“ECDADIMIZ MÜZİKLE, AKUSTİKLE İNSAN TEDAVİ ETMİŞ”
Divriği Ulu Cami’nden övgü ile bahseden Bakan Güllüce, ”Ben buraya daha önce gelmiştim. Ama daha çok mimari, estetik, sanat kısmıyla anlatılmıştı. Bugün hocam bu işin esas felsefesini anlattı. Her taşın, her zerresini, her köşenin, her motifin bir felsefesi var. Çok derin bir kültüre dayalı, derin bir idrake dayalı ve bu milletin bütün değerlerini yansıtan bir aklın ürünü. Her motif, her yazı, her köşe, her yıldız belki ciltler dolusu kitap yazılacak bu kadar muhteşem bir şey bu gözüyle bakmak lazım buna.
Taşı çok iyi işlemişler tamam bunlar inkar edilemez. O yönüyle muhteşem. Bunları yaparken cennetin varlığını, cehennemin boşluğunu, insanın ömrünün sınırlı oluşunu, ahretin sonsuzluğunu, şifa ile ilgili insanların mutluluğunu, kadının erkeğin eşitliğini, hepsini anlatan motifler var. Bu derin bir kültürdür. Üstelik akustik olarak bir şeye baktım ben. Dişi ve erkek gibi bir şey yapmışlar. Sesi o zamanın tekniği ile akustik yapmış, akıl hastaları tedavi edilmiş, 500 sene daha ondan önce insanlar yakılmış batının orta çağ karanlığında insanları yaktığında 500 sene evvel benim ceddim, ecdadımın çocukları müzikle, akustikle insan tedavi etmiş müthiş bir şey” dedi.