Türkiye’nin ve dünyanın ilk klon Anadolu Boz Sığırları’nın dünyaya geldiği İstanbul Üniversitesi Araştırıcıları Prof. Dr. Serhat Pabuccuoğlu, Prof. Dr. Serhat Alkan, Prof. Dr. Ragıp Kılıçarslan Araş. Gör. Dr. Kamber Demir, Araş. Gör. Ramazan Arıcı ve Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezen Arat, bir ilke daha imza attı. Türkiye’nin ilk klon boğası Efe ve ilk klon ineği Ecem’i kullanarak anne ve babası klon olan ilk buzağı Cemre dünyaya geldi. Yaklaşık 20 günlük olan Cemre’nin keyfine ise diyecek yok. Annesinin yanından bir an olsun ayrılmayan Cemre’in sağlığı ise gayet iyi.
Doğumları ile 2009 ve 2010 yıllarında basında günlerce yer alan ve ilgi odağı olan bu klon boz ırkı boğa Efe ve boz ırk inekleri Ecem, Ece, Nilüfer ve Kiraz sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürürken, aileye ise yeni bireyler katılıyor. Halen doğduğu İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dölerme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı hayvan barınağında bakılan ‘Türkiye’nin ilk Klon Buzağısı' Efe 4.5 yaşını doldurdu. Yine aynı üniversitede bulunan Ece, Ecem ile Uludağ Ünivesitesi Veteriner Fakültesi’nde doğan ve fakülte çiftliğinde bakılan Nilüfer ile Kiraz adlı birbirinin genetik kopyası olan dört klon dişi 4 yaşını doldurdu.
Namık Kemal Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sezen Arat başkanlığında İstanbul Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi ve TÜBİTAK GMBE araştırmacılarının oluşturduğu ekip tarafından yürütülen ve TÜBİTAK tarafından desteklenen “Anadolu Yerli Sığırlarının Klonlanması” projesi çerçevesinde doğan klonlar, yavru almak amacıyla çiftleştirme programına alınmış ve ilk yavrular Nilüfer ve Kiraz’ın klon olmayan boğalar ile tohumlanmasından elde edilmişti. Sadece anneleri klon olan Kardelen ve Karakız adlı buzağılar ise 1 yaşını doldurdu. Bu yavrular klon dişilerin sağlıklı nesiller üretebileceğini gösteren ilk bulgulardı. Ancak en önemli sonuç, 16 Mart 2014 Pazar günü klon Efe ile klon Ecem’in sağlıklı bir dişi buzağısının doğumuyla elde edildi. Hem babası, hem de annesi klon olan ve Cemre adı verilen buzağı, ülkemizde klon ebeveynlerden doğan ilk ve tek canlı olma unvanını kazandı.
“ESAS HEDEF, KAYBOLAN IRKLARI TEKRAR CANLANDIRMAK”
Bu sürecin 4.5 yıl önce başladığını ifade eden İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Araştırma Görevlisi Prof. Dr. Serhat Pabuccuoğlu, “İlk olarak Efe dünyaya geldi. Peşinden 6 ay sonra Ece ve Ecem dünyaya geldi. O günden beri gelişimleri takip edildi. Her ikisi de klonlama teknolojisi ile dünyaya gelmiş oldular. Burada önemli olan klonların gerçek hayatta kullanılabilirliklerinin gösterilmesi. Bu amaçla klonlardan doğan yavruların, normal bireylerden doğan yavrularla karşılaştırılmasına ihtiyaç var. Bunun için yeni bir proje teklifimiz var. TÜBİTAK’a verildi. Klon bireylerinin yavrularının normal bireylerin yavruları ile karşılaştırılması, yaşam güçleri, ırk özelliklerini, genetik özelliklerinin karşılaştırılması hem de klon bireylerden elde edilecek süt gibi ürünlerin normal bireyler ile karşılaştırılarak kullanılabilirliğinin göstermeyi hedefledik. Biz Efe’yi geçtiğimiz yıl içinde sperma vermeye alıştırdık. Bunları elde ettik ve laboratuvarda analiz yaparak donduruldu. Verilmiş olan proje kapsamında Bandırma’da Tarım Bakanlığı’nın bir araştırma istasyonu var. Burada boz ırklar üzerinde de alınan izinler sonrasında, bu spermaların kullanılarak klon bir bireyden, normal bireylerin tohumlanması ile elde edilecek yavrular incelenecek. Esas hedefimiz klonlama teknolojisinin kaybolmuş veya kaybolmakta olan canlıları tekrar geriye kazanıp, sağlıklı sürüler oluşturup oluşturmadığı göstermek” dedi.
Prof. Dr. Serhat Pabuçcuoğlu, Cemre’nin sağlığının gayet iyi olduğunu söyledi.