Prof. Dr. Necmettin Erbakan Vakfı tarafından düzenlenen “Erbakan’ı Anma ve Anlama Gecesi’ne katılmak üzere Bursa’ya gelen Mahmud Ahmedinejad'ı İstanbul Yolu Dürdane Mevkisi'nde Fatih Erbakan karşıladı.
Kalacağı otele gelen Ahmedinejad basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Sözlerine besmele ile başlayan Ahmedinejad, Bursa’ya gelmekten çok bahtiyar olduğunu söyledi.
Bursa’da kardeşleriyle olmaktan mutlu olduğunu ifade eden Ahmedinejad, "Kardeşlerimizle kucaklaşma imkanı bulduk. Merhum Erbakan büyük bir insandı. Oldukça idealist ve hedefleri olan bir insandı. Dünya meselelerini çok iyi tanıyordu. Beşer hayatının problemlerini çok iyi idrak etmişti. Kendi tasarladığı programlarla beşer hayatının düzelmesi için çaba gösterirdi. Gerçek anlamda bir siyasetçi ve mümindi. İmanı ile siyaseti birdi. İki yüzlü değildi.
İnsanlık toplumuna hizmet etmek için çaba sarfetti. Bütün dünyada adalet ve barışın yerleşmesi için çalıştı. Emperyalistler önce milletleri zayıflatır, sonra onlar üzerinde egemenlik kurarlar. Gerçek siyasetçiler ise milletlerin arasındaki ilişkileri takviye yönünde hareket ederler. Merhum Erbakan milletlerin güçlü olması için hareket etti. Allah ona rahmet etsin. Milletlerin refah ve izzeti için bu yolda birlikte hareket etmeliyiz. Bu Erbakan’ı anmak ve ona saygı duymak anlamına gelir. Allah bizden birlik olmamızı istemiştir" dedi.
"Bizim arzu ettiğimiz büyüklük sadece milletlerin büyüklüğünde yatar" diyen Ahmedinejad sözlerini şöyle sürdürdü: "Bursa’nın mümin halkıyla kucaklaşmak ve onlarla birlikte olmanın bütün milletlerin birliğine sebep bir başlangıç olması ümidindeyim. İran ve Türkiye milletleri il devletleri dayanışma ve birlik içine girerlerse aynı zamanda uluslar arası alanda da problemlerin çözümüne büyük bir katkıda bulunacaktır.
Çünkü İran ve Türkiye iki büyük millet devlettir. Kültür ve uygarlık sahibi iki millettir. İslam dünyasının değil bütün dünyayı etkileyebilecek iki ülkedir Türkiye ve İran. Bunlar birlikte olurlarsa bölgenin çehresi de değişir. Ve dünyanın durumu da ıslah olur. Bu iki milletin birlik ve beraberliği yanında düşmanlar da dikilmekteler. Şeytan milletlerin baş düşmanıdır. Milletler bir araya gelirlerse şeytan ve şeytani güçler hiçbir şey yapamazlar. Ve size şu müjdeyi vereyim ki, şeytanın ölümü ve milletlerin vahdeti yakındır"