Kamu Hassasiyeti Enstitüsü Kurucu Direktörü ve RootsAction.org sitesinin kurucu ortağı Norman Solomon, Washington’daki Ulusal Basın Kulübü’nde düzenlenen panelde gazetecilere yaptığı açıklamada, sunulan dilekçeler hakkında bilgi verdi. Solomon, “Dilekçeler, ABD’deki ve dünya etrafındaki insanlar tarafından imzalanmıştır. ABD hükümetini Edward Snowden’in pasaportunu geri iade etmesine teşvik eden 100 binden fazla kişi, eski NSA ajanının siyasi himaye elde etme çabasına müdahale edilmeyeceği sözünün verilmesi talebinde bulunmaktadır” dedi.
Dilekçelerin ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Başsavcı Eric Holder’e hitaben yazıldığını aktaran Solomon, ABD hükümetinin Snowden’i rahat bırakmasını ve ülkeye yaptığı katkıları tanımasını ümit ettiğini dile getirdi. Solomon,
“Snowden bize, NSA ve ABD hükümetinin, yalnızca Amerika içinde değil dünya etrafında da gözetleme açısından neler yaptığı konusunda bilgi verdi. Obama yönetiminin ve ABD hükümetinin bir bütün olarak Edward Snowden’e sıkıntı vermeyi durdurmalarını ve ortaya çıkarak, ‘Bu adam bize ülkemizdeki demokratik gerçeklerden haberdar olmamıza yardımcı oldu” demelerini umuyoruz” diye konuştu. Dilekçelerin Obama yönetimine bir takım değişiklikler yapma yönünde baskı uyguladığına inandığını söyleyen Solomon, ancak Obama’nın NSA’in programlarında yaptığı yeniden düzenlemeleri küçük değişiklikler olarak niteleyerek, “Dilekçelerimiz, son aylarda Obama yönetimine bir değişiklik yapması baskısında bulunan pek çok sesten yalnızca bir tanesi” dedi.
Obama yönetiminin, NSA’in ABD’deki bütün telefon verilerini toplamasının sonlandırılmasına ilişkin yasayı, direk onaylamak yerine 27 Mart’ta meclise sunmasını eleştiren Solomon, “Eğer Obama toplu halde gözetlemeyi bitirmek istiyorsa bunun için yeterince sıkı çalışmıyor. ABD Başkanı verilerin toplanmasına kendisi derhal bir son verebilir ancak bunun yerine, yoğun olduğunu ve bir yasanın tam haliyle geçme şansının düşük olduğunu bildiği meclise sorma yolunu seçiyor. Kendisi bir eylemde bulunmayı reddederek ve bu konuyu meclise taşıyarak, neredeyse NSA politikasında kayda değer bir değişiklik yapılması ihtimalini azaltmak istiyormuş gibi bir izlenim oluşuyor” şeklinde konuştu.
Devlet ve Adalet departmanından verilen desteğin yüksek olduğuna inandığını ve diğer ülkelerden de yardım beklediğini dile getiren Solomon, “Adalet departmanı tarafından dilekçelerimize cevap olarak yapılan açıklamada, ‘Sizinle aynı pozisyondayız. ABD hükümeti Snowden’in bir muhbir olmadığı ve aleyhinde dava açılması gerektiğini söylüyor’ denildi. Beyaz Saray bu pozisyonu koruduğu sürece, bu Edward Snowden’a yönelik bir zulüm süreci olacak. Umarım pek çok hükümet kapılarını açar ve Snowden’e siyasi himaye sağlar” dedi.
ABD’de Edward Snowden gibi muhbirlerin koruma altına alınması görevini üstlenen Hükümet Mesuliyet Projesi organizasyonunun Yönetici Müdürü Beatrice Edwards, kendisiyle yapılan röportajda Snowden ile sürekli temas halinde bulunduğunu dile getirdi. “Snowden’in pasaportu iade edilmeli mi edilmemeli mi” şeklindeki soruyu cevaplayan Edwards, “Snowden birkaç sefer, güvenli bir şekilde ABD’ye dönmek istediğini söylemişti. Pasaportunun iade edilmesi bir ABD vatandaşı olarak sahip olduğu haklara yeniden sahip olması yönünde atılan ilk adım olacaktır” dedi.
ABD Başkanı Barack Obama’nın Snowden’in ortaya çıkardığı NSA programını yeniden düzenlemesine gerek duymasının, hükümetin bu programın anayasaya uygun olmadığını kabul ettiğinin açık bir kanıtı olduğunu belirten Edwards, “Bunu göz önünde bulundurarak Snowden’e verilen cezanın hafifletilmesi ve nihai olarak sonlandırılması gerekiyor” ifadelerinde bulundu.