Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, bugüne kadar bir tek büyükelçilik ve konsolosluk görevlisinin Türkiye'de mutsuz olmadığını belirterek, "Bugün geldiğimiz noktada 'Büyükelçilikleri kapatıyorum' demek, 'Başkonsoloslukları kapatıyorum' demek gerçekten teröre prim vermekten başka hiçbir şey değildir." dedi.
Beyoğlu'ndaki Fransa Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması yapan Sarıgül, İstanbul'daki bazı başkonsoloslukların, güvenlik gerekçesiyle geçici olarak kapatılmasına tepki gösterdi.
Sarıgül, Türkiye Cumhuriyeti'nin büyük, şefkatli ve misafirperver bir devlet olduğunu dile getirerek, "Bizim büyükelçiliklerimiz, başkonsolosluklarımız her zaman devletimizin güvencesi altındadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin misafiri olan yabancılara karşı başkonsolosluklarda çalışanlara, büyükelçiliklerde çalışanlara karşı devletimiz ve güvenlik güçlerimiz her zaman şefkat elini uzatmıştır. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında bulunan başkonsolosluklarda, büyükelçiliklerde çalışanlar bizim misafirlerimizdir. Bugüne kadar bir tek büyükelçilik görevlisi, konsolosluk görevlisi en ufak bir şekilde Türkiye'mizde mutsuz olmamıştır ama bugün geldiğimiz noktada 'Büyükelçilikleri kapatıyorum' demek, 'Başkonsoloslukları kapatıyorum' demek gerçekten teröre prim vermekten başka hiçbir şey değildir." diye konuştu.
Ülkeler arasındaki ticari, sosyal ve kültürel ilişkilerin son derece önemli olduğunu belirten Sarıgül, Fransa sokaklarında hiç arzu etmedikleri çok büyük olaylar yaşandığını aktardı.
Sarıgül, "Ama biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak hiçbir zaman Fransa'daki başkonsolosluklarımızı, büyükelçiliklerimizi kapatmıyoruz. Tabii ki biz Fransa'da olaylar yaşanmasını arzu eden bir ülke değiliz ama her zaman için ülkeler birbirlerine karşı saygılı olmalı. Bugün birçok ticari ilişkilerimizin bulunduğu Almanya, Fransa, Hollanda'nın İstanbul'daki başkonsolosluklarının çalışmalarına ara veriyoruz demesi hoş olmamıştır, şık olmamıştır." ifadesini kullandı.
Ülkeler olarak sağduyulu davranmak gerektiğini vurgulayan Sarıgül, teröre hiçbir zaman prim vermeyip, güvenlik güçlerine ve istihbarat birimlerine sonuna kadar inanmak gerektiğini bildirdi.
- "Bu karar biraz acele alınmış bir karardır"
"Onlar, eminim ki Türk vatandaşının güvenliğini ne kadar koruyorlarsa, Fransız, Alman, Hollandalı ya da bir başka yabancı vatandaşımızı en iyi şekilde koruyacaktır" diyen Sarıgül, şöyle devam etti:
"Bu karar biraz acele alınmış bir karardır. Ülkeler arasındaki ticari, kültürel ve turizm açısından, ülkelerin birbirlerine güvenmeleri açısından hoş bir karar olmamıştır. Ben bütün emniyet güçlerimize, istihbarat birimlerimize başarılar diliyorum. Bugüne kadar bizim emniyet birimlerimiz, istihbarat birimlerimiz birçok olayı soğukkanlılıkla sağduyuyla önlemiştir. Ama Fransa Hükümeti'nin, Alman Hükümeti'nin ve Hollanda'nın, büyükelçiliklerle ilgili almış oldukları kararı bir kez daha gözden geçirmelerini bekliyorum. Bütün demokratik ülkeleri terör konusunda işbirliği yapmaya davet ediyorum. Terörün devleti olmaz, terör bir insanlık suçudur. Terör, her ülkenin başına gelebilir ama ülkeleri yönetenler sağduyulu davranarak birbirlerine mutlaka yardımcı olmalıdır."
Sarıgül, Hollanda, Fransa ve Almanya ile Türkiye'nin büyük ticari ilişkilerinin olduğunu, fuar münasebetiyle Almanya'ya gitmek isteyen binlerce iş insanının mağduriyet yaşadığını söyledi.
Pazartesi itibarıyla başkonsoloslukların görevinin başına tekrar geçmesini ve normalleşmeyi beklediğini belirten Sarıgül, "Terör nereden gelirse gelsin, hangi ülkeye, hangi vatandaşa gelirse gelsin, Türkiye olarak terörün karşısında olduğumuzu ifade ediyorum." açıklamasında bulundu.