Tekirdağ'ın Ergene ilçesinde 4 Eylül'de hemzemin geçitte 7 kişinin hayatını kaybettiği, 6 kişinin yaralandığı kazaya ilişkin bilirkişi raporu tamamlandı.
İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Ulaştırma Biriminden Prof. Dr. Zübeyde Öztürk, Öğretim Görevlisi Dr. Adem Faik İyinam ve Öğretim Görevlisi Dr. Nurbanu Çalışkan Özüer'den oluşan bilirkişi heyeti raporunu hazırladı.
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan raporda, minibüs sürücüsü Bilal K'nin kazada ışıklı ve sesli "dur" talimatına uymadığı, demir yolu aracının yaklaşmadığından emin olduktan sonra geçmesi gerektiği belirtildi.
Raporda ifadesine yer verilen yük treni ikinci makinisti Ali Dinç, makinist Abidin Yeşilmen'in hızı düşürerek ışıklı, sesli, kornalı uyarılarını yaptığını, geçiş sırasında bariyerlerin arasından sağ taraftan beyaz minibüsün demir yoluna aniden giriş yaptığını belirtti.
Dinç, makinist Yeşilmen'in fren yaptığını ancak durma mesafesi 200 metre kadar olduğu için araca çarpıp, 10-15 metre ileride durabildiklerini ifade etti.
Trende birinci makinist Yeşilmen ise hemzemin geçide gelmeden sesli ve ışıklı ikazlar ile ilerlediklerini bildirdi.
Yeşilmen, bariyerler kapalı, ikazlar aktif durumda ve bütün araçlar bekleme halindeyken, bir anda Velimeşe yönüne gitmeye çalışan minibüsün bariyerleri çapraz olarak geçmeye çalıştığını, kullandığı trenin hızının 60-65 km/saat olduğunu ve hemzemin geçitte fren mesafesini geçtikleri için minibüse çarptıklarını kaydetti.
Minibüs sürücüsü Bilal K. ise rapordaki ifadesinde, Velimeşe'ye dönecek araçlar için kırmızı ışığın yanıp yanmadığını görmediğini belirtti.
Bilal K. "Çerkezköy istikametine yanan yeşil ışığı gördüğüm için önümdeki araçlar da durduğu için neden gitmiyorlar diye korna çaldım. Geri vitese alıp aracın sağından geçerek sola döndüm. Bariyerlerin birini geçip, tren yoluna vardığımda da treni görmedim. Işık görmedim, ikaz seslerini duymadım. Gözümü açtığımda, kaza yaptığımı anladım." ifadelerini kullandı.
Raporda, davacı avukatlarının ifadelerine de yer verildi.
Servis şoförü Bilal K. hakkında daha önce de aracı hızlı kullandığı ve trafiği tehlikeye attığı için şikayetler olduğunun aktarıldığı raporda, avukatlar, "Kazada 7 kişi vefat etmiş, 6 kişi yaralanmıştır. Şüpheli sürücü treni görebilecek ve duyabilecek konumdadır. Bilal K. çalıştığı firmanın yetkililerine ve aracı işletenlere, trafik kurallarına riayet edilmediği, aracı hızlı kullandığı ve trafiği tehlikeye atması nedeni ile şikayet edilmiştir ancak ilgililer görevden almadıkları için sorumludurlar." ifadelerini kullandı.
Raporun sonuç kısmında ise kazanın meydana geldiği hemzemin geçitteki bariyer kollarının yolu tam kapatacak uzunlukta olmadığına dikkati çekildi.
Raporda, tüm uyarı ve ikaz işaretleri ile bariyer kollarının mevcut ve çalışır durumda olmasına rağmen bariyer kollarının uzunluğunun yetersiz kalması, sürücünün kapalı bariyerden geçebilmesine olanak sağladığı ve koruma sistemi bulunmakla birlikte engellemede yetersizlik olduğu için TCDD işletmesinin önlem eksikliği nedeniyle kazanın oluşumunda "tali" kusurlu olduğu anlatıldı.
Makinistler Yeşilmen ve Dinç'in kusurlu bulunmadığı raporda, "Abidin Yeşilmen ve Ali Dinç isimli makinistlerin yönetiminde Çorlu-Çerkezköy istikametinde seyir halindeki Kapıkule-Halkalı yük treninin çarpma noktası ve durma mesafesi dikkate alındığında, tren hızı ve fren mesafesinin uygun olduğu, makinistler geçide yaklaşınca sirenle de uyarı yapmaları nedeniyle kazayı önlemek için alabilecekleri başkaca bir önlem olmadığından, makinistlere atfı kabil kusur bulunmadığı." değerlendirmelerine yer verildi.
Raporda, minibüs şoförü "asli", Karayolları Genel Müdürlüğünün yerel idaresi de olay yerindeki beyaz çizgilerin silik olması nedeniyle "tali" kusurlu bulundu.
Tekirdağ'ın Ergene ilçesinde 4 Eylül'de Edirne'den İstanbul'a giden Kapıkule-Halkalı 13000-1 sayılı 11 vagonlu yük treni, Velimeşe Mahallesi'ndeki hemzemin geçitte, Bilal K'nin kullandığı 59 ADJ 755 plakalı servis aracına çarpmıştı. Kazada, araçtaki 7 kişi yaşamını yitirmiş, 6 kişi yaralanmıştı. Yaralı olarak hastaneye kaldırılan servis sürücüsü Bilal K. tedavisinin ardından tutuklanmıştı.