ANKARA (AA) - Science News'in haberine göre, sonuçları Science dergisinde yayımlanan çalışma, 2001 ile 2015 arasında yok olan yaklaşık 3 milyon kilometrekarelik ormanlık alanın yüzde 27'sindeki kaybın, soya, kereste, sığır eti ve palm yağı gibi ürünler için küresel talebi karşılayacak şekilde endüstriyel tarım alanına dönüştürülmesi sonucu kalıcı olduğunu gösterdi.
Çalışmada, söz konusu 14 yıllık süreçte, ormanlardaki yüzde 73'lük kaybın ise sürdürülebilir ormancılık dahil, ağaçların yeniden büyümesinin amaçlandığı faaliyetlerden, geçimlik tarım ve orman yangınlarından kaynaklandığı belirtildi.
Orman büyüklüklerindeki değişiklikleri ve küresel ağaç kayıplarının nedenlerini belirlemek için uydu fotoğraflarını analiz eden bir bilgisayar programı geliştiren araştırmacılar, 100 kilometre karelik bölümlerde orman kaybının nedenlerini listeleyen bir harita oluşturdu.
Haritada, Güney Amerika ve Güneydoğu Asya'daki ormansızlaşmanın, soya ve palm yağı gibi ürünlerin çoğalması için birçok ağacın kesilmesi nedeniyle meydana geldiği görüldü.
Endüstriyel tarım için temizlenen arazide, genellikle ormanın yeniden ağaçlandırılması ya da kendi başına yeniden büyümesi gibi bir niyet olmadığına işaret edilen çalışmada, bunun da habitatın kaybedilebileceği anlamına geldiği vurgulandı.
Harita, Avrupa ve Kuzey Amerika'daki ağaç kayıplarının çoğunlukla kaybolan yerine yeni ağaçların dikildiği kereste kaynakları için kullanılan ormanlarda meydana geldiğini ortaya koydu.
Kuzey Amerika ve Kuzey Asya'daki bazı orman kayıplarına kontrol edilemeyen yangınların yol açtığının görüldüğü harita, Sahraaltı Afrika'da ise geçimlik tarımın çoğu ormanın yok olmasına neden olduğunu gösterdi.
Geçimlik tarımı nedeniyle yok olan ormanlarda küçük çiftliklerin yeni yerlere taşınması halinde, ağaçların eski alanlarda yeniden büyüyebileceği kaydedildi.
Araştırmacılar, daha ince çözünürlükte verilere sahip olmanın ve orman kayıplarının nedenini anlamanın, kuraklık seviyesini ya da karbon döngüsünü izlemeye de yardımcı olmasının yanı sıra, büyük şirketlerin ormanları koruma sözüne ne kadar bağlı kaldıklarını görmek açısından yararlı olacağını belirtti.
Muhabir: Zehra Ulucak