Konuya ilişkin BM Mülteciler Yüksek Komiseri António Guterres, “Bir paradigma değişimine şahit oluyoruz; dünya çapındaki zorla yerinden edilmenin ve gereken müdahalenin büyüklüğünün daha önce tecrübe edilenin yanında açık bir şekilde küçük kaldığı bir çağa kontrolsüz bir şekilde sürükleniyoruz. Bir yandan çatışmaları başlatanların gittikçe daha fazla cezasız kalması öte yandan da uluslararası topluluğun savaşları durdurmak ve barışı inşa etmek ve korumak için beraber çalışmada görünen mutlak yetersizliği dehşet vericidir” ifadelerini kullandı.
"SON BEŞ YIL İÇERİSİNDE EN AZ 15 ÇATIŞMA PATLAK VERMİŞ YA DA YENİDEN ALEVLENMİŞTİR"
Raporda, mülteci ve ülkeleri içinde yerinden edilmiş kişi sayısının bölgelerde ard arda arttığını ortaya koyduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi:
“Son beş yıl içerisinde en az 15 çatışma patlak vermiş ya da yeniden alevlenmiştir: Afrika’da sekiz (Fildişi Sahili, Orta Afrika Cumhuriyeti, Libya, Mali, Kuzeydoğu Nijerya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Güney Sudan ve bu yıl Brundi’de); Orta Doğu’da üç (Suriye, Irak ve Yemen), Avrupa’da bir (Ukrayna) ve Asya’da üç (Kırgızistan ile Myanmar ve Pakistan’ın birçok bölgesinde). Bu krizlerin çok azı çözümlenmiştir ve çoğu hala yeni yerinden edilmelere sebep olmaktadır. 2014 yılında yalnızca 126 bin 800 mülteci ülkelerine geri dönebilmiştir; bu sayı 31 yıldaki en düşük sayıdır. Afganistan, Somali ve başka yerlerde on yıllardır süregelen istikrarsızlık ve çatışma bu yerlerde milyonlarca insanın ya hala hareket halinde olduğu ya da giderek yaygınlaşan şekilde yıllardır toplumun kenarında, uzun süredir ülkesi içerisinde yerinden edilmiş veya mülteci olmanın yıpratıcı belirsizliğinde sıkışıp kalması anlamına gelmektedir. Akdeniz, Aden Körfezi, Kızıldeniz ve Güneydoğu Asya’nın da arasında bulunduğu tehlikeli deniz yolculuklarına çıkarak güvenliğe erişmeye çalışan mültecilerin sayısındaki ciddi artış, dünyadaki çatışmaların ve bu çatışmaların neden olduğu korkunç acıların yakın zamanda yaşadığımız ve çok belirgin sonuçları arasında yer almaktadır. UNHCR’nin Küresel Eğilimler raporu, yalnızca 2014 yılında 13.9 milyon kişinin yerinden edildiğini göstermektedir; bu 2010 yılındaki sayının dört katıdır. Dünya genelinde 19.5 milyon mülteci (2013’te bu sayı 16.7 milyondu) bulunmaktaydı; 38.2 milyon kişi kendi ülkeleri içinde yerinden edilmişti (bu sayı 2013’te 33.3 milyondu) ve 1.8 milyon kişi (bu sayı 2013’te 1.2 milyondu) iltica taleplerinin sonucunu beklemekteydi. Endişe verici şekilde, dünyadaki mültecilerin yarısından fazlasını çocuklar oluşturmaktadır.”
Guterres, “Fon sağlanmasındaki çok büyük eksiklikler ve savaş mağdurlarını korumaya yönelik küresel rejimdeki geniş boşluklar karşısında; şefkat, yardım ve sığınacak yer ihtiyacı içinde olan insanlar yüzüstü bırakılıyor. Eşi görülmemiş kitlesel yerinden edilmelerin yaşandığını bir çağ için, eşi görülmemiş bir insani müdahale ve çatışmadan ve zulümden kaçan insanlar için küresel hoşgörü ve koruma taahhüdümüzü yenilemeye ihtiyacımız var” dedi.
Suriye’nin dünyadaki en büyük ülke içerisinde yerinden edilmiş kişi (7.6 milyon) ve mülteci (2014 sonunda 3.88 milyon) kaynağı olduğunun yer aldığı raporda, “En büyük mülteci kaynağı ülke olma açısından Suriye’yi Afganistan (2.59 milyon) ve Somali (1.1 milyon) takip etmektedir. Rakamlarda bu denli keskin artış olmasına rağmen, mültecilerin küresel dağılımı refah düzeyi yüksek ülkelerden ciddi ölçüde uzaklaşarak refah düzeyi daha düşük ülkelere doğru gerçekleşmektedir. Her 10 mülteciden neredeyse dokuzu (yüzde 86) ekonomik açıdan daha az gelişmiş olarak değerlendirilen bölgeler ve ülkelerde bulunmaktaydı. Toplam mülteci sayısının dörtte biri, Birleşmiş Milletler’in En Az Gelişmiş ülkeler listesinde yer alan ülkelerde bulunmaktaydı. Ukrayna’daki çatışma; rekor sayıdaki 219 bin kişinin Akdeniz’den geçmiş olması; 2014 sonunda 1.59 milyon Suriyeli mülteci ile 2014 yılında dünyadaki en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke haline gelen Türkiye’deki çok sayıda Suriyeli mülteci; mültecilerle ilgili sorulara hem olumlu hem de olumsuz şekilde kamunun dikkatini çekti. Avrupa Birliği’nde, en fazla sayıdaki iltica başvurusu Almanya ve İsveç’e yapıldı. Genel olarak, Avrupa’daki zorla yerinden edilmeye ilişkin sayılar, 2013 yılı sonunda 4.4 milyon iken 2014 yılı sonunda toplamda 6.7 milyonu ulaşmıştır. Bu sayı içindeki en büyük oranı, Türkiye’deki Suriyeliler ve Rusya Federasyonu’ndaki Ukraynalılar oluşturmaktadır” denildi.
"SURİYE’DEKİ SAVAŞIN AĞIR VE ACI SONUCU OLARAK, 7.6 MİLYON KİŞİNİN ÜLKELERİ İÇİNDE YERİNDEN EDİLMİŞ"
Raporda şunlar kaydedildi:
“Suriye’deki savaşın ağır ve acı sonucu olarak, 7.6 milyon kişinin ülkeleri içinde yerinden edilmiş ve 3.88 milyon kişinin çevre bölgede ve ötesinde mülteci olmuş olması, Orta Doğu’yu tek başına dünyadaki en fazla kişinin yerinden edildiği ve yerinden edilmiş olan en fazla kişiye ev sahipliği yapan bölge haline getirmiştir. Suriye kaynaklı korkutucu derecede yüksek rakamların üzerine, Irak’ta yakın zamanda yerinden edilmiş olan en az 2.6 milyon kişi eklendi; böylece 2014 yılı sonu itibarıyla Irak’ta 3.6 milyon kişi ülke içinde yerinden edilmiş oldu. Ayrıca, 2014 sonu itibariyle Libya’da yakın zamanda ülke içersinde yerinden edilmiş olan 309 bin kişi bulunmaktadır. Orta Afrika Cumhuriyeti, Güney Sudan, Somali, Nijerya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve diğer yerler de dahil olmak üzere Afrika’da genellikle göz ardı edilen çok sayıdaki çatışma; 2014 yılında büyük çaplı zorunlu yerinden edilmelere neden olmuş; ve bölgedeki zorla yerinden edilmeler, Orta Doğu’dakinden yalnızca çok az düşük bir ölçekte gerçekleşmiştir. Toplamda, Sahra altı Afrika’da 3.7 milyon mülteci ve ülkeleri içinde yerinden edilmiş olan 11.4 milyon kişi bulunmaktadır; bu kişilerin 4.5 milyonu 2014 yılında yakın zamanda yerinden edilmiştir. Ülke içinde yerinden edilen kişilerin sayılmasına ilişkin metodoloji 2014 yılında değiştiği ve Nijerya’yı istatistiki sapkın gözlem olarak kabul ettiği için, yüzde 17’lik genel artışa Nijerya dahil değildir. Afrika’da en fazla sayıdaki mülteciye ev sahipliği yapan ülke olarak Etiyopya, Kenya’nın yerine geçmiştir ve dünyadaki bu anlamda en büyük beşinci ülkedir. Uzun zaman boyunca dünyanın, yerinden edilmeye kaynaklık eden başlıca bölgelerinden birisi olan Asya’daki mülteci ve ülke içerisinde yerinden edilmiş olan kişi sayısı 2014 yılında yüzde 31 artış göstererek 9 milyona ulaşmıştır. Öncesinde, dünyada en fazla sayıda vatandaşı mülteci olan ülke Afganistan iken, bu üzücü sırayı Suriye almıştır. 2014 yılında, Rakhine eyaletindeki Rohingya, Kachin ve Kuzey Shan bölgeleri dahil olmak üzere Myanmar’da ülke içine ve dışına yerinden edilmelerin devam ettiği görülmüştür. İran ve Pakistan dünyadaki en yüksek sayıda mülteciye ev sahipliği yapan dört ülkeden ikisi olmaya devam etmiştir. Amerika kıtasında da zorla yerinden edilmeye ilişkin sayılarda artış gözlemlenmiştir. Büyük ölçüde, Venezuela tarafından raporlanan mülteci sayısının revize edilmesi nedeniyle olsa da; Kolombiyalı mültecilerin sayısı yıl içerisinde 36 bin 300 kişi azalarak 360 bin 300’e düşmüştür. Kolombiya yine de dünyadaki ülke içinde yerinden edilmiş en yüksek nüfusa ev sahipliği yapan ülkelerden biri olmaya devam etmiştir ve bu sayı yıl içinde yakın zamanda yerinden edilen 137 bin Kolombiyalının da arasında bulunduğu, toplamda 6 milyon kişiye karşılık gelmektedir. Orta Amerika’daki çete şiddetinden veya diğer zulümlerden artan sayıda kişinin kaçmasıyla, Birleşik Devletler 2013 yılındakinden 36 bin 800 daha fazla iltica talebiyle karşılaşmış olup; bu rakam yüzde 44’lük bir artışı temsil etmektedir.”