Asansörden yüzde 90’ı ölüme davetiye çıkarıyor

Türkiye’de 400 bin asansörden yüzde 90’ı adeta ölüme davetiye çıkarıyor. Sadece İzmir’de son bir yıl içinde kontrol edilen 61 bin 872 asansörden 43 bin 912’si, yani yüzde 71’i kırmızı çizgiyi geçti. 5 bin 76’sı yüzde 8’lik dilimle sarı çizgide bulunurken, sadece yüzde 21 ile 12 bin 884’ü kullanılabilir çıktı.

Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Ege Bölge Koordinatörü Mustafa Karaman, belediyelerin oy kaygısıyla asansörleri kapatmadığını, sorumluluğu bina yöneticilerine yükleyerek mesuliyetten kurtulduğunu anlattı. Makine Mühendisleri Odası Asansör Kontrol Merkezi Teknik Görevlisi Zafer Güneş ise 205 belediye ile anlaşmaları bulunduğunu, ilçeler nezdinde yapılan bütün çalışmaları rapor olarak sunduklarını, ancak belediyelerin kapatma işlemini yapmadığını söyledi.

Gazete haberlerinde gündeme sürekli, “Asansörde korkunç ölüm”, “Asansör kazası 1 ölü” gibi haberlere rastlandığını, ölüm ve yaralanma vakalarından sonra arızalı asansörlerin değiştiğini aktaran Karaman, bunun da tek sorumlusunun belediyeler olduğunu iddia etti. Belediyelerin, TSE ile bu konuda anlaşma yapmadığını belirten Karaman, “İzmir’deki asansörlerin yüzde 90’ına binmek tehlikeli. TSE olarak A tipi muayene kuruluşuyuz. Ama bizim İzmir de, İzmir Büyükşehir Belediyesi dahil olmak üzere ilçe belediyeleriyle yapmış olduğumuz bir protokol yok. Bunu özel kuruluşlar yapıyor. Bu noktada verimli bir analiz yapılmıyor. Her binanın asansörü kontrol edilmiyor. Asansörün üzerinde TSE belgesi yoksa, asansörler TSE tarafından kontrol edilmiyorsa ve asansörlerin CE işareti TSE tarafından kontrol edilmiyorsa ve asansörlerin bakımlarını yapan firmalar, TSE’den hizmet yeterlilik belgesi sahibi değilse vatandaşa net çağrı yapıyoruz. Kendi sağlığın için çocuklarının sağlığı için aile bireylerinin sağlığı için bu asansörü kullanmayın. Net bir çağrı. Niye, çünkü tehlike altındasın.“ dedi.

Makine Mühendisler Odası Asansör Kontrol Merkezi Teknik Görevlisi Zafer Güneş ise A Tipi denetim kuruluşu olduklarını ve gerekli denetimleri en ince ayrıntısına kadar yaptıklarını anlattı. Denetimleri sınıflandırdıklarını ifade eden Güneş, “Asansör bakım ve işletme yönetmeliği gereği can ve mal güvenliğini tehdit eden asansörlerin ilgili belediyeye bildirilmesi mecburi, belediyelerin de kapatması gereklidir. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na bildirme zorunluluğu yoktur fakat yılda bir bakanlığa asansör istatistik bilgilerinin iletilmesi gerekmektedir. Asansörü belediyelerin kapatmaması ise halkla karşı karşıya gelmemek için diye düşünüyorum.” diye konuştu.

Site yönetici Z.K. ise asansörlerinin arızalı olduğunu, gelen teknik ekibin de değişmesi gerektiğini belirtti. Ancak bina sakinlerinden para toplayamadığı için böyle bir değişikliğe gidemediklerini aktaran Karapınar, “Ben de bunun üzerine asansörün sigortalarını kapattım. Ancak bina sakinleri tekrar açtı. Bu durumdan ben de çok yoruldum. Belediye, görevini yapmadığı gibi sorumluluğu bana atıyor. Birinin başına bir şey gelse ben mağdur olacağım. Asansörün yenilenme ihtimali de yok. Bu yüzden yöneticiliği bırakma kararı aldım.” şeklinde konuştu.

Bir başka binada oturan Alperen Karaduman ise binalarındaki asansörün eski olduğunu ve görevlilerin sınırda olduğuna dair rapor hazırladıklarını kaydetti. Buna rağmen bina sakinlerinin ağırdan aldığını aktaran Karaduman, asansöre her seferinde korku ile bindiklerinin söyledi.