Mustafa Akıncı, “Anavatan-yavru vatan sevgisinin yüreklerde bir sevgi olması gerektiğini düşünüyorum. Ama KKTC diye bir varlık var. Bu varlığı Türkiye Cumhuriyeti tanımış durumda. Bu varlığın hükümeti var, Yüksek Seçim Kurulu var, yargı organları var. Bu varlığın bir de cumhurbaşkanı var ki halk onu yüzde 60’dan fazla oyla seçmiş ve birazdan mazbatasını alacak. Dolayısıyla birbirini tanıma ilişkisi içinde olan iki devlet söz konusu. Büyüklük, küçüklük bunun gibi ilişkilerde fark etmez. Lüksemburg Avrupa Birliği’nin en küçük ülkesi ama eşit bir varlıktır bünye içerisinde. Biz de bir kardeş ilişkisi içinde olalım, Kıbrıs Türk toplumu artık yavruluktan kurtulup, emekleme dönemini aşıp kendi ayakları üzerinde dursun, gelişsin, gürbüzleşsin, ekonomisi ve demokrasisiyle gelişsin, kendi kendini yönetme becerisine sahip, kendi evinin efendisi olsun istiyoruz. Federal bir yapıda daha güçlü olacağını ben öngörüyorum. Gelecekte Avrupa Birliği kurumları için daha yarışabilir, daha güçlü konumda olacağını görebiliyorum. Doğrusu bu tür bir yapılanmanın Türkiye için de daha hayırlı sonuçlar doğuracağını öngörüyorum. Böylesi bir yapıdaki Kıbrıs Türk varlığı Türkiye’yi rahatsız etmemeli. Böylesi bir kardeşlik ilişkisi Türkiye için de çok daha iyi olur diye düşünüyorum” dedi.
"NE ÇATIŞMACI, NE DE TESLİMİYETÇİ BİR İLİŞKİ"
Seçim sürecinde yürüttüğü kampanyaya da işaret eden Akıncı, 4 boyutlu bir siyaset öngördüğünü, bunun önemli bir boyutunun da Türkiye ile karşılıklı saygıya dayalı olduğunu söyledi. “Ne çatışmacı, ne de teslimiyetçi. Uzlaşma arayan bir ilişki öngördüm, bunun altını çizdim” diyen Akıncı, Lefkoşa Türk Belediyesi’ndeki başkanlık döneme değindi. Rum Belediyesi ile Güney’de iki toplumlu projeyi imza atan ilk kişi olduğunu anımsatan Akıncı, “Aynı dönemde Ankara ile kardeş şehir ilişkisini kuran belediye başkanıydım” dedi.
“SAYGI BEKLEMEMİZ EN DOĞAL GELİŞME”
Bir yabancı gazetecinin Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 50 oyla Türkiye’nin Cumhurbaşkanı seçilmesi konusunda kendisinden değerlendirme istediğini söyleyen Akıncı, o değerlendirmesini şöyle anımsattı: “ ‘Eroğan’ın temsil ettiği düşüncelere Türk halkı onay vermiş, ben saygı duyarım’ dedim. Ve ekledim; ‘Nisan ayında bizim seçimlerimiz var. Kıbrıs Türk halkı da bir seçim yapacak ve cumhurbaşkanını seçecek ona da saygı bekleriz’. Şimdi Kıbrıs Türk halkı sadece bana değil, benim temsil ettiğim vizyona, benim seslendirdiğim düşüncelere onay vermiştir. Şu anda benim onay gören vizyonum halkın vizyonudur. Aynı şekilde bizim de buna saygı beklememiz en doğal gelişme olacaktır diye düşünüyorum.”
“ERDOĞAN İLE TELEFONDA GÖRÜŞTÜK, BAZILARININ BEKLEDİĞİ GİBİ GERGİNLİK YAŞANMADI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefon görüşmesinin içeriğinin sorulması üzerine ise Akıncı şunları kaydetti:“Türkiye Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı dün akşam Büyükelçi aracılığıyla yazılı tebrik mesajlarını bana iletti. Dün gece Sayın Kılıçdaroğlu, bugün 11’nci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Meclis Başkanlarından Hikmet Çetin aradı. Başbakan Davutoğlu beni telefonla da aradı. Sayın Erdoğan ben canlı yayındayken aramıştı. Ben henüz konuşmamın sonlarındayken. Telefonla da konuşmak, tebrik etmek istedi. Hoş sohbet havasında konuştuk. Bazılarının beklediği gibi gerginlik yaşanmadı. Sayın Erdoğan ‘ana hiçbir zaman analığını bırakmak istemez’ dedi. Ben de ‘çocuklar büyümek ister’ dedim. Böyle sohbet ettik. Bu çocuğun genç olma ve kendi ayakları üzerinde durmaya ihtiyacı var. Bunları gülerek, sohbet havasında konuştuk. Erdoğan, ‘herhalde ilk ziyaretinizi Türkiye’ye yaparsınız’ dedi. Ben de ‘davet olursa memnuniyetle’ dedim. Azerbaycan’a, KKTC’ye davet beklemeden geldiklerini, ilk resmi ziyaretlerini bu ülkelere yaptıklarını söyledi. ‘Bu geleneği bozmazsın herhalde?’ dedi. Bozmak diye bir şey yok. Mazbatamızı aldıktan sonra elbette Türkiye’ye ilk fırsatta ziyaretimizi gerçekleştireceğiz.”
“ANASTASİADİS İLE SOSYAL İÇERİKLİ BİR GÖRÜŞMEDE BİR ARAYA GELMEMİZ OLASIDIR”
Rum basınında yer alan Nikos Anastasiadis ile yarın görüşme yapılabileceğine ilişkin haberin sorulması üzerine Akıncı şunları ekledi: “Nikos Anastasiadis ile bir araya gelme konusunu konuştuk. Fakat gün ve tarih belirlemedik. 4 Mayıs’tan Eide geliyor. Benimle görüşmek istediğini duyurdu. Müzakere sürecini nasıl devam ettirebiliriz, geldiğinde onu konuşacağız. Bu arada sosyal içerikli bir görüşmede bir araya gelmemiz olasıdır ama gün ve saat belli değildir.”
Öte yandan Akıncı, konuşmasında kendisini arayanlar ve tebrik edenler hakkında da kısa bilgi verdi. Akıncı şunları kaydetti: “Nikos Anastasiadis de beni arayanlar arasındaydı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin buradaki temsilcisi şu an yurt dışında. Eide arayıp, tebrik etti. Dün AKEL Genel Sekreteri aradı. Bugün DİSİ başkanı aradı. Kudret Özersay aradı. Ona da teşekkürlerimi iletiyorum. Cumhurbaşkanlığı görevini devredecek olan Derviş Eroğlu ve eşi Meral Eroğlu’na, ailesine bundan sonraki hayatlarında sağlık ve mutluluk diliyorum”
Mustafa Akıncı, daha sonra KKTC Yüksek Seçim Kurulu Başkanından mazbatasını aldı.