“Babam 58 yıl Babakale’de bıçakçılık yaptı. Bende bu mesleği babamdan devraldım. Ve bu mesleği 23 yıldır devam ettiriyorum. Eskiden köyümüzde 18 bıçak ustası varmış şimdi ise bu işi yapan sadece amcam ve ben kaldık. Ben de bu meslek körlenmesin diye 10 yaşındaki oğlum Ali’yi bıçak ustası olarak yetiştiriyorum. Tosun ailesinde nöbet babadan oğla değişiyor. Oğlum Ali’de bu işi severek yapıyor ve bu işi sürdüreceğine inanıyorum. Bu meslek 300 seneden beri köyümüz de devam ediyor. Eski ustalar nasıl yapıyorsa atalarımız aynı o şekilde kulaklı bıçak yapıyoruz. Yüzü dövme çelik, sapı boynuz çeliğin üzerinde de her ustanın kendisine has olarak uyguladığı motifler vardır bu da o ustanın imzası olarak tabir edilir. Benim yaptığım motifi bir başka usta yapamaz.
El becerisi herkesin farklıdır. Günümüz de 7 boy bıçak yapıyorum müşterinin isteğine göre devam ettiriyoruz. Tabi bu mesleği eskisi gibi yapan kalmadı. Bu işi ben yapıyorum bir de amcam var bu işi yapan ben şimdi de bu mesleği oğluma aktarıyorum. Çünkü bu meslek bitmemesi gereken bir şey köyümüz açısından değil Çanakkale için önemli bir varlıktır bu bunu kaybetmememiz lazım dolayısıyla bu mesleği oğluma aktarmaya çalışıyorum ve başka çocuklara da aktararak daha geniş çapta bıçak yapılmasını sağlamak istiyorum ilerlemesi için inşallah devam ettirebiliriz bunu” dedi.
Babasından öğrenmeye başladığı bıçak ustalığı mesleği ile ilk bıçağını üreten Ali Tosun, “Babam bu mesleği dedemden öğrenmiş ben de bu mesleği babamdan öğrenerek bıçak ustalığını devam ettirmek istiyorum. Okuldan boş kalan zamanlarımda her gün babamın yanına gelerek Babakale bıçağın en ince ayrıntılarını öğreniyorum. 300 yıllık tarihi babamdan sonra ben devam ettirmek istiyorum. Bende dedem ve babam gibi usta bir bıçak ustası olarak bu mesleği devam ettirmek istiyorum” dedi.