Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde yaşayan yedek parça üreticisi İsmail Beyan'ın topladığı ve aralarında 1900'lü yılların başında İngilizlerin kullandığı eczacı terazisi, Osmanlılar dönemine ait çeşitli ev eşyaları ve eski paraların da bulunduğu koleksiyon ilgi görüyor.
Yeni Sanayi Sitesi'nde 22 yıldır makine yedek parçası üreten İsmail Beyan (50), AA muhabirine, 10 yaşında hobi olarak eski eşyaları toplamaya başladığını ve şu anda 10 bin parçadan fazla eşya ve para biriktirdiğini söyledi.
Topladığı şeylerin arasında para, pul, terazi, metre, kantar, arşın, dirhem, baskül, pusula, şinik, bakır ev aletleri, ateş ölçer, barometre, termometre, incil ve ağırlık birimlerinin yanı sıra ilgi çekici eşyaların da bulunduğunu anlatan Beyan, "İngiltere, Almanya, Fransa ve Rusya başta olmak üzere dünyanın değişik yerlerinde 1800-1900'lü yıllarda üretilmiş eşyaları da topladım. Bunların içinde en enteresan olanı, İngilizler tarafından 1800'lü yılların sonunda yapılmış yumurta terazisi. Bu terazide İngiliz üreticiler yumurtaları ölçerek tartıp büyüklüğüne göre fiyat biçmiş ve satmış." dedi.
Beyan, koleksiyonunda bulunan, 1900'lü yılların başında İngilizler tarafından yapılan eczacı terazisinin de ilgi gördüğünü, bu hassas terazi ile en steril şekilde ilaçların tartılarak hastalara verildiğini ifade etti.
Koleksiyonunda gümüş gelin kemerinden yemek tenceresine, bakır ev eşyalarından Osmanlı dönemine ait ev aletlerine kadar birçok eşya bulunduğunu belirten Beyan, "İnternet üzerinden yapılan antika mezatlarını takip ediyorum. Niğde, Kastamonu, İzmir, Eskişehir, Çanakkale, Gaziantep, İstanbul, Ankara ve Trakya'nın hemen hemen her yerinden antika eser aldım. Bu koleksiyona çok ciddi yatırım yaptım. Maddi değerinden çok, benim için manevi değeri önem taşıyor." diye konuştu.
Beyan, koleksiyonundaki en eski eşyanın, Ermeniler tarafından 1834 yılında yapılan tencere olduğunu ifade ederek, "Bu tencere hala ilk günkü gibi kullanılabilir özelliğe sahip. Koleksiyonumda 1800'lü yıllara ait çok sayıda eserim de var. Ama en eskisi bu tencere." dedi.
Bazı belediye ve sivil toplum kuruluşu örgütlerine mail atarak iş yerinde sergilediği bu eski eşya ve antikaların daha fazla kişiye ulaştırılmasını istediğini anlatan Beyan, ancak bu girişimlerinden bir sonuç alamadığını dile getirdi.
Beyan, asıl mesleğinin öğretmenlik olduğunu ancak hiç öğretmenlik yapmadığını sözlerine ekledi.