Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ağbal, “Küresel kriz sonrası Türkiye ekonomisi büyüme oranları itibariyle gelişmekte olan ülkeler içerisinde son derece olumlu bir performans sergiledi. Bunu nerden söylüyorum? 2010 ile 2016 yılları arasında Türkiye’nin yıllık ortalama büyüme oranı yüzde 6.7. Türkiye gelişmekte olan ülkelerin ortalamasının üzerinde bir büyüme oranını bu dönemde yakaladı. Ardardına görüyoruz, bütün bu kamu maliyesinde uygulamış olduğumuz destekler ve teşvik düzenlemeleri etkisini göstermeye başladı. 2016’nın son çeyreğinde ekonomide yavaş yavaş birçok göstergede bunları görmeye başladık. Gerek güven endekslerinde gerek üretim endekslerinde, yatırım, ihracat gelişmelerinde birçok parametrede ekonomide yukarı yönlü bir ivmeyi çok rahat bir şekilde görüyoruz” şeklinde konuştu.
Soru-cevap
Ağbal, çıkışta kameralarınkarşısına geçerek soruları cevapladı. İstanbul Finans Merkezi programının detayları hakkında bilgi veren Ağbal,”Bizim biliyorsunuz bir İstanbul Finans Merkezi programımız var. Kapsamlı bir yasal düzenleme yapılaması gerekiyordu. Maliye Bakanlığı olarak bunun koordinasyonunu üstlendik. Burada birçok boyutu itibariyle yasal çalışmayı yürütüyoruz. Sermaye piyasası kurulumuz, bankalar birliğimiz, finansal aracı kurumlar birliğimiz, Hazine Müsteşarlığı yine finansal piyasalarla ilgili diğer sivil toplum örgütlerinden görüş, öneri ve yasal düzenleme taslaklarını aldık. Çok kapsamlı bir öneri paketi ortaya çıktı. Burada hem finansal piyasaların kurumsal yapısının iyileştirilmesi var hem finansal piyasalara yeni finansal enstrümanların kazandırılması yine finansal piyasalardaki regülasyonlarda liberalleşme öngören düzenlemeler var. Kurumlarımız tarafından gönderilen önergeler içerisinde finansal işlemlerin yapılması sırasında ödenen vergilerle ilgili bunların ya kaldırılması ya da indirilmesi yönünde öneriler var.
Birkaç defa kurumlarla birlikte teknik toplantılar yaptık. Maliye Bakanlığı olarak bütün önerilerin etki analizlerini yaptık. Sanıyorum Mayıs ayının 10’u veya 11’i gibi Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda bütün bu önerilerin üzerinden geçeceğiz. Maliye Bakanlığı olarak getirilen herhangi bir öneriye ‘hayır bu olmaz’ şeklinde bir yaklaşımımız yok. Bütün önerileri, düzenleme taslaklarını etki analizleriyle beraber Ekonomi Koordinasyon Kurulu’na getireceğiz” dedi.
İstanbul’un küresel finans merkezi olabileceğinin altını çizen Ağbal, “Brexit sonrası dönemde aslında Türkiye bakımında son dönem kürsel gelişmelere de bakıldığında İstanbul gerçekten bir küresel finans merkezi olabilir. Son derece olumlu son derece yapıcı bir çerçevede meselelere bakıyoruz. Ben ümit ediyorum Mayıs ayı içerisinde yapacağımız bu toplantıda kararları verdikten sonra Bakanlar Kuruluna süratle bunları getireceğiz” dedi.
“Engel oluşturan vergileri kaldırmaktan kaçınmayacağız”
Ağbal vergi indirimlerine ilişkin ise “Vergiler ve diğer kamusal maliyetlerin azaltılması konusunda da tabi ki mali disipline dikkat edeceğiz. Bir taraftan da finansal piyasaların derinleşmesi ve gelişmesi için rekabet halinde olduğumuz ülkelerle rekabetimizin önünde engel oluşturabilecek varsa vergileri kaldırmaktan kaçınmayacağız” ifadelerini kullandı.
“Şaşırdık diyenler matematik öğrensinler”
Bakan Ağbal, akaryakıttan alınan vergiler ile ilgili sorulan bir soruya ise “Bir mal üzerindeki vergi yükü nasıl hesaplanır? O malın perakende satış fiyatına bakılır yani akaryakıtın petrol istasyonundaki satış rakamına bakılır bir de onun üzerinde bütün vergilere bakılır, birbirlerine bölünür. Ortaya vergi yükü dediğimiz oran çıkar. Maliye Bakanı olarak söylediğim, akaryakıt üzerinden almış olduğumuz maktu vergiler zaman içerisinde artmış olsa da aslında oran olarak bakıldığında vergi yükü azalma eğiliminde. Motorin için söylüyorum yüzde 66-67 mertebesindeki oranlardan yüzde 59 oranına düştük. Dolayısıyla diyebilirsiniz ki ‘Vergi yükü bu haliyle de yüksek’ o ayrı bir şey. Ama benim soru önergesine verdiğim cevap gayet net. Biz zaman zaman akaryakıt üzerinde aldığımız maktu vergiyi artırıyoruz ama bunu her yıl da yapmıyoruz. Birçok yılda akaryakıttaki vergiyi değiştirmiyoruz. Onun için zaman içerisinde vergi yükünün oran olarak aşağı gelmesi de gayet doğal. Onun için burada şaşıracak bir şey yok. Şaşırdık diyenler matematik öğrensinler” şeklinde cevap verdi.