Kılıçdaroğlu olduğunu yanımızda olduğunu söyledi ama sonra ne olduysa çark etti. Kalkmış ’15 Temmuz kontrollü bir darbedir’ diyor. Ne demek istiyorsun Kılıçdaroğlu? 249 şehidimiz var. 2 bin gazimiz var. Sen nasıl onlara saygısızlık yaparsın? FETÖ alçaklarını korumak, kollamak sana mı düştü?” dedi.
14 yıldır ülkeyi yöneten AK Parti iktidarı olarak bir sistem değişikliğine ihtiyaç olduğunu her fırsatta söylediklerini anlatan Yıldırım, “Devlet milletine düşman gibi bakmayacak. Devlet, milletine tehdit olmayacak. Devlet ve millet arasında güvensizlik olmaz. 1950 yılında bu ülke, bu aziz millet, dedelerimiz, merhum Adnan Menderes’e yetki verdi. Tek başına iş başına getirdi. Onu başbakan seçti. O da memleket için çok güzel işler yaptı. Ancak, 27 Mayıs 1960’ta birileri devreye girdi, bugün ’hayır, hayır’ diye kapı kapı gezen CHP devreye girdi, milletin seçtiği Menderes’i silah zoruyla, zorbalıkla alaşağı ettiler sonra da devleti milletten koparan yeni bir sistem icat ettiler. İşte o sistem çalışmıyor. O sistem 12 Mart’ı getirdi. 12 Eylül’ü getirdi. 28 Şubat’ı getirdi. Sürekli darbe tehdidi, sürekli vesayet. Biz ise devlet- millet ayrımını ortadan kaldırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Eski Türkiye olarak adlandırılan dönemi hatırlatan Başbakan Yıldırım, “Tek başına bir hükümet kuramıyorlarsa vay haline memleketin. Haftalarca hükümetler kurulmaz. Otel odalarında, medya patronlarının evinde pazarlıklar. Nihayet siz seçtiğiniz değil de başka bir hükümet kuruluyor. O hükümetten de size, millete bir fayda gelmiyor. Kim kurdurduysa onların işini yapıyor. Ekonomi geriye gidiyor, terör azıyor, dış politikada etkiniz kalmıyor. Yeniden bu sefer seçim kararı alıyoruz. Yeniden istikrarsızlık, yeniden belirsizlik, yeniden kaos. Bir hükümet kurulsa bile bu sefer ne oluyor? Cumhurbaşkanı, Başbakan kapışıyorlar ondan sonra yine kaos, yine kriz. Uzağa gitmeyelim. Daha AK Partiden önce Ecevit, Ahmet Necdet Sezer ne yaptılar? Anayasa kitabını Ecevit’in yüzüne fırlattı, memleket karıştı. Ekonomik kriz. Bedeli millet ödedi. 638 milyara mal oldu o kitabın fırlatılması. AK Parti geldi 2011 yılına kadar biz o krizden kalan borçları ödedik. Eğer o borçları ödemeseydik neler yapardık neler Kişi başına milli gelir 11 bin değil bugün 3 bin daha fazla 14 bin dolar olacaktı. Yazık değil mi? Bunun sorumlusu neden hesap vermiyor? İşte bu sistemi değiştiriyoruz, buna son veriyoruz” şeklinde konuştu.
Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi halinde hükümetin sandıkta kurulacağını, güven oyunun sandıktan çıkacağını anlatan Başbakan Yıldırım, hükümetin de şu anki düzenden daha hızlı karar alacağını, bürokrasinin azalacağını, ekonominin büyüyeceğini dile getirdi. Engelli koşu yapa yapa bu günlere geldiklerini anlatan Başbakan Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle Türkiye’nin şaha kalkacağına, ekonominin büyüyeceğine vurgu yaptı. 14 yıldır hizmet ederken diğer yandan da şeytan taşlamakla uğraştıklarını ifade eden Yıldırım, ondan artan zamanda yollar, okullar yaptıklarını, Türkiye’yi bir baştan diğer başa imar ettiklerini kaydetti. Göreve geldikleri günde 230 milyar dolar olan milli geliri bugün 800 milyar dolara çıkararak Türkiye’yi 3’e katladıklarına dikkat çeken Yıldırım, engeller olmasaydı Türkiye’yi 5’e katlamış olacaklarını söyledi. Darbe girişimi, 17-25 aralık sürecini de hatırlatan Yıldırım şöyle devam etti:
“Hep bir ağızdan hayır diyorlar. Kandildeki şer odakları hayır için çalışın, hayır çıkmazsa biteriz diyorlar. Osmaniye’den ilan ediyorum, evet çıkacak Kandiliniz sönecek. FETÖ da hayır diyor. O da elinden geldiğince hayır için çalışıyor. FETÖ biliyor ki evet çıkınca onun da sonu geliyor. Onun için hayır diye uğraşıyor. Başka kim uğraşıyor? HDP dediğin zaten terör örgütünün güdümüne girmiş, bölücülükten başka hiçbir işi olmayan, halkın desteğini de kaybetmiş bir parti. HDP o hendek siyasetinin, teröristlerin arkasına sığınarak yaptığı o bölücü siyasetin hesabını veriyor, verecek, onlar da hüsrana uğrayacak. Evet çıkacak, bunların çukur siyaseti de son bulacak inşallah. Başka kim? Türkiye’nin büyümesinden, güçlenmesinden gocunan Avrupa ülkeleri var. Onlar da hayır için çalışıyorlar. Hayır kampanyası yapıyorlar. Çünkü istiyorlar ki Türkiye dünyanın en büyük havalimanını yapamasın, Türkiye, hızlı tren yapmasın, otoyollar yapmasın. Türkiye, dünyaya örnek şehir hastaneleri yapmasın, Türkiye geri kalsın, bunlara muhtaç olsun istiyorlar.”
CHP’nin ’hayır’ propagandasını eleştiren Başbakan Binali Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çıkmış diyor ki bu hayırcılar. ’Tek adam, tek adam, tek adam.’ Yani, başınıza tek adam kadar taş düşsün diyeceğim ama neyse, demeyelim. Milletin seçtiği, milletin patron olduğu yerde tek adam olur mu? İşin sahibi millet. Nasıl tek adam oluyor? Seçiyorsunuz, 5 yıl sonra eğer iyi çalışmışsa bir daha seçiyorsunuz. İkinciden sonra üçüncüsü yok. Yeter. İki dönem yeter diyorsunuz. 10 yıl. Bu padişahlık mı? Nereden çıktı tek adam. Tek adam görmek istiyorsa Kılıçdaroğlu aynaya baksın. 7 seçim geçirmiş, 8’incide diyor hayır çıkmazsa ben yerimdeyim diyor. Bu seçim değil diyor. Bu kadar da pişkinlik olmaz. Bu sistemden tek adam, diktatör çıkmaz. Milletine hizmetkar çıkar. CHP adeta Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyete Hayır Partisi’ne dönmüş. Ama onların da umutları bitti. Yavaş yavaş onlar da anladı ki bu gidiş, gidiş değil bu yol yol değil. Onlar da 16’sında evet çıkacağını gördü ve sonucu gördükleri için gittikçe zıvanadan çıkıyorlar, hırçınlaşmaya başladılar. Dillerinden dökülenleri kulakları duymuyor. Ne diyor Kılıçdaroğlu, ’15 temmuz aslında darbe değilmiş, kontrollü darbeymiş. Geç bunları geç. Sana mı düştü FETÖ’ye sahip çıkmak? Bir diyet borcun mu var Kılıçdaroğlu? Onu açıkla. Dengesini yitirdi. Motor su kaynatıyor. Şanzuman dağılmış vaziyette.”
Başbakan Yıldırım, konuşmasının ardından Osmaniye Valiliği’ni ziyaret etti.