Turkcell Gebze Veri Merkezi'nin işgali davasında sona doğru

KOCAELİ (AA) - ŞAHİN OKTAY - Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Turkcell'in Gebze Veri Merkezi'ne girerek, iletişimi kesmeye çalıştıkları iddia edilen 10'u tutuklu, 1'i firari 15 sanığın yargılandığı davada kararın yarın açıklanması bekleniyor.

AA muhabirinin yaptığı derlemeye göre, Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşması 10 Mart 2017'de yapıldı.

Yargılama sürecinde olay tarihinde binbaşı rütbesiyle Kocaeli Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yapan firari Ümit İpek hariç tüm sanıkların savunmaları alınırken, eski Kocaeli Jandarma Komutanı Mehmet Karadeniz'in de aralarında olduğu çok sayıda kişinin tanık olarak beyanına başvuruldu.

Davanın ilk duruşmasında dinlenilen tutuksuz sanık, dönemin Eskihisar Karakol Komutanı , 13 Temmuz 2016'da İlçe Jandarma Komutanlığı'nda görevli arkadaşı tutuklu sanık Mehmet Özen'in kendisini arayarak evine davet etmesi üzerine buraya gittiğini söyledi.

Sanık , daha önceden ilişkisini kestiği, gerçek ismini gözaltında öğrendiği tutuklu sanık Vedat Çetin'in evde olduğunu gördüğünü belirterek, Çetin'in kendilerine hitaben "Bizden bir subay abi gelecek, sizi arayacak, o ne diyorsa yaparsınız, içeriğini bilmiyorum." dediğini anlattı.

Sanık , bu görüşmeden sonra senelik izne ayrıldığını, 15 Temmuz 2016'da sanıklardan Abdülkadir Öz'ün kendisini arayarak yanına çağırdığını, gittiğinde sanıklar Arda Uzun ve Mehmet Özen'in de orada olduğunu gördüğünü söyleyerek, Öz'ün burada kendilerine hitaben "Sizi bir subay arayacaktı ya o benim. 4 bine yakın abimiz Almanya'ya kaçtı, onlar yapmadan biz yapacağız. Allah izin verirse saat 04.00 gibi yönetime el koyacağız. Cumhurbaşkanını özel kuvvetler gözaltına alacak. Bizim işimiz kolay, Turkcell'i basacağız. Zaten az sayıda özel güvenlikçi var, onlar da bize direnemezler. Zaten sıkıyönetim komutanının emriyle gideceğiz ve 3-4 saat içinde bu iş bitmiş olur, biz de döneriz." ifadelerini kullandığını aktardı.

Olay tarihinde öğretmen olan tutuklu sanık Vedat Çetin, tutuksuz sanık . ile tutuklu sanık Mehmet Özen'in örgüt abiliğini yaptığı ve 15 Temmuz öncesi bu kişilerle darbe toplantısı gerçekleştirdiği iddialarına karşı savunma yapmak istemedi.

Tutuksuz sanık C.A ise firari sanık dönemin İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Ümit İpek'in diğer tutuksuz sanıklar İ.B. ve S.T. ile İzmit'te bir alışveriş merkezinde bir araya geldiğini anlatarak, "Ümit İpek'le kafeteryaların olduğu alanda görüştük. İlk defa burada tanıştığım İpek, 'Hepimiz cemaate hizmet ediyoruz, aynı kafadayız.' dedi. Espri yaptığını düşünerek güldüm. Güldüğümü görünce bana, 'Sen hizmet etmiyor musun?' diye sordu. Ben de 'Etmiyorum, siz ediyorsanız size karışmam.' dedim. İpek, 'Mevcut gidişata el koyacağız.' dedi. İpek, bu durum hakkındaki düşüncelerimizi sordu. İ.B, 'TSK olarak darbeye karşı değil miyiz?' dedi. İpek bana sorduğunda 'Darbe ülkeyi 50-100 yıl geri götürür.' dedim. O da bana, 'Bunu sen mi düşüneceksin?' dedi. Ben de 'Bu ülkenin vatandaşı olarak ben düşüneceğim.' dedim. Sonra İpek, konuyu değiştirdi." ifadelerini kullandı.

Yargılama aşamasında sanıkların iddianamedeki suçlamalara ilişkin savunmalarını yapması ve tanıkların dinlenilmesinin ardından cumhuriyet savcısı, 14 Mayıs'taki duruşmada mütalaasını verdi.

Cumhuriyet savcısı, 10 tutuklu sanığın "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi.

Tutuklu ve tutuksuz sanıklar için "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15'er yıla kadar hapis cezası istenen mütalaada, ayrıca Vedat Çetin haricindeki tüm tutuklu sanıkların TCK'nin 116/2.4. ve 119/1 a, c ve e maddeleri gereğince cezalandırılmaları talep edildi.

Mütalaanın ardından mahkeme heyeti, sanık ve avukatlarının esasa ilişkin savunmalarını aldı.

Mahkemeyi heyeti, duruşmayı 24 Eylül'de sanıkların ve avukatların savunmalarını tamamlamasının ardından kararını açıklamak üzere 8 Ekim'e erteledi.

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" ve "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan da 7 yıl 6 aydan 15'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.