“Öcalan, neo-liberal sistemin amansız yok ediciliği ve çürütücülüğü altında emekleriyle yaşamaya çalışan madenciler, inşaat işçileri ve mevsimlik tarım emekçilerinin maruz kaldığı iş cinayetlerini kınayarak, son iş cinayetinde hayatını kaybeden inşaat emekçilerinin ailelerine başsağlığı diledi. İmralı’da yaptığımız son görüşmede Sayın Öcalan, “Çeşitli sıkıntı, engelleme, provokasyon, ağırdan alma ve tek yanlı dayatmalara rağmen yürüttüğümüz diyalog süreci yeni bir format altında ve yakın dönemde önemli bir pratikleşme aşamasına gelmiştir” dedi. Bu safhanın sadece ülkemizin değil, bölgemizin kaderini de belirleyeceğini belirten Öcalan, “Özellikle hükümetin bu ciddiyetle meseleye yaklaşması ve hız kazandırması hayati bir önemdedir” dedi” ifadeleri kullanıldı.
Öcalan’ın artık somut adımlara büründürülmeyen hiç bir söylemin pratik bir karşılık oluşturmayacağına dikkat çektiğinin bildirildiği açıklamada, şunlar kaydedildi:
“ Öcalan, meseleyi bu ciddiyet ve sorumlulukla ele almaya çalışan bütün aydın, akademisyen ve politikacıları yakından izlediğini ve böylesi büyük bir meselede daha geniş kesimlerin öneri ve katkılarına her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu vurguladı. “Tam da bu aşamada gösterilecek ciddiyet ve titizlik bölgemizin önündeki yüz yılı kaosla mı, yoksa bereketli eşit ve adil bir demokrasiyle mi geçireceğine dönük bir belirleyicilik ihtiva edecektir” diyen Öcalan, yeni hükümetin hiçbir mazerete sığınmadan anlamlı ve derinlikli müzakereleri başlatacak ilke ve mekanizmaları biran önce hayata geçirmesi gerektiğine dikkat çekti. Hasta tutsakların durumuna dikkat çeken Öcalan şu önemli uyarılarda bulundu:
“Hasta tutsakların durumundaki aciliyet ve onlara dönük yaklaşımdaki lakaytlık göz önüne alındığında müzakere ruhu eğer hasta bedenlere can veremeyecekse bu çözümü halka anlatmak imkansız hale gelecektir. Bu mesele bir müzakere maddesi olamayacak kadar insani ve hayati bir hakkın kullanımından ibarettir. Şengal ve Rojava başta olmak üzere halkımıza yönelik bir soykırımı amaçlayan saldırılara karşı 21. yüzyılın en destansı direnişini gerçekleştiren halkı ve onun direniş güçlerini selamlayan Öcalan, bu konudaki duyarlılığın ve dayanışmanın artmasına dönük katkı ve emek sunan herkese de özel selamlarını iletti.”
Açıklamada, “Öcalan, “Ezidî, Türkmen ve Asuri-Süryani halkları başta olmak üzere katliam tehlikesiyle karşı karşıya olan bütün halkların öncelikle yaşam hakkı olmak üzere tüm değerlerinin korunmasını bir onur meselesi ve ortak yaşama olan inancımızın teminatı sayıyoruz” dedi. Son özel selamını hasta tutsaklara gönderen Öcalan, onların özgür koşullarda tedavilerine başlandığı haberini biran önce duymayı istediğini belirterek sağlık dileklerini gönderdi” denildi.