Doğalgaz ve arz güvenliğine ilişkin olarak Albayrak, “2015’e kadarki süreçte Türkiye’de 78’e yakın ile doğal gaz getirdik. Yaklaşık 13 milyon aboneyle Türkiye’de doğal gaz seferberliğini yıllık 13 milyar metreküp tüketimle şehirlerimizin ve ilçelerimizin temiz bir enerjiyle de tanışması noktasında büyük yatırımlar gerçekleştirdik. Sadece 2016’da, bu yılsonu itibarıyla 600 milyon TL’yi geçen bir yatırım ortaya koyduk. 351 kilometre yüksek basınçlı doğal gaz boru hattı döşedik. 5 ile daha, Tunceli, Sinop, Mardin, Muş ve Bingöl’e arzı sağladık. 17 ilçeyi doğalgaz arzı noktasında hazır hâle getirdik. 2 yeni OSB’ye ve birçok farklı noktaya doğalgaz sağladık. 2016 yılında yapım çalışmaları sürdürülen Tuz Gölü Doğal Gaz Yeraltı Depolama Projesi’nde birinci grup depolamanın kaverninin inşallah önümüzdeki ay açılışını gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.
Arz güvenliğine ilişkin gelişen teknolojilerin ve pazarın kaymakta olduğu LNG teknolojileriyle ilgili önemli yatırımların yapıldığını hatırlatan Albayrak, “Sadece LNG terminallerinin genişletilmesi noktasında değil "FSRU" denilen mobil gemilerin içerisinde farklı noktalara götürüp altyapıyı doğal gaz arzının acil talebini karşılayacak teknolojileri ilk defa Türkiye’ye getirdik ve inşallah bu ay, yıl sonu bitmeden, bu yıl bitmeden onun da açılışını inşallah İzmir’de gerçekleştireceğiz. Doğal gaz alımında arz güvenliğimizi garanti altına alma, altyapıyı geliştirmenin yanında stratejik konumumuzu da güçlendirme noktasında avantajlı kazan-kazan projelere daha fazla odaklanmaya başladık. Üç tane kriterimiz var dedik, bölgesel çerçevedeki uluslararası projelerin içerisinde yer almak noktasında Türkiye’nin olmasını istiyorsak. Bir: Bir proje Türkiye için, taraflar noktasında, her iki tarafın kazanmasını ortaya koymalı. İki: Bölgenin enerji arz güvenliğine katkı sağlamalı. Üç: Bölgesel ve küresel barışa katkı sağlamalı. Bunları sağlayan her projenin içerisinde Türkiye olarak oluruz dedik. Nitekim, TANAP bu stratejinin uygulanması noktasında son on yılda dünyada gerçekleşen en başarılı projelerden bir tanesi. Bunu müteakip, bununla ilişkili baktığımızda, Türk Akımı sahneye geliyor. Malumunuzdur, ekim ayı Dünya Enerji Kongresi vesilesiyle Rusya’yla çok önemli bir anlaşma olan Türk Akımı’nı imzalamış olduk. Türk Akımı’yla Türkiye, Rusya’ya doğal gaz bağımlılığı noktasında bir artışa gitmemektedir. Tam tersine, Batı Akımı’ndan Türkiye’ye tedarik edilen gazın -aradaki ülkelerin baypass edilerek artık- direkt üreticiden Türkiye’ye girmesini sağlaması noktasında arz güvenliğini, Türkiye üzerinden ikinci ve üçüncü pazarlara taşınmasıyla ilgili de Türkiye’yi önemli bir bölgesel merkez hâline getirecek önemli bir proje olarak karşımıza çıkmıştır.”
Albayrak şunları kaydetti: “Kapalı kapılar ardında bizi tehdit etmeye çalışsalar da, Allah’ın izniyle hiçbir şeyden korkmayacağız. Biz önce kendimizi bileceğiz, milletimizi bileceğiz, Rabbimizi bileceğiz, söylenenlere bakacağız. Önümüzdeki dönemde bu kahpeleri daha da çıldırtacak bir şey açıklayacağım. Türkiye enerji politikalarında büyük enerji hacmi oluşturduğu ülkelerle milli para ile ticarete başlıyor. Biz yine korkmuyoruz. Biz Allah’tan başka hiçbir şeyden korkmayız.”