Ankete katılanların yüzde 25.3’ü bilgili, yüzde 23.6’sı güçlü ve yüzde 18.7’si otoriter bir lideri başbakan olarak görmek istediklerini ifade etti. Dürüst olmalı diyenlerin sayısı yüzde 7.9 , demokrat olmalı diyenlerin sayısı ise yüzde 1’de kaldı. Ankete katılanların yüzde 62,3’ü dövizde yaşanan son sıçramanın oy kararlarında etkili olmayacağını ifade etti.
Yapılan çalışmayı Moral FM'e değerlendiren Ekonomistler Platformu Başkan Yardımcısı Ertan Aksoy şunları söyledi: ''Biz ekonomistler platformu olarak bu tür kritik konularda herhangi bir kuruma bağlı kalmadan tamamen objektif olarak bir sivil toplum kuruluşu refleksi ile yansız araştırmalar ve raporlar yayınlıyoruz. Kimin ne kadar oy alacağı tahmininden ziyade seçmenin partisini neye göre belirlediğine baktık.''
Platformun yönetim kurulu üyesi ve aynı zamanda İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi olan Doç. Dr. Özgür Çengel de, seçmenler için en önemli kriterin; liderin bilgili olması, otoriter olması üzerinde yoğunlaştığı sonucuna vardıklarını dile getirdi. Ekonomistler Platformu Başkanı Dr. Oğuz Demir de özellikle son iki aylık süreçte ABD dolarının Türk Lirasına karşı hızla değer kazanması ve hükümet – cemaat arasında yaşanan tartışmaların ekonomiye etkisinin, kamuoyunda nasıl algılandığını araştırmak üzere çalışmanın yapıldığını ifade ederek şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye son 10 yılda ekonomide ciddi kazanımlar elde etti. Bu kazanımların temelinde, ekonomi politikalarında aksaklıklar ve küresel çalkantılara rağmen ülkedeki siyasi istikrar önemli bir rol oynadı. Bu dönem özellikle küresel ölçekte gelişmekte olan ülkelerin sıkıntı yaşadığı bir döneme işaret ederken, bir yandan da ülke içerisinde siyasetin ciddi bir tartışma ve gerginlik ortamı söz konusu. Bu noktada kamuoyunun sürece ilişkin düşüncelerini almaya yönelik bir araştırma çalışması yaptık. Yaptığımız araştırmada ankete katılanların yüzde 57,3’ünün Türkiye’nin hem siyasi hem de ekonomik bir krizin içinde olduğu düşüncesinde olduklarını gördük. Özellikle dövizdeki hızlı hareket ve siyasi çalkantıların sona ermemesinin bunun temel nedeni olduğu ortada. Öte yandan, anket içerisinde oy verme eğilimini de incelediğimizde iktidar partisinin yüzde 40’ın üzerinde bir oya sahip olduğu görülüyor. Bu sonuç ise tüm yaşananlara rağmen Adalet ve Kalkınma Partisi’nin özellikle yerel seçimlerden de oylarında çok büyük bir kayıp olmadan yola devam edeceğini gösteriyor.”