Kategoriler

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit: Bağımsız, tarafsız ve güvenilir yargı en doğal haktır

Yargıtay Başkanı Cirit, "Bağımsız, tarafsız, güvenilir, dürüst ve evrensel hukuk değerlerini özümsemiş bir yargı sistemi, tüm gerçek ve tüzel kişilerin en doğal hakkıdır." dedi.

İSTANBUL

Yargıtay'ın ev sahipliğinde düzenlenen, 30 ülkeden yüksek mahkeme başkanı ve uluslararası uzmanların katıldığı "4. Uluslararası Yüksek Mahkemeler Zirvesi" başladı.

Zirvenin açılışında konuşan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, , "Yargıda Şeffaflığa İlişkin İstanbul Bildirgesi" temalı zirveye dünyanın 30 ülkesinden gelen katılımcıları ağırlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Afrika, Amerika, Asya, Avrupa ve Avustralya olmak üzere, beş kıtadan yüksek mahkeme başkan ve üyeleri ile uluslararası uzmanların katılımının, dostlukların zaman ve mekanla sınırlı olmadığını göstermesi bakımından ayrı bir anlam taşıdığını dile getiren Cirit, zirvenin, insanlığın ortak değeri olan insan haklarının birleştirici gücünü göstermesi bakımından da son derece önemli olduğunu kaydetti.

Cirit, "adalet", "hukukun üstünlüğü" ve "insan hakları" kavramlarına ve bu kavramların çekirdeğini oluşturan değerlere, tarih boyunca çok farklı coğrafyalardan, pek çok medeniyetin katkı sağladığını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Adalet, hukukun üstünlüğü ve insan hakları insanlık tarihinin kültür ocağından çıkan kavram ve değerlerdir. Hiçbir devletin, coğrafyanın ya da ideolojinin tekelinde değildir. Bugün, insanlığın bu ortak değerlerini yüceltmek amacıyla çok değerli zaman ve mesailerini bizlerle paylaşan tüm katılımcılara hepinizin huzurunda teşekkür ederim."

Hakimlerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, İstanbul Bildirgesi Uygulama Tedbirlerinin 13'üncü maddesinde, "Yetkin, bağımsız ve tarafsız hakimler, halkın adalet yönetimine güvenmesini ve bu güvenin sürmesini sağlamak için vazgeçilmez önem taşımaktadır." denildiğini söyledi.

"Yargı sisteminde dürüstlüğün ve şeffaflığın sağlanması, hesap verebilirliğin ve profesyonelliğin güçlendirilmesi tüm yargı mensuplarının ortak sorumluluğudur." diyen Cirit, bu nedenle daha çok bir araya gelip amaçlanan yargıda dürüstlük idealine doğru güvenle ilerlemenin çarelerinin aranması gerektiğini kaydetti.

Bangalor Yargı Etiği İlkeleri'nin önsözünde belirtildiği üzere, yargı etiğinde yüksek standartların teşvik ve muhafaza edilmesine yönelik temel sorumluluğun her bir ülkedeki yargı organına ait olduğunu dile getiren Cirit, bu mesajın yargı mensupları tarafından çok iyi anlaşılması gerektiğini söyledi.

Cirit, yargıçların, adaletin doğru bir şekilde yönetilmesi konusunda hem bireysel hem de kolektif olarak sorumluluk taşıdığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Bu sorumluluk, sadece kendi ülkemizin sınırları içindeki bir sorumluluk değildir. Aynı zamanda uluslararası alanda da adaletin doğru yönetilmesi amacıyla birlikte çalışmalı, bilgi ve deneyim paylaşımında bulunmalıyız. Bugün bizlere düşen görev; zamanla ve mekanla sınırlı olmayan insanlığın bu ortak değerlerini yaşatmak, yüceltmek, içeriğini zenginleştirmek, insan odaklı bir yaklaşımla bu değerlerin uygulanmasını güvence altına almaktır. Aksi halde, bu kavramlar birer slogan; insan haklarına ilişkin uluslararası belgeler ise boş bir övünme vesilesi olmaktan ileriye gitmeyecektir."

İstanbul Bildirgesi

Cirit, İstanbul Bildirgesi'nin başlangıçta Asya-Pasifik bölgesinden 13 ayrı ülkeden gelen yüksek mahkeme başkanları ve yüksek yargıçlarından oluşan temsili bir grup tarafından mütalaa edilip, kabul edildiğini, sonrasında bildirgenin, Balkan bölgesinin yüksek mahkeme başkanları ve yüksek yargıçları tarafından incelendiğini ve onaylandığını anlattı.

Geçen yıl 20 Ekim'de Ankara'da yapılan toplantıda, İstanbul Bildirgesi Uygulama Tedbirlerini geliştirdiklerini belirten Cirit, zirvede İstanbul Bildirgesi ilkelerinin tekrar tartışıp, anlam ve içerik açısından daha da zenginleştirme fırsatı bulacaklarını dile getirdi.

Cirit, farklı ülke uygulamaları konusunda bilgi edinerek, adalet ve insan haklarının herkese eşit şekilde sağlandığı evrensel bir hukuk kültürü idealine doğru, İstanbul Bildirgesi kapsamında 2010'da başlanılan bu yolculukta bir adım daha ilerleyeceklerini söyledi.

Özellikle yargıda şeffaflığa ilişkin İstanbul Bildirgesi kapsamında yüksek mahkemelerin, gelişen tarihsel süreç içinde yeni roller üstlenmesi de gerektiğini vurgulayan Cirit, "Bu nedenle yüksek mahkemelerin, halkın yargıya güvenini yükseltmesi, mahkeme kullanıcılarının memnuniyet düzeylerini sürekli olarak ölçmesi, yargı süreçleri konusunda öğrencileri bilgilendirmesi, halka ulaşım programlarını düzenlemesi ve desteklemesi, kurumsal iletişim ve şeffaflık stratejileri oluşturması, adalet politikalarının oluşumuna aktif katkı sağlaması, tüm kararlarını düzenli bir şekilde yayınlaması, bir zorunluluk haline gelmiştir." diye konuştu.

"Günümüzdeki hakimler daha fazla sorumluluk almalı"

İsmail Rüştü Cirit, günümüzde hakimlerin, yargının kaderini belirleme konusunda daha fazla sorumluluk almaları gerektiğini belirterek, bu konudaki temel ilkeler ile bu ilkelere ilişkin kılavuzların İstanbul Bildirgesi ve İstanbul Bildirgesi Uygulama Tedbirleri'nde yer aldığını, Yargıtay olarak, bu ilkelere sıkı sıkıya bağlı kalmak suretiyle bazı önemli reformları gerçekleştirdiklerini, diğer reformları da projelendirdiklerini dile getirdi.

Cirit, halkın yargı sistemine güveni, yargının ahlaki otoritesi ve doğruluğunun, modern ve demokratik bir toplumun teminatı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Bağımsız, tarafsız, güvenilir, dürüst ve evrensel hukuk değerlerini özümsemiş bir yargı sistemi, tüm gerçek ve tüzel kişilerin en doğal hakkıdır. Bu hak, hukuk devleti ve adil yargılama hakkı gibi ilkeler dikkate alındığında aynı zamanda anayasal bir haktır. Ancak bireylerin sadece haklarını bilmeleri yeterli olmayıp, bu haklarının güvence altında olduğuna güvenmeleri de gerekir. Bu nedenle yargı sisteminin başarısı büyük ölçüde halkın hakimlere, cumhuriyet savcılarına ve yargı personeline duyduğu güvenle ölçülebilir."

Halkın yargı sistemine duyduğu güvenin korunması ve güçlendirilmesinin yargı organına ait bir sorumluluk olduğunu ifade eden Cirit, "İşte bu anlayışla yargı, bir yandan etik, şeffaflık, iş süreçlerinin verimli olması, adli kalitenin yükseltilmesi gibi yapısal meselelere özen gösterirken, diğer yandan bu çalışmaların topluma doğru şekilde anlatılmasına büyük önem vermelidir." dedi.

Cirit, "bilgi çağı" ya da "dijital çağ" olarak ifade edilen bu süreçte uzmanlığa duyulan ihtiyacın arttığını, yargı organının Anayasa'dan kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirirken, iletişim çağının koşullarını dikkate alması gerektiğini söyledi.

İsmail Rüştü Cirit, yargı organlarının iletişim çağının gereklerine uygun olarak iletişim stratejisi oluşturması ve bu iletişim stratejisine uygun çalışmalarla toplumun algısında ve vicdanında hak ettiği yeri almaya özen göstermesi gerektiğine de dikkati çekti.

BM Temsilcisi

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Mukim Temsilcisi Irena Vojackova Sollorano da 2016'daki kabul edilen İstanbul Bildirgesi'nin herkes için başlangıç noktası olduğunu söyledi.

Yargıda bağımsızlık ve şeffaflığın çok önemli, özellikle de yüksek mahkemelerde hukukun üstünlüğü için olmazsa olmaz bir ilke oluğunu vurgulayan Sollorano, "Dürüstlük, şeffaflık ve yargıda bağımsızlık ileriye gitmenin tek yolu." dedi.

Sollorano, BM için hukukun üstünlüğünün kalkınmanın temel taşlarından birisi olduğunu belirterek, sürdürülebilir ve barışçıl bir gelecek için çalıştıklarını söyledi.

Muhabir: Hanife Sevinç, Zehra Melek Çat


Yorumlar

Daha Fazla Haber
BURSA
Başkan Deviren öğretmenleri unutmadı
BURSA
Osmangazi Belediyesi’nden Hasan Ali Yücel sempozyumu
BURSA
Raf ve kasa arasındaki fiyat farkı zabıtaya takıldı
BURSA
MUDANYA ÜNİVERSİTESİ VE DOSABSİAD’DAN LİSANSÜSTÜ EĞİTİMDE GÜÇ BİRLİĞİ
GENEL
En pahalı muz! Duvara bantlı ama rekor fiyata satıldı!
ANKARA
Denetimler sıkı olacak! 1 Aralık’ta başlıyor…
SAKARYA
Kuvvetli yağışa karşı Sakarya SASKİ teyakkuza geçti
BURSA
İstanbul Bursa’ya indi!
DÜZCE
Düzce’de hastaneye giden hükümlü firar etti
MANİSA
İklim krizi su kaynaklarını vurdu