Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Sivil Toplum ve Halka İlişkiler Başkanı Doç. Dr.
Selçuk Özdağ, Yüksek Seçim Kurulu üyeleri ile ilgili sözleri nedeniyle Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından başlatılan 'heyet halinde çalışan kamu görevlilerini alenen tehdit' ve
'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçlamalarıyla hakkında başlatılan soruşturma kapsamında
Ankara Adliyesi'ne giderek Cumhuriyet Savcılığına ifade verdi. İfade vermek için adliyede
bulunan Özdağ’a; Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcıları Ayhan Sefer Üstün, Feramuz
Üstün, Aile ve Sosyal Politikalar Başkanı Seren Yıldız Öztürk, Adalet Politikaları Başkanı Ali
Aydın, Parti Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Seymen, Manisa İl Başkanı Nurten Onultmak, Sivil
Toplum ve Halkla İlişkiler Başkan Yardımcıları Hakverdi Altuğ, Tacettin Türeli, Mehmet
Erman, Buket Döndü Bal, Pursaklar İlçe Başkanı Zekeriya Ersarı, Elmadağ İlçe Başkanı Mustafa
Şimşek, Ankara İl Başkanlığı ve Gençlik Kolları başta olmak üzere çok sayıda partili ‘yalnız
değilsin’ mesajı vererek eşlik etti.
Savcılık ifadesinin ardından basın açıklamasında bulunan Özdağ, Avukatları Seren Yıldız
Öztürk, Ayhan Sefer Üstün, Ali Aydın, Hasan Seymen ve basın mensuplarına teşekkür ederek
sözlerine başladı. Soruşturmaya sebebiyet veren konuyu özetleyen Özdağ, “Zamanında
yapılacak bir seçimde Sayın Erdoğan’ın üçüncü kez aday olup olmayacağı sorulduğunda,
anayasanın 101. maddesi açık ve sarihtir: Aday olamaz, ancak bir erken seçim kararı
alındığında aday olabilir. Buna rağmen ‘velev ki’ diye bir gazeteci ‘Yüksek Seçim Kurulu
Üyeleri Sayın Erdoğan’ın adaylığını kabul ederlerse bir siyasetçi olarak ne yaparsınız’ diye
sordu. Biz de meşru, hukuki, ahlaki zeminde Yüksek Seçim Kurulu Kararları yargıya
götürülmediği için ‘milletimize şikayet ederiz, demokratik hakkımızı kullanır, bir yandan
seçim sathı mahalinde görevimizi yaparız, diğer yandan milletimize anayasayı çiğnediklerini
anlatır ve çiğnetmeyiz, çiğnetmeyeceğiz deriz’ şeklinde konuştuk ve ifademizi de bu şekilde
verdik. Bu bir ifade özgürlüğüdür bizler demokratik tepkilerimizi herkes hukuk sınırları içinde
kalsın diye veriyoruz. Bir suç işleme kastımız yoktur, kesinlikle bir tehdit dilimiz yoktur.
Kesinlikle halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek gibi bir niyetimiz de cümlemiz de yoktur. Asla
olmaz. Biz Gelecek Partisi olarak kamplaştırmaya, kutuplaştırmaya, ötekileştirmeye değil
barışa ve kardeşliğe doğru yürüyoruz” dedi.
Özdağ’ın ardından konuşma yapan Gelecek Partisi, Politika İzleme Kurulu, Aile ve Sosyal
Politikalar Başkanı Avukat Seren Yıldız Öztürk, Türkiye Cumhuriyeti Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesini kabul etmiş ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) yargı yetkisini
tanımış bir devlettir. AİHM kararlarında da ifade özgürlüğü demokratik bir toplumun
gelişmesi ve bireyin güçlenmesi için temel koşullardan kabul edilir. Yine AİHM sivil yurttaşlara
oranlar siyasetçilerin ifade özgürlüğünün kapsamı daha geniştir diye belirtir. Çünkü
siyasetçilerin bir de muhalefet etme özelliği vardır. Selçuk Bey bundan 1 yıl evvel bir saldırıya
maruz kaldı. O saldırıda dahi kendisine yönelik eylemlerden dolayı kışkırtıcı, bölücü,
ayrımcılık içeren hiçbir ifadesi olmadığı gibi saldırıda bulunanlara yönelik hep ‘sizler gençsiniz
kullanılıyorsunuz, kendinizi kullandırmayın’ diyerek o saldırgan gençleri mağdur olarak
nitelemiştir. Dolayısı Sayın Özdağ’ın sözlerinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi
gerektiğini belirterek ifadesini verdik” şeklinde konuştu.
Bir sonraki konuşmayı Gelecek Partisi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Hasan Seymen yaptı.
Seymen, “Müvekkilimiz ifadesini verdi. Türkiye’de iktidar kanadının söylediği hiçbir şey suç
teşkil etmezken, muhalefet kanadından söylenenler hiçbir suç unsuru barındırmamasına
rağmen maalesef kavuşturma sebebi yapılıp, muhalifler adliyeye getirilmek zorunda
bırakılıyor. Biz hukukçular olarak ifade ve basın özgürlüğünü savunmaktayız. Müvekkilimiz bir
siyasetçi, siyasetçi sıfatı ile ülkenin durumu ve seçimlerle ilgili ifade vermekte serbesttir bu
kısıtlanamaz. Türkiye bir hukuk devletidir. Biz hukuk çerçevesinde siyasetimizi yapmaya
devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Gelecek Partisi Politika İzleme Kurulu, Adalet Politikaları Başkanı Avukat Ali Aydın ise adliye
önünde yaptığı açıklamada, “Selçuk Bey özü itibari ile ‘Sayın Cumhurbaşkanının 3. kez aday
olma’ ihtimaline karşı görüş ve düşüncesini ifade etmiştir. Yüksek Seçim Kurulunu hukuka
uygun davranma konusunda ihtar etmiştir. Kamu görevlilerinin anayasaya uygun
davranmaları hususunda yapılan bir ihtarın bir suç soruşturmasına konu edinilmesi ülkemiz
adına talihsizdir. Bunu kapalı toplum anlayışı olarak görüyorum. Sayın Süleyman Soylu’nun
geçmişte çok daha ağır ifadeleri vardır Yüksek Seçim Kuruluna karşı maalesef adliyemiz
hukukumuz o konuda bir soruşturma açmamışken Selçuk Beye gösterdikleri tavır bir çifte
standarttır” diye kaydetti.
Son olarak konuya dair konuşma yapan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat
Ayhan Sefer Üstün, Selçuk Özdağ’ın 30 yıldır siyaset yapmakta olduğunu, son 15 yıldır
kendisini yakinen tanıdığını ifade ederek, “Selçuk Özdağ’ın söylemleri her zaman kucaklayıcı
olmuştur. Son beyanatında da yine Yüksek Seçim Kurulu Üyelerine anayasal görevlerini
hatırlatmıştır. Bu beyanları karşısında Yüksek Seçim Kurulu dahi bir rahatsızlık duymamış,
herhangi bir şikâyette de bulunmamıştır. Fakat son yıllarda karşılaştığımız bir olay olan
‘resen’ soruşturma açmak gibi bir uygulama başladı. Türkiye’de ağzını açana soruşturma
daha ilerisi tutuklama gibi bir yönteme geçildi. Söylenen sözlerin bir suçla ilgisi alakası yok.
Tamamen ifade hürriyeti çerçevesinde eleştiri mahiyetli sözlerdir. Savcımıza bu konuda
gerekli açıklamalar yapıldı. Biz bu dosyanın takipsizlikle sonuçlanacağından eminiz ama
sadece bize yapılan bu işlemleri ortaya dökmekle kalmıyor diğer vatandaşlarımıza da
yapılmaması için örnek teşkil etmesini istiyoruz. Türkiye artık uluslararası standartlarda ifade
özgürlüğünün, adaletin yerleştiği bir ülke olsun istiyoruz. Selçuk Özdağ bu tür
yargılamalardan ürkecek birisi değildir ama normal vatandaşımız bu kadar cesur olmayabilir.
Türkiye’yi bu tür anlamsız soruşturmalara konu eden ülke olmaktan artık çıkarmalıyız!”