Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan akademisyen Çiçek, sonu gelmeyen bir mücadelede toplumun mecal ve gücünü yitirebileceğini söyledi. Bu nedenle topluma sorumluluklar düştüğünü ifade eden Çiçek, “Sivil toplum tavrını ortaya koymalı ve ülkenin kaosa sürüklenmesine fırsat vermemelidir” diye konuştu.
Son günlerde yolsuzluk operasyonları adı altında ortaya konan tavrın ve yine olayların yargı ve emniyeti aşan medyatik boyutunun ülkeyi bir türbülansa doğru sürüklediğine işaret eden Çiçek, “Siyasal yaşamın müzmin/kronik hastalığı olan yolsuzluk ve hırsızlıkla elbette mücadele etmeliyiz ama yolsuzluk bahane edilerek ülkenin kaosa sürüklenmesine izin verilemez çünkü şimdiden toplumun ekonomik kaybı yolsuzlukla gidenden kat be kat fazladır. Yolsuzluğun ortaya çıkarılmasıyla ilgili yöntemin sonuçları, toplum için bir kabusa dönüşmemelidir. Bu durumda Türkiye’nin ekonomik, siyasi, toplumsal istikrarı tehlikeye girer, sosyal barış tehlikeye girer” diye konuştu.
“BU GİDİŞAT ÜLKEYİ EKONOMİK KRİZE SÜRÜKLEYEBİLİR”
Çiçek, ekonomik istikrar yok olduğunda sosyal barışın da yok olacağını belirterek, “Bu gidişat ülkeyi ekonomik krize sürükleyebilir. Etrafımıza bir bakalım, kaos halinde hangi toplum, hangi zengin, hangi insan mutlu olabilir? Böyle devam ederse 10 yıldır elde edilen bütün kazanımlar yok olur. İnsan hakları ve özgürlükler alanında elde edilen kazanımlar, yaşam standardı alanında elde edilen kazanımlar yok olur. Kısacası ekonomik, sosyal, siyasal birçok kazanım yok olur” ifadelerini kullandı.
“KARGAŞAYA ‘DUR’ DE İNİSİYATİFİ GELİŞTİRMELİYİZ”
Bu kargaşaya bir ‘dur’ demek gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Hasan Çiçek, şöyle devam etti:
“Bunun için de, ‘Kargaşaya dur de’ inisiyatifi geliştirmeliyiz. Bu nedenle aklıselimle sorunu çözüme kavuşturmalıyız. Hiçbir meseleyi tartışmaktan çekinmemeliyiz, korkmamalıyız ama toplumun geleceğini belli bir çevrenin çıkarları için feda edecek bir atmosfere de göz yummamalıyız. Ünlü Romalı filozof Cicero daha milattan önceki 1. yüzyılda bir cinayet, savaş, kavga için diyordu ki şu soruyu sormalıyız, ‘Kime yarıyor ?’ Oluşacak kaos ortamından kimler yararlanacak? Cicero, bu sorunun cevabına göre fail ya da faillerin bulunabileceğini söylüyordu. Ülkemizde oluşturulmak istenen kargaşanın kime yaradığını bilmiyorum ama topluma, ülkemize yaramadığı kesin. Bu nedenle bu atmosferden hemen çıkmak için sivil toplum kuruluşları da tavır belirlemeli ve ülkenin selameti için, kaldığı yerden yoluna devam etmesi için harekete geçmelidir” şeklinde konuştu.