ANKARA (AA) - Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, TOBB Konferans Salonu'nda düzenlenen, Pakistan'a ihraç edilen 4 adet MİLGEM Korvet Gemi Projesi'nin "Savaş Sistemleri Alt Yüklenicilik Sözleşmesi" imza töreninde, NATO ile ilişkilere de değindi.
Yaklaşık 70 yıllık NATO üyesi bir ülke olarak önceliklerinin müttefiklerle birlikte hareket ederek terör tehdidini ortadan kaldırmak yönünde olduğunu belirten Akar, "Bu amaçla uzun görüşmeler gerçekleştirdik, ortak birtakım çalışmalar yaptık. Ancak birçok konuda anlaşma sağlanmasına rağmen nihai noktada mutabakat sağlanamadı ve maalesef Türkiye olarak terörle mücadelede yalnız bırakıldık." diye konuştu.
İngiltere'deki NATO Liderler Zirvesi'nde Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadelesi ile ilgili görüşlerini ortaya koyduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından konunun muhataplarına tekrar tekrar ifade edildiğini aktaran Akar, şunları söyledi:
"Son günlerde NATO'nun varlığı ve Türkiye'nin üyeliğine dair temeli olmayan birtakım görüşler ortaya atılıyor. Kimi çevreler, ulusal güvenliğimiz için attığımız adımları NATO ittifakını hiçe saydığımızın kanıtı olarak gösterme çabasında. Tabii ki bu iddialar, mantık dışı ve konuya ilişkin gerçeklerin saptırılmasından başka bir şey değil. Türkiye, bir üye ülkenin yapabileceği en anlamlı, etkin biçimde NATO'ya karşı yükümlülüklerini yerine getirmeyi sürdürüyor. İttifakın en eski üyelerinden biri olan Türkiye, ülkemiz, NATO içinde en büyük ikinci silahlı kuvvetlere sahip olup GSYH’nın yaklaşık yüzde 1,9'unu NATO'ya, savunmaya ayırarak ittifaka en fazla katkı sunan ülkelerden biri olma özelliğini sürdürmektedir."
Akar, 2024 yılına kadar da bu oranı yüzde 2’ye çıkarma taahhüdüne bağlı olduklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Yine Kore Savaşı'ndan Balkanlar'a, Somali'den Afganistan'a kadar askerlerimiz dünyanın her yerinde NATO görevlerinde, harekatlarında ve tatbikatlarında yer aldı, insani misyonlarda kilit rol oynadı.
Bu anlamda Türkiye, NATO içinde tüm yükümlülüklerine bağlıdır. Hem mali katkılarımızla hem de kahraman askerlerimizin çabalarıyla bu yükümlülüğümüzün arkasında durmaktayız. Soğuk Savaş döneminde onlarca yıl ittifakın cephe hattında yer alan Türkiye, şimdi de sınırlarımızdaki terör örgütleri ile Avrupa arasında son duvar konumundadır. Bu, asla unutulmamalıdır."