İSTANBUL (AA) – Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Melikşah Utku, “Dijitalleşme ve bilişim teknolojileri çağına giriyoruz. Bence İslami veya gelişmekte olan ülkeler bu noktada büyük bir potansiyele sahipler.” dedi.
İslam Ülkeleri İstatistik Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC) ve İslam Kalkınma Bankası (IKB), İstanbul'da “Kalıcı Kalkınma Zorluklarına Yenilikçi Çözümler Düşünmek” temalı Uluslararası Kalkınmanın Finansmanı Sempozyumu düzenledi.
Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Melikşah Utku, sempozyum kapsamında düzenlenen “Gelişim İçin İç Kaynakları Harekete Geçirmek” konulu oturumda yaptığı konuşmada özellikle gelişmekte olan piyasalara sermaye girişinin geçen 10-15 yıl içerisinde yavaşladığını ancak son birkaç yılda bunun değiştiğini dile getirdi.
Sermayeyi üretmenin ya da yatırımın nasıl yapıldığının gözden geçirilmesi gerektiğini dile getiren Utku, “Bizim perspektifimiz, her şeyden önce yeni bir perspektif elde etmek için “israfları” azaltmamız gerektiği yönünde. Yatırımın büyük bir kısmını kapsayan boşa harcama var.” dedi.
- “Sadece gıdada değil aynı zamanda enerjiyle ilgili de israf söz konusu”
Dünyadaki gıda üretiminin üçte birinin israf edildiğine dikkati çeken Utku, bu nedenle, bunun hem hükûmet tarafında hem de özel sektör tarafında odaklanılması gereken bir alan olduğunu söyledi.
Utku, sadece gıdayla değil aynı zamanda enerjiyle ilgili de israfın söz konusu olduğunu belirterek, “Özellikle İslam ülkelerinin yeniden yatırım yapması gerektiği alan yenilenebilir enerjidir. Bu kapsam da Ürdün gibi bu alanda iyi işler yapan bazı ülkeler var. Güneş enerjisine çok fazla yatırım yapıyorlar ve Türkiye de bazı yenilenebilir enerji projeleri gerçekleştirdi.” ifadelerini kullandı.
Finansmanın da israf edilmemesi gereken başka bir alan olduğunu belirten Utku, Türkiye'de inşaat sektörüne çok fazla finansman sağlandığını ve inşaatın üretken bir sektör olmadığını dile getirdi.
Melikşah Utku, teknolojinin hızla geliştiğine ve insan hayatını değiştirdiğine dikkati çekerek İslam ülkeleri ve gelişen ülkelerin bu noktada büyük bir potansiyele sahip olduğunu dile getirdi. Utku, şunları söyledi:
“Dijitalleşme ve bilişim teknolojileri çağına giriyoruz. Bence İslam ülkeleri veya gelişmekte olan ülkeler bu noktada büyük bir potansiyele sahipler. Birçok gelişmiş ülkenin demografik yapısı bu noktada dezavantaj olabilir. Çünkü bu ülkeler genç nüfustan yoksunlar. Gelişmekte olan ülkelerde ise yeni örgütsel yapılara, çalışma koşullarına adapte olabilen ve yeni şeyler yapmak için kolayca yeniden eğitilebilecek iyi bir genç nesle sahip olmanız söz konusu.”
- “Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmak için yeni kaynaklar gerekiyor”
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkan Yardımcısı Hayri Maraşlıoğlu ise Türkiye’nin 2030 Gündemi’nin Ocak 2016'da yürürlüğe girdiğini ve burada 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’nin (SDG) tanımlandığını anımsattı.
Gelişmiş ülkeler için bu hedeflere ulaşmanın zor olmadığını dile getiren Maraşlıoğlu, ancak daha az gelişmiş ülkeler ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkeleri de dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkeler için bunun daha zor olduğunu söyledi.
Maraşlıoğlu, söz konusu hedeflere ulaşmak için yeni kaynaklar bulunması gerektiğini aktararak, “Bunlar her yıl trilyon dolar gerektiriyor ve bu büyüklükte bir miktar için kaynak bulmak kolay değil. Bu yeni yollar ve yöntemler gerektiriyor ve bu hedeflere ulaşmak için yeni kaynaklar oluşturulmalı.” ifadelerini kullandı.