Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak ABD yönetiminin mevcut bu pozisyonundan sapacağı, tarihi yanlış ve yıkıma hizmet edeceği anlaşılmaktadır. Kudüs’ün statüsü üzerinde kumar oynamak için devreye giren, Filistinli mazlumların, tüm İslam dünyasının tarihi ve manevi haklarını hiçe sayan küresel komplonun açıktan felaket ve hezimete davetiye çıkardığı tartışma götürmez bir hakikattir. Yıllardır ve adım adım Kudüs’ü Müslümanlardan arındırma faaliyeti esasen tüm insanlığın, tüm insani değer ve mirasın müşahitliği altında gerçekleşmektedir. Sistematik biçimde Mescid-i Aksa’ya yapılan alçak saldırılar, bunun yanı sıra diğer mukaddes mekan ve mabetlerimize yönelik ağır saygısızlıklar elbette Müslüman vicdanların malumudur. Kudüs 400 yılı aşan bir süre ecdadımızın hakimiyeti altında bulunmuştur. Bu süre zarfında en huzurlu, en müreffeh, en barışçı dönemini yaşayan Kudüs’ün; Siyonizmin, Haçlı heveslerinin, batıl emellerin tuzağına ve kapanına kıvrana kıvrana düşmesi kabul edilemez, izah ve ifadesi olmayacak bir çarpıklıktır. ABD’nin Kudüs üzerinden Ortadoğu’yu ateşe verme teşebbüsünde bulunması ne insanlığın emanetlerine, ne İslam’ın emirlerine, ne de bölge barışının temin çalışmalarına asla sığmayacaktır."
Uluslararası toplumun ABD’nin bu karanlık dayatma ve kahredici provokasyonuna itirazını yükseltmeye başladığını, İslam dünyasının da peş peşe yapılan açıklamalarla duruş ve tutumunu çok net gösterdiğini belirten Bahçeli, "Kaldı ki, Kudüs’ün statüsüyle ilgili bağlayıcı nitelikli Birleşmiş Milletler kararları bulunmakta ve muhatap ülkelerce de bilinmektedir. Türkiye’nin siyasi ve diplomatik tepkilerini zamanında göstermesi, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın İslam İşbirliği Teşkilatını, dönem başkanı sıfatıyla 13 Aralık 2017 Çarşamba günü toplantıya çağırması anlamlı ve isabetli gelişmeler arasındadır. Kudüs, İslam dünyasının kutsal cevheri, üç dinin uyum içinde barındığı kadim bir şehirdir. Bu kapsamda İslam ülkeleri Türkiye’nin öncü, önemli, örnek girişimini, güçlü iradesini dürüstçe sahiplenmeli, samimiyetle desteklemeli, nitekim Kudüs’ü mahzun ve mahcup edecek her davranıştan kaçınmalıdır. Kudüs, ABD’nin iç siyasi hesaplarına, çıkar lobilerine şirin ve sempatik görünmeye çalışan güdümlü siyasetçilerin hedeflerine kurban edilemeyecek, etmeye de kimsenin gücü yetmeyecektir. ABD’nin bugün ilanı beklenen muhtemel karardan derhal dönmesi, Filistinli kardeşlerimizin ve Müslümanların inanç ve yaşama haklarına saygı duyması tarihi bir mecburiyettir" açıklamasında bulundu.
Bahçeli, şunları kaydetti:
"Kudüs, İslam dünyasının göz bebeği, haklı davası, meşru sancağı, gaspı ve rehni imkansız manevi tacıdır. Bu nedenle ABD’nin; tahripkar istikrarsızlık, toplumsal infial, toplu intifadaya, kara bir leke gibi alnına yapışacak muhtemel dinler arası çatışmaya yol açacak Kudüs'le ilgili adımlarını muhakkak askıya alması şarttır, acilen ve amasız şekilde gaflet ve dalalete son vermelidir. Dini ihtilaflar, Filistinli kardeşlerimizin yurtlarından ve topraklarından mahrum edilmesi kanlı çekişmelere, bedeli ağır olacak mücadelelere de hız ve ivme verecektir. Unutulmasın ki, İsrail ve Filistin arasında adil, kalıcı, dengeli, tarihi ve manevi haklara riayet eden bir barış gerçekleşmeden insanlık huzur ve selamete ulaşamayacaktır. ABD’nin Kudüs komplosu mukaddesatımızın sırtına inmek üzere kaldırılmış hançerdir ve bu hançer saplanırsa canı yanan, kanı dökülen, kayıplara sürüklenen yalnızca İslam alemi olmayacaktır. Bu nedenle Kudüs temelli gerilimin yumuşaması, ABD’nin kendi iç siyasi dalgalanmayı Ortadoğu’ya ihraç etmekten vazgeçerek aklıselimin ve sağduyunun çizgisine gelmesi samimi dilek ve beklentimizdir. Aksi halde, ortaya çıkacak sonuçlardan hiç kimse, hiçbir ülke yakasını kurtaramayacaktır."