“Dünyanın en güzel sesi o çocuğun şu anda ifade ettiği sestir”
Kaymakam adaylarına bir ilçeye gideceklerini ve orayı daha müreffeh bir yer yapmaya gayret edeceklerini anlatan Bakan Soylu, salonda bir çocuğun ağlaması üzerine, “Nasıl bir devletin memuru olduğunuzu, bu devletin nelerle karşı karşıya olduğunu bilin diye bunları anlatmaya çalışıyorum. Bazen gerçek o kadar yalın ve çıplaktır ki gerçeğin o olduğuna ihtimal vermeyiz. ‘Bu bu kadar da basit olamaz’ deriz. Türkiye ile ilgili küresel gerçek şudur; Türkiye dünyanın en kilit toprak parçası üzerindedir. Burada güçlü bir Türkiye istenmemektedir. İstemeyen ağlayan çocuk değil ha. İstemeyenleri söyleyeceğim. O aslında şu anda şu ortaya koyduğu anlayışla birlikte bize saflığımızı, bize temizliğimizi, bizim insanlığımızı, bize çocukluğumuzu, bize yaşlılığımızı ve bu toprakların bize sunduğu medeniyetin en güzel değerlerini ifade etmektedir. Dünyanın en güzel sesi o çocuğun şu anda ifade ettiği sestir” ifadelerini kullandı.
“Güçlü bir Türkiye istenmemektedir”
Bakan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Güçlü bir Türkiye istenmemektedir. Mesele bu kadar açık ve nettir. Çok fazla söz söylemeye hiç gerek yoktur. Hatta sadece Türkiye değil, Ortadoğu’nun da barış içerisinde, huzur içerisinde olmasını istemiyorlar. Huzura yönelik birliğe yönelik hiçbir ittifakı istemiyorlar. İstemeyen kim? Buna ister Batı deyin, ister küresel güç merkezleri deyin, nasıl tanımlarsanız tanımlayın ve ne derseniz deyin ancak böyle bir irade var. Rusya ile ilişkilerimizi düzelttik. Bunları gizli kapaklı kapıların ardında gerçekleştirmedik. Bütün dünyaya açık yaptık. Bundan rahatsız olanlar ortaya çıktı. Batı basını sürekli homurdanıyor. Ben takip ediyorum. Sizde takip edin. Günlük her gün ne yazdıklarını, ne ettiklerini, hangi dezenformasyonları ortaya koymaya çalıştıklarını elbetteki takip edin. ‘Türkiye yüzünü Doğu’ya mı çevirdi’ diye yorumlar yapılıyor. Türkiye avantajları olan bir ülkedir. Türkiye yüzünü ne yana çevirirse çevirsin fırsatları olan bir ülkedir. Enerji koridorlarının üzerinde yer alan, su havzalarının üzerinde yer alan, Batısında gelişmiş bir medeniyet, Doğusunda da binlerce yıldır dostluk kardeşlik din bağı, kültür bağı olan kadim medeniyetin var olduğu bir ülkedir. Seçenekleri olan bir ülkedir.”
“Bugün Türkiye’nin yönünü Batı’dan Doğu’ya çevirdiği tartışılıyor”
“Bugün Türkiye’nin yönünü Batı’dan Doğu’ya çevirdiği tartışılıyor” diyen Bakan Soylu, “Eğer Batı dünyasının böyle bir sorgulaması veya endişesi varsa öncelikle bunu kendisinde aramalı ve sorgulamalıdır. Yarım asrı aşkın bir süredir Avrupa Birliği müzakerelerini bir politik şantaj aracı olarak kullanırsa, kriter üstüne kriter inşa ettiğin bu süreç sonunda bir vize serbestiyetini bile sağlayamazsan, Türkiye’nin yıllarca mücadele ettiği terör örgütüne çadırlar kurdurup, hamilik edersen, Aylan Bebek kıyıya vurduğunda telaşlanıp '3 milyar Euro hemen vereceğim' dediğin göç sorunu için sonradan sırtını döner de sözünde durmazsan, Ege ve Akdeniz’de yaşanan insanlık dramında Türkiye’yi yalnız bırakırsan, 15 Temmuz darbe girişiminden medet umarsan, DEAŞ’a karşı giriştiğimiz operasyonda bile askeri desteğini doğru dürüst ortaya koyamazsan, hiç kusura bakma ama Türkiye elbetteki seçeneklerini kullanmasını bilecektir. Türkiye’nin iyi niyeti Batı tarafından yarım asırdır suistimal edilmektedir. Bunu görmezden gelmemiz elbetteki söz konusu değildir. Türkiye yüzünü batıya veya doğuya çevirir. Bunu tartışıyor veya isimlendiriyor değil, ama geçmişte olan bitenin muhasebesini de hep birlikte doğru yapmak durumundayız. Türkiye bu sorgulamayı yaparken barışı ve huzuru öncelemektedir. Ortadoğu kan gölüne dönmüştür. Her gün bir insanlık dramını televizyonlarımızdan vicdanlarımıza bir ateş düşer gibi seyrediyoruz. Batının bu yanlış tutumu terörün ekmeğine yağ sürmektedir. DEAŞ, PKK, YPG, KCK bunlar sadece Türkiye’nin derdi değildir. Terör bilinmelidir ki herkesin derdidir, öyle olmalıdır. Eğer Türkiye burada terörle mücadele yürütüyorsa buna bütün dünya, bütün insanlık destek olmalıdır. Ancak üzülerek görmekteyiz ki, terör bugün araçsallaştırılmaktadır. Politika aracı olarak görülmektedir. Bu yanlıştır ve Türkiye’nin buna itirazı açıktır ve nettir” değerlendirmesinde bulundu.
“Ümitsizlik şeytandandır”
Hafta sonu Siirt ve Bitlis’te olduğunu hatırlatan Soylu, “Bir süredir başlattığımız Doğu ve Güneydoğu illerimizi kapsayan bir saha çalışması münasebetiyle hem vatandaşlarımızla hem sivil toplum kuruluşlarımızla hem de orada görev yapan personelimizle bir araya gelme imkanım oldu. Eskilerin bir tabiri vardır; ‘yediğin içtiğin senin olsun gördüklerini anlat’ ama elbetteki ağabeylerinizle buluştum, kaymakam arkadaşlarımızla bir araya geldim. Şunu gururla söyleyebilirim ki orada görev yapan kardeşlerimiz bu mesleğin çıtasını çok yükseltmişlerdir. Zor koşullar altında terörden zarar görmüş bir ortamda büyük bir umut ve gayretle çalışmaktadırlar. Çünkü bizim dinimiz bizim inancımız bize bir şeyi sürekli olarak hatırlatmaktadır. Ümitsizlik şeytandandır. Hiçbir gün hiçbir dakika ümitsizlik yanımıza bile yaklaşmamalıdır” açıklamasında bulundu.
İçişleri Bakanı Soylu, konuşmasının devamında genç kaymakam adaylarına nasihatlerde bulundu.