Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde bir araya geldi. Basına kapalı olarak yaklaşık 45 dakika süren bir görüşme yapan Gül ve Abbas, daha sonra ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda ilk sözü alan Cumhurbaşkanı Gül, son 10 gündür bütün dünyanın Filistinlilere karşı özellikle Gazze’deki İsrail saldırılarını büyük bir kaygıyla takip ettiğini ve şiddetin giderek tırmandığını söyledi. 60 yıldır zaten eziyet çeken, zulüm gören, işgal altında olan, şehitler veren, gözyaşı döken, ızdıraplar içinde olan Filistin halkının bu mübarek Ramazan ayı içerisinde tekrar büyük çileler çekmeye başladığını kaydeden Gül, “Böyle bir süreçte Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas biraz önce Türkiye’ye geldi. En son görüşmemizden bu yana Filistin’de çok olumlu gelişmeler olmuştu. Hepimizin canı gönülden arzu ettiğimiz ulusal uzlaşı gerçekleşmişti ve bütün Filistinliler birlik içerisinde Filistin davasını çok daha güçlü şekilde savunmaya başlamışlardı ve uluslararası platformda da Filistin devleti başarılar kazanmaya başlamıştı. Maalesef geçen 10 gün içerisindeki İsrail saldırıları bir taraftan Filistin halkını, Gazze’yi hedef alırken aslında ulusal birliği de hedef alıyor. Çünkü bu birleşmeden, Filistinlilerin bir araya gelmesinden ve büyük uzlaşıyı gerçekleştirmesinden en çok rahatsız olan da İsrail’di” dedi.
Hükümetin ve her kademede yapılan açıklamalarla birinci önceliğin ateşkesin sağlanması, 2012’deki gibi bir mutabakatın ortaya çıkması ve sürdürülebilir bir hal alması olduğunu belirten Gül, “Bu süre içerisinde zaten ambargo altında çok sıkıntılar çeken Gazze’deki Filistin halkı başta olmak üzere bütün Filistinlilere insani yardımların süratle ulaştırılması. Ateşkesin sürekliliğin sağlanması ve daha sonra da iki devlet vizyonu çerçevesinde nihai görüşmelerin kalıcı çözümün sağlanması ama öncelik ateşkesin sağlanıp İsrail’in şu anda içinde bulunduğu kara harekatını, denizden, havadan saldırılarını durdurması daha çok Filistinli çoluk çocuk masum insanların kanının akmasının önlenmesi” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, her zaman olduğu gibi Türkiye’nin bütün halkıyla, devletiyle Filistin davasının ve devletinin yanında olmaya ve en üst seviyede dayanışma göstermeye devam edeceğini ifade ederek, “Böyle kritik bir süreçte Sayın Abbas ve arkadaşları Türkiye’yi ziyaret edip istişare etme imkanı sağladılar teşekkür ediyorum” dedi.
“TÜRKİYE İLE İLETİŞİMİMİZ DEVAMLI SÜRDÜRÜYORUZ”
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise Türkiye’yi, Filistin meselesine ilişkin temel ortak olarak gördüklerini belirterek, “Her zaman olduğu gibi Türkiye ile iletişimimiz ve bağlantılarımızı devamlı bir şekilde sürdürüyoruz. Biz bunu yaparken isterse büyük olaylar olsun, şimdi Gazze’de olanlar gibi veya siyasi düzeydeki bazı gelişmelere ilişkin olsun sürekli biz Türkiye ile istişare içinde bulunuyoruz ve bunu devam ettireceğiz” diye konuştu.
Birleşmiş Milletler’deki (BM) çabalarına ilişkin olarak Türkiye’nin Filistin’e verdiği destek ve üstlenmiş olduğu rolün onur verici olduğunu kaydeden Abbas, “Bu gelişmelerden sonra uluslararası örgütlere üyelik babında olsun ve onun akabinde Filistinliler arasında ulusal uzlaşı sağlanması ve bunun sonucunca da Filistin hükümetinin kurulması sağlandı. Bu hükümet kurulduktan sonra gerekli seçimlere geçilecektir. Tabii ki İsrail hem Filistinliler arasındaki uzlaşıyı, aynı zamanda da Filistinliler arasındaki birliği istememektedir. Aynı şekilde İsrail bizim BM ve uluslararası örgütlere üyeliğimizi de istememektedir. Başkenti Kudüs olmak üzere bağımsız bir Filistin devletinin gerçekleşmemesi için ve varmış olduğumuz bu uzlaşı ve çabalarımızın sekteye uğratılması için İsrail sürekli bir şekilde bahaneler yaratmaktadır. Esasında olayların başlangıcı Kudüs’teki Filistinli gencin yakılması ve daha sonra öldürülmesiyle başladı. Bunun peşinden Batı Şeria’da onlarca Filistinli şehit edildikten sonra olaylar Gazze’ye intikal etti ve hali hazırdaki saldırılar gerçekleşti. Bu olaylar gerçekleştikten sonra biz bütün dünya ülkeleriyle Arap ve dost ülkeleriyle bu ateşkesin bir an önce sağlanması için gerekli çabalarımızı yoğun bir şekilde devam ettiriyoruz. Aynı şekilde Batı Şeria’da da sürekli bir şekilde Filistinli gençlerle İsrailliler arasında çatışmalar sürmektedir. Bizim talebimiz üzerine Mısırlı kardeşlerimiz bir girişimde bulundular ve bu girişimin temel amacı ateşkesin bir an önce sağlanması ve daha sonra görüşmelere geçilmesini amaçlamaktadır. Bu esasında 2012’deki imzalanmış olan anlaşmaya benzemektedir. İsrail tarafı bunu kabul etti. Bizim de Filistinliler olarak bunu kabul etmemiz gerekiyor ki İsrail tarafını zora sokalım” diye konuştu.
“BAĞIMSIZ DEVLETİMİZ OLMASINI İSTİYORUZ”
Mahmud Abbas, tıpkı diğer dünya halkları gibi bağımsız devletlerinin olmasını istediklerini belirterek, “Her iki yılda biz böyle olaylara maruz kalıyoruz, yıkımlara maruz kalıyoruz. Mısırlı kardeşlerimizin girişimi esasında bizim talebimiz üzerine gerçekleşti. Bu girişim 2012 yılı anlaşması çerçevesinde belli bazı hususları öngörmektedir. Başta ateşkesin sağlanması, ateşkes sağlandıktan sonra görüşmelerin gerçekleştirilmesi, daha sonra karşılıklı olarak da isteklerin masaya yatırılması. Görüşümüz birdir, vizyonumuz birdir, çıkarlarımız birdir. Türk hükümetine desteğinden dolayı teşekkür ediyorum” dedi.