Kategoriler

Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler

Sendikalar ve Konfederasyonlar Platformu yüzde 1'lik sendikal kota hukuksuzluğunu protesto etmek için Anıtpark'ta toplandı. Eyleme destek amacıyla davet edilen partiler arasında yer alan Gelecek Partisi, Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanlığı olarak katılım sağladı.

Etkinliğe Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doç Dr. Selçuk Özdağ ve yardımcıları Mehmet
Erman, Fatma Maraş, Levent Aslan ile Ankara il başkanlığından çok sayıda partili katıldı.
Sendikaların haklı direnişlerinde sonuna kadar yanlarında yer alacaklarını ifade eden Özdağ,
hükümetin toplu görüşmelerde ali cengiz oyunu sergilediğini vurguladı.

Çoşkuyla gerçekleştirilen etkinlikte Sendikalar ve Konfederasyonlar Platformu ortak açıklamada şu
ifadelere yer verdi;

YÜZDELİK DİLİMLER KÖLELİKTİR % 1'LİK SENDİKAL KOTA HUKUKSUZLUĞUNU TANIMIYORUZ!
2021 6. Dönem 2022-2023 Sözde Toplu Sözleşme görüşmeleri imzalanmış ve bitmiş gibi görünse de
alandaki konfederasyonlar bitti demeden bitmeyecek. Bu sözleşmede kamu çalışanları yoktur
aktörler ve tüccarlar vardır. Kamu çalışanlarına dayatılan Sözde Toplu iş Sözleşme düzeni tam bir
kurmaca ve aldatmacadır.

Kamu çalışanları geçmiş dönemlerde toplu sözleşmelerden kayıplarla çıkmış, aldıkları ücretler daima
enflasyon altında kalarak kamu çalışanları yoksulluğa mahkum edilmiştir. Kamu yanında çalışanlarının
bu seferki yenilgisi maddi kayıpların örgütlenme özgürlüğünü engelleyen, sendikal tekelleşmenin
önünü açan düzenlemeler de içermektedir. Bu durum yandaş konfederasyonun ve masada oturan
diğer konfederasyonların eseridir. Memur-Sen, sendikaların örgütlenmesini engellemeyince çareyi
“baraj sorununu” katmerli hale getirmekte görmüştür. Masada oturan konfederasyonlar da sessiz
kalmıştır.

Kamu çalışanları, kamu emeklileri ve aileleri mutsuz ama Memur-Sen bu tablodan memnun olan tek
yapıdır. Kamu çalışanlarına ve emeklilerine 2021 yılı 6. Dönem Sözde Toplu Sözleşme görüşmelerinde
2022'de % 5+7, 2023'de ise % 8+6 ve enflasyon farkı teklif edilmesini şiddetle reddediyoruz.

Kamu çalışanlarının ekonomik, özlük, sosyal ve demokratik hakları ile ilgili ciddi sorunlar ve sıkıntılar
yaşanmasına rağmen, yapılan görüşmelerin ağırlıklı olarak yüzdelik zam pazarlığına indirgenmesi,
toplu sözleşme hakkının önemi ve kapsamının yeterince kıvranılmadığını bir kez daha ortaya
çıkarmıştır.

Şimdi sizlere soruyorum? Cevap bekliyorum.

En son yapılan toplu sözleşmede...

Geçmişe yönelik kayıplarınız giderildi mi?

Seyyanen zam verildi mi?

Refahtan payımıza düşen hak alındı mı?

Vergi dilimleri düzeltildi mi?

Eriyen maaşımızı ayağa kaldıracak %'lik zam alındı mı?

Kamu çalışanlarının hiçbir talebini karşılanmadığını bildikleri için istifaları engellemek adına toplu
sözleşme ikramiyesini sözde yükselterek %1 barajını getirdiler. Kamu-Sen ve yandaş konfederasyon
bilmelidir ki korkunun ecele faydası yok.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in, üye sayısı az ve sözleşmeye muhalif sendikalar için
"merdiven altı sendikalar" ifadelerini kullanmasını kınıyoruz. Bakan Bilgin'in, toplu sözleşme
ikramiyesinden yararlanma şartını da "hizmet kollarında yüzde 1 örgütlenme barajını” koymasını da
kabul etmiyoruz

Emekçilerin en temel anayasal hakkı olan sendikalı çalışma hakkının dahi amansızca engellenmeye
çalışıldığı bir dönemden geçmekteyiz. Bakan Bilgin'in ifadeleri Anayasaya ve uluslararası sözleşmelere
aykırıdır. Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşma ve sözleşmelerdeki taahhütlerine aykırı,
çağdaş normlardan uzaktır.

Türkiye'de memur sendikaları “4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Yasasına”
göre kurulmaktadır. Yasaya göre, kurulan hiçbir sendika merdiven altı veya gayri meşru sendika
olarak gösterilemez, gayrı meşru göstermek mevcut yasaya da anayasaya da aykırıdır.

Toplu sözleşme ikramiyesindeki yüzde 1 örgütlenme şartı mevcut "4688 sayılı Kamu Görevlileri
Sendikaları ve Toplu Sözleşme yasasının” 28. maddesine aykırıdır. ILO sözleşmesinin 87. ve 98.
maddelerine ayrıca imza koyulduğunu vurguluyoruz.

Sendikalar ve Kamu Konfederasyonları Platformu olarak; toplu sözleşme ikramiyesinden faydalanmak
için getirilen yüzde 1 barajının, sendikaların ve emekçilerin haklarını savunan dayanışma ve mücadele
örgütlerinin engellenmesi olarak değerlendiriyoruz.

Kamuda, işçiler ve kadrolular dahil 4 milyon 834 bin 208 çalışan bulunmaktadır. Toplam memur sayısı
2 milyon 658 bin 555, toplam sendikalı memur sayısı 1 milyon 718 bin 984 kişidir. Kamuda 939 bin
571 sendikasız memur bulunmaktadır.

Üç konfederasyon dışında örgütlü bulunan konfederasyonların 97 bin 605 üyesi bulunurken bağımsız
sendikaların ise 54 bin 819 üyesi bulunmaktadır. Yüzde 1 barajının altında kalan 56 bin 335 örgütlü
kamu çalışanları vardır. Bağımsız ve diğer konfederasyonların toplam üyesi 152 bin 425 kişidir.

Yüzde 1 barajı nedeniyle toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanamayacak kamu çalışanlarının sayısı
2 milyon 800 binin üzerine çıkmıştır.

Sendika iş kollarına getirilen %1 üye sayısı şartıyla sendika üyesi olamayan Cumhurbaşkanlığı, MİT
mensupları, yargı mensupları, asker, polis, gardiyan, memur emeklileri vb. 4 milyonun üzerindeki
kamu çalışanı sendika aidatı adı altında yapılan 400 TL ödemeden yararlanamayacaktır. Eşitlik ilkesine
de aykırılık teşkil eden bu sözleşmenin adı ayrımcılıktır, ötekileştirmektir, memurun çalışma barışını
baltalamaktan başka bir işe yaramayacaktır.

Buradan bu meydandan kamu işveren temsilcisini, hükümeti uyarıyorum!

Bu anti demokratik olan yüzde 1 barajını ortadan kaldırın bu adım yanlış atılmış bir adımdır. Bu adım,
demokrasiyi baltalamaktan, STK'ları bitirmekten başka işe yaramayacaktır.

Size bu aklı kim veriyor ise Türkiye'yi bu yasaklayıcı mantığın esir etmeyin. Bakın burada her renkten
her anlayıştan sendikalar var, bunlar bağımsız sendikacılığı istiyor, bunlar köle olmayı değil, özgürce
hak savunuculuğu yapmak istiyorlar. Gerçek olan şu ki, yüzde 1 barajı sendikalara değil, sendikalı olan
üyelerinin iradesine vurulmak istenen bir darbedir.

Üç kafadar sendikaya mecbur bırakılmak istemeyenlerin haykırışıdır bugün bizleri buraya getiren.
Bizler haklıyız, kazanacağız!
Yüzde 1 barajı hukuksuzluğunun getirilmesi zorunluluğu yetkili sendika ve yeni ortaklarının
çaresizliğidir, iflasıdır. 52 taleple masaya oturup 0 (sıfır) kazançla kalkan bu etkisizler mangasının son
kullanma tarihi gelmiştir. Bu dakikadan sonra bunlar memura bir şey kazandırmayacağı gibi memuru
her geçen gün daha fazla yoksulluğa ve sefalete sürükledikleri ortadadır.

Kamu çalışanlarının alım gücünü artırmayan, sahadaki gerçek enflasyon altında ezdiren, kayıplarımızın
karşılanmadığı ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engele karşı Kamu Konfederasyonları ve
Sendikaları Platformu olarak bir araya geliyor,

Ve diyoruz ki;

%1'lik kotadan Kamu-Sen memnun görünmekte, KESK sessiz kalmaktadır. Ancak, bu kota %1'in
üzerine çıktığı zaman onların memnuniyeti ve sessizliği ise unutulmayacaktır.

Kamu çalışanlarının 2002 yılından bu yana karşı kaşıya kaldığı kayıplar yüzdelik zamlarla telafi
edilemeyecek bir noktaya ulaşmıştır. 2022 yılı için yüzde 50 zam yapılmalıdır.

Kamu çalışanlarına, yılda bir defa yıllık izne ayrılırken bir maaş tutarında yıllık izin ikramiyesi
ödenmelidir.

Kamu çalışanlarına kreş olanağı sağlanmalı ya da günün koşullarına uygun olarak kreş yardımı
verilmelidir.

50 ve daha fazla kamu çalışanının olduğu tüm kurumlarda yemekhane kurulması ve daha küçük
birimlerde TÜİK gıda endeksine göre güncellenmesi kaydıyla en az günlük 20 lira yemek ücreti
ödenmesi sağlanmalıdır.

Ölüm yardımı ödeneği artırılmalıdır.

Gelir vergisi tarifesinden kaynaklanan kayıplar önlenmelidir. Kamu çalışanlarının yıl boyunca %15
vergi dilimine sabitlenerek vergi ödemesi sağlanmalıdır.

Kamuda aynı kadro ve unvanlarda çalışanlar arasındaki ücret farklılıkları giderilmeli, eşit işe eşit ücret
ödenmelidir.
3500 ek gösterge derhal çıkarılmalıdır.

Sendika ücretlerinin artırılması yerine aylıklara 100 TL seyyanen zam verilmiş olsaydı, tüm
çalışanlarımıza ve emeklilerimize yarar sağlayacaktı. Tamamen ayrıştırma üzerine kurgulanmış %1
dayatması, kamu çalışanlarına yarar getirmemektedir.

Sözleşmeli uygulanması derhal sonlandırılmalıdır. Sözleşmeliler kadroya alınmalıdır.

Kamu Çalışanlarının maaşlarıyla birlikte yapılan tüm ek ödemeler emekliliğe esas alınmalı ve bu
tutarlar emekli aylığına da yansıtılmalıdır.

Tüm kamu çalışanlarına her yıl en az iki defa olmak üzere kıyafet ihtiyacının karşılanmasına yetecek
şekilde giyim yardımı yapılmalıdır.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki zorunlu hizmetlerini tamamlayan ve gittiği bölgede çakılı
kalan binlerce kamu çalışanı bulunmaktadır. 10 yılda bir zorunlu hizmet hükümlülüğüne getirilen affın
ivedilikle gündeme alınması ve mağduriyetlerin giderilmesi gerekir.

Kamuda görevde yükselmelerde, sözlü sınav uygulaması kaldırılarak liyakat esas alınmalıdır.

Anayasa'nın çalışma yaşamı ve çalışanların haklarına ilişkin hükümleri, uluslararası sözleşmelere
uygun olarak, ayrımsız tüm çalışanlara sendika hakki, grev ve toplu sözleşme hakkını içerecek şekilde
yeniden düzenlenmelidir. Grev hakkı Anayasal güvenceye alınmalıdır.

Sendikaların kuruluş ve işleyişini uluslararası sözleşmelere göre düzenleyen ve yasalarla belirlenen
asgari şartların üzerinde, çalışanlar lehinde düzenlemeler yapılmasına olanak sağlayacak Toplu
Sözleşme sistemini tanımlayan bir sendikalar ve Toplu Sözleşme Yasası çıkarılmalıdır.

Sendika yönetici ve temsilcilerine güvence verilmeli sendikal ayrımcılığa yaptırım uygulanmalıdır.

Toplu sözleşme yetkisinin tespitinde sendikaların temsil gücünün yanı sıra kamu otoritesi karşısındaki
bağımsızlığı da bir ön koşul olmalıdır.

Tayin, terfi, yer değiştirme ve görev değiştirme konularında mevzuat yeniden düzenlenerek keyfi
kararlar ve siyasi kadrolaşma önlenmeli, atama ve terfi işlemlerinde eğitim, kariyer ve liyakati esas
alacak bir sistem oluşturulmalıdır.
Kamu çalışanları, 4A 4.B. 399 sayılı KHK'ye tabi sözleşmeli personel vb. ayrımlara tabi tutulmamalı,
tüm kamu çalışanları aynı statüde istihdam edilmelidir.

Kamu varlıklarının özelleştirilmesinden vazgeçilmelidir. Asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır. Kamu
Konfederasyonları ve Sendikaları Platformu olarak; özetin özetini söylemek gerekirse Memur-Sen ve
Kamu-Sen anlaşılan çok iyi bir satış sözleşmesi imzalamışlardır ancak baraja karşı bizler bitti demeden

bitmeyecek omuz omuza alanlarda bu rantçı ve menfaatçi anlayışa karşı mücadele yürütmekte
kararlıyız.

Simdi sizlere soruyorum.

Sendikal tekelleşmeye geçit vermemeye kararlı mıyız?

Sendikal ağalığını engellemeye kararlı mıyız?

Sendikal örgütlenme önündeki engelleri aşmaya kararlı mıyız?

%1 sendikal örgütlenme hukuksuzluğunu yerle bir etmeye kararlı mıyız?

Evet

Anıt Park'ta yükselen bu kararlı iradenin sesi sendikal kazanımlardan asla geri adım atmayacaktır.

Mücadele edeceğiz ve başaracağız.

Yorumlar

Daha Fazla Haber
BURSA
TURNUVANIN KAZANANI DOSTLUK OLDU
ANKARA
ANKARA KALESİ’NE HASSAS DOKUNUŞ
BURSA
Bursa’dan Suriye’ye Yardım ve Kardeşlik Eli
BURSA
Bursa’da masal dünyasına renkli yolculuk
GENEL
HAVALİMANLARININ KAHRAMANLARI ARFF EKİPLERİ
BURSA
Sağlık Buluşmaları'nda deri sağlığı konuşuldu
BURSA
BÜYÜK DÜŞÜNÜR YILDIRIM’DA ANILDI
GENEL
FIRST TEAM CHALLENGE'IN İLK TÜRKİYE ŞAMPİYONASI BEYLİKDÜZÜ'NDE YAPILDI
BURSA
Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali, 14’üncü kez kapılarını açtı
BURSA
Nilüfer’de Yeni Yıl Festivali’nde eğlence ve alışveriş bir arada