Üretim tesisi sorumlusu Kerem Gül dağın bir noktasından tatlı suyu dağa pompaladıklarını ve dağın diğer noktasından tatlı su olarak aldıklarını belirterek Gül, "Dağdan çıkan tuzlu suyu büyük havuzlarda bekletip dinlendiriyoruz, dinlendirdikten sonra ise göllere suyu yönlendiriyoruz. Göllerde bir kaç gün bekledikten sonra dağdan çıkan sudan tuz oluşmaya başlıyor. Tuzu çıkardıktan sonra bir gün bekletiyoruz suyunun süzülmesi için bu işlemin ardından torbalara koyuyoruz satıyoruz veya depolara koyuyoruz. Her yıl tuz üretim miktarı değişiyor, ortalama her yıl 200 ile 300 ton arası tuz çıkıyor. Kilosunu yetmiş beş kuruştan satıyoruz, 20 kiloluk torbanın fiyatı 15 lira. Tatlı suyu kaya tuzuna veriyoruz oda içerideki kaya tuzuna eritiyor, eridikten sonra ise suyumuz tuzlu su olarak dağın diğer tarafından çıkıyor. Su havuzlarda bekliyor, oradan ise sürekli göllere su veriyoruz. Madende su beklemiyor sürekli akış haline ve yaz mevsimlerinde işletebiliyoruz tuz sıcak'ta oluştuğu için, mevsimlik bir üretim var tesiste" dedi.
Tesisin Ermenilerden kalma 600 yıllık olduğu şeklinde duyumları olduğunu belirten Gül, Ermeniler'de sistem nasılsa üretimin aynı metotlarla devam ettiğini söyledi.