“KÖYLÜLER NÖBETE BAŞLADI”
9 Kasım Pazar günü cenazeyi defnettiklerini belirten Zeliha T’nin torunu Yaşar T, “Mezarın başına Kuran-ı Kerim okumak için geldiğimizde mezarı tahrip edilmiş halde gördük. Ardından Milli Park ekiplerine haber verildi. Ekiplerin, köye gelerek foto kapan yerleştirdi. Biz de, tekrar mezara gelip cesedi çıkartmasın diye bekliyoruz. Muhtarımız, komşularımız ve köylülerimizle burada gece gündüz ayı gelmesin diye nöbet tutuyoruz” dedi.
“GÖZÜM GÖRE GÖRE CENAZEMİ YEDİRTMEM”
Şimdiye kadar benzer bir olayın yaşanmadığını ifade eden Yaşar T, “Sade bizim köyümüz değil, olayın duyulması üzerine bütün çevre köylerde milletimiz artık bağına bahçesine gitmeye korkar oldu. Bu hava şartlarında kış ayı olmasına rağmen köy halkı olarak burada bekliyoruz. Bundan sonra ne olacağını bilemiyoruz. Artık bağımıza bahçemize giremez olduk. Devletimizden yardım bekliyoruz. Bizim yapacak başka bir şeyimiz yok. Mevtamızı bekliyoruz. Ne kadar dayanabileceğimi bilmiyorum, ne zamana kadar dayanabilirsem bekleyeceğim. Gözümüz göre göre cenazemizi yedirtecek halimiz yok” diye konuştu.
Ölülerinin mezarında bile artık rahat edemediğini anlatan Yaşar Terzi, şunları söyledi: “Bizimde ne yaşayacağımız belli değil. Burada beklemek zorundayız. Hayvanın ateşten korktuğunu bildiğimiz için ateş yakarak bekliyoruz. Başka şansımız yok. Çünkü müdahale edemiyoruz. Ayılar, insan hayatından değerli hale geldi.”
Kış ayı olmasına rağmen ateş yakarak mezarlığı beklediklerini aktaran köylülerden Hamdi Şan da sözlerini şöyle sürdürdü: “Baharda mısır ekiyoruz, 2 ay domuz bekliyoruz, yine sonbaharda tarlalarda domuz bekliyoruz. Domuz avladığınız zaman Milli Park ekiplerin cezai işlem uyguluyor. Birde bu yıl, başımıza ayı çıktı. Çevre köylerimizde ayı sorun yaşanıyor. Bağda bahçede, tarlada veya hayvan güderken insanın karşısına çıkıyor. Bizim yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Devletimizden buna bir çözüm bekliyoruz. Ayrıca ayıya müdahale etmeye kalksanız zaten 18-20 bin lira cezası var. Mezarlığın köyümüzle arasında 50 metre bile mesafesi yok. Sabahleyin işe gidenler var, çocuklar okula gidiyor, zamanla bu ayı köyümüzün içerisine de girer. Hayvanlarımızı artık otlatmaya bile çıkamıyoruz. Bizim bu halimiz ne olacak, buna bir çözüm bekliyoruz.”
Geçimlerini çiftçilik yaparak sağladıklarını anlatan Sadık Yiğit de, bu yıla kadar böyle bir tehlikeyle karşılaşmadıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak yaban domuzları oluyordu, onları bir şekilde kovalıyorduk. Fakat bu ayı meselesi yeni bir olay oldu. İnsanın canına kast etmesi gibi bir şey yok. Artık canımızda malımızda tehlike altında kaldı. Sabahleyin işe giden arkadaşlarımız oluyor, çocuklarımız okula gidiyor. Artık can güvenliğimiz kalmadı. Buna bir çözüm istiyoruz.” Komşularının vefat ettiğini hatırlatan Sadık Yiğit, ayının mezarlığı tahrip etmesi üzerine komşusunun yanında mezarlıkta ayı nöbeti tutmaya başladıklarını ifade etti.
Öte yandan, geçen günlerde Ağlı ilçesinin Yağlıca Mahallesinde bir ayı, mezarlığa gelerek 50 gün önce defnedilen bir kişinin cesedini çıkarıp yemişti. Üzerinden kısa bir süre geçmesinin ardından başka bir ayı, üç gün önce gömülen bir cenazenin başına gelerek mezarı tahrip etti.