Uşak Devlet Hastanesi bünyesinde hizmet veren Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe Genel Sekreter Uzm. Dr. Yalçın Atlı, sağlık personeli ve misafirler katıldı.
Dünya Ruh Sağlığı Günü dolasıyla ilgili Uşak Devlet Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Sevcan Sarı, ruh sağlığında farkındalık oluşturmak için bir açıklamada bulundu. Açıklamasında Sarı, “Sağlık denildiğinde çoğumuzun aklına beden sağlığı gelir. Oysa sağlık, ruh sağlığı ve beden sağlığının bütünüdür. Ruh sağlığının tanımını yapmak oldukça güç olsa da kısaca kişinin kendisiyle ve diğer insanlarla uyum ve denge içinde olması denilebilir. Ruhsal hastalıklar yaygın kanının tersine toplumun küçük bir kesiminde değil, geniş bir nüfusta görülür. Günümüzde her dört kişiden birinin yaşamlarının bir döneminde ruhsal hastalıklardan etkilendiği bildirilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, dünyada beceri kaybına en çok yol açan on hastalıktan beşini ruhsal hastalıklar oluşturmaktadır.
Dünya Ruh Sağlığı Günü, her yıl 10 Ekim tarihinde ruh sağlığı konusunda toplumun bilinçlendirilmesi ve bu alanda yaşanan sorunlara kamuoyunun dikkatinin çekilmesi amacıyla kutlanmaktadır. Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu, her yıl bir ana tema üzerinde durarak dikkatleri ruh sağlığı sorunlarına çekmektedir. Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu tarafından bu yıl ki tema ’Şizofreni ile yaşamak’ olarak belirlenmiştir. Şizofreni, kişinin duygu, düşünce ve davranışlarında önemli bozukluklara sebep olan, genellikle genç yaşlarda başlayan, kişinin dış dünyadan uzaklaşarak içine kapandığı bir beyin hastalığıdır. Dünya Sağlık Örgütü yetişkin nüfus için şizofreni yaygınlığını yaklaşık yüzde 1 olarak bildirmektedir. Buna göre ülkemizde 500 bin civarında şizofreni hastası olduğu tahmin edilmektedir.
Şizofreni, tedavi edilmediğinde, hem hastanın kendisi için hem de yakınları ve aileleri için, çok sayıda zorluk yaratır. Şizofreni ilaçlarla etkin biçimde tedavi edilebilmektedir. Özellikle erken tanı ve tedavi ile çok başarılı sonuçlar alınabilir. Şizofreni hastalarının tedavisi önündeki en büyük engel olan damgalamayı azaltmak ve ortadan kaldırmak, bizim elimizdedir. Ruh hastalığı olanları dışlamadan, yok saymadan, damgalamadan önyargısız bir tutumla hareket etmek, toplumsal temas kurmaya açık olmak bu hastalara önemli katkılar sağlar” ifadelerine yer verdi.