Adalet Bakanı Bozdağ, Mecliste görüşülen ve tartışmalara neden olan cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi halinde fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkan veren düzenlemeye ilişkin açıklamalarda bulundu. Tecavüz suçu işleyenlere af getiren bir düzenlemenin kesinlikle olmadığını vurgulayan Bakan Bozdağ, “Çocuklara cinsel istismarda bulunan, cebir, tehdit ve iradeyi sakatlayan bir yöntemle cinsel istismar suçunu işleyenler kesinlikle bu düzenlemeden yararlanamayacaktır. Çünkü düzenlemenin ilk cümlesi ‘cebir, tehdit ve iradeyi sakatlayan başka bir nedenle cinsel istismar suçunun işlenmesi hariç’ diye başlıyor. Bunu kapsam dışında tutuyor. Kesinlikle cinsel istismar suçunu cebir, tehdit, hile ve iradeyi sakatlayan bir yöntemle işleyenler bu suçun kapsamı dışındadır” diye konuştu.
Bakan Bozdağ, “Düzenleme esasında yaş şartı nedeniyle resmi nikah kıyılmadan evlenmeler var toplumumuzda. Arzu etmesekte bu Türkiye’nin gerçeği. 2004 yılına kadar olan düzenlemede yaşı küçük olanların evlendirilmesi durumunda cezalar düşüyordu ve infaz erteleniyordu. Bu konuda hem 423. hem de 434. maddede düzenleme vardı. Biz AK Parti olarak erken evlenmeleri önlemek için Ceza Kanunu’nda yaptığımız değişiklikle hem 423. maddeyi yürürlükten kaldırdık hem de 434. maddeyi yürürlükten kaldırdık. Cinsel istismar suçunun cezasını en alt düzeyde 8 yıl olarak belirledik. 2014’te de biz bunu 16 yıla çıkardık. Bunun değişikliklere göre farklı cezalarda var. Bu yeni kanuna geçişte bir farkındalık kolay kolay oluşmadı. Eski kanun var ve o kanuna göre uygulama var. Yeni uygulamayı topluma tam anlatamadık, bir farkındalık oluşmadı. Bu arada erken yaşlarda evlilikler olmaya maalesef devam etti. Şimdi aileler evlilikleri gerçekleştiriyorlar, çocuklarıyla ilgili düğünler yapıyorlar ve evlilikler oluyor ama yaş tutmadığı için resmi nikah kıyamıyorlar. Doğum olduğunda da doktorlar bunu savcılıklara bildiriyor ve gayri resmi olarak evlenmiş olanlarda koca hapse gidiyor, kadın kucağında çocukla beraber dışarıda kalıyor” ifadelerini kullandı.
“SADECE GERİYE DÖNÜK BİR DEFA UYGULANACAK, GELECEĞE YÖNELİK UYGULANMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR”
“Şuanda içeride bu durumda olanlar var. Bunlarla ilgili gelen çok sayıda mektup var” diyen Bakan Bozdağ şunları kaydetti:
“Aynı şekilde Bakanlığımıza doğrudan yazılan mektuplar var. TBMM’de kurulan aile bütünlüğü ve boşanmalarla ilgili komisyonun raporunda da bu soruna çözüm bulunmasına dair öneriler var. Ortada yaşanan bir sorun var. 2005’te yürürlüğe giren ceza uygulamasındaki geçiş döneminde yaşanan sıkıntılar nedeniyle şuan da 16 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya olan insanlar var. Bunlar tecavüzcü değil, cinsel istismar suçunu zorla işlemiş olan kişiler değil. Tamamen ailenin ve küçüğünde rızasıyla yapılan işler. Ancak bizim kanunumuzun yeni düzenlemesinde rızayı kaldırdık biz. Burada yargılama yapılırken mahkemeler rızanın varlığına bakmıyor. Yaşı küçükse tarafların geleneklere göre böyle bir evlilik yaptığına bakmıyor ve 16 yıl ceza veriyor. Böylelikle de hem kadınlar mağdur oluyor hem de doğan çocuklar mağdur oluyor. Erkekte 16 yıl hapis alıp mağdur oluyor. Esasında annelerin, babaların yaptığı hataların cezasını hem kadın çekiyor hem erkek çekiyor. İçeride bu duruma bizim sessiz kalmamız doğru değir. İçeride yaklaşık 3 bin civarında bu durumda olan vatandaşımız var. Onlarla ilgili geçici bir düzenlemedir bu. Sadece geriye dönük bir defa uygulanacak, geleceğe yönelik uygulanması söz konusu değildir. Evlilik yasağı bulunanlarla evlenmek dün olduğu gibi bugün de ceza kanunumuzda suçtur. Cezası da asgari 16
yıldır. Bu aynen duruyor, bunlarla ilgili değişiklik yapılması söz konusu değil.”
“TECAVÜZCÜLERİN BUNDAN KESİNLİKLE YARARLANMALARI MÜMKÜN DEĞİL”
Bakan Bozdağ, bu uygulama ile tecavüzcülerin bundan yararlanacağını söyleyenlerin büyük bir çarpıtma yaptığını ifade ederek, “Tecavüzcülerin bundan kesinlikle yararlanmaları mümkün değil. Şuan da hükümlü bulunanlar var, cezası kesinleşmiş olanlar var. Dosyada gerçekten tecavüz mü var, yoksa aileler tarafından çocukların rızası alınarak veya alınmayarak yapılmış bir evlilik mi var bu dosyada zaten sabit. Bunların hükmü kesinleşmiş. Şimdi bunlardan tecavüz olanların istifade edilmesi kesinlikle mümkün değil. Burada tecavüzcüler istifade edecek değerlendirmeleri kesinlikle doğru değerlendirme değildir. Burada sadece ailelerin kurbanı olmuş hem erkek hem kadın küçük çocukları koruyan bir adım atıldı” açıklamasında bulundu.