İSTANBUL (AA) - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, "Muz alımına bağlı alerjik reaksiyon, çok sık rastlanmayan bir besin alerjisi olmakla birlikte ciddi semptomlara neden olabilir." açıklamasında bulundu.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, muz alerjisinin bulgularına ilişkin, genellikle muz veya muz içeren yiyeceklerin alımından hemen sonra dudak, dil, damak ve boğazda hafif kaşıntı ve hafif şişlik görüldüğünü kaydetti.
Nacaroğlu, muz alerjisinde bazen deri tutulumu, anjiödem, hipotansiyon, solunum zorluğu gibi sistemik reaksiyonlar ile giden anafilaksi vakalarıyla karşılaşılabildiğini aktardı.
Lateks ile avokado, muz, kestane, kivi, şeftali gibi bazı meyvelerin arasında yapısal benzerlik bulunduğunu belirten Nacaroğlu, "Lateks, kauçuk ağacının sütlü özsuyudur. Günümüzde birçok üründe kullanılıyor. Bu nedenle doğal kauçuk lateks alerjisi olanlarda bu meyvelerin yenmesi ağız, dil ve dudaklarda kaşıntı, şişlik ve ses kısıklığı ile karakterize bir hastalık tablosu geliştirir. Buna lateks-meyve sendromu denir." ifadelerini kullandı.
Ülkede çocuklarda besin alerjisi olarak sıklıkla inek sütü ve yumurta ile karşılaşıldığını vurgulayan Nacaroğlu, muz alerjisi söz konusu olduğunda yapılması gerekenleri, "Bebeklerde eğer muz alerjisi var ise 1 çay kaşığı muz yedirilmesinden hemen sonra fışkırarak tarzda kusma, ürtiker, ağız ve gözlerde şişlik şikayeti görülebiliyor. Bu durumda ebeveynler acil olarak hekime başvurmalı. Anafilaksi tanısı konulduğunda acil müdahale altında gözlem altında tutulması gerekiyor." olarak sıraladı.
Öncelikle alerjik reaksiyona neden olan besinin tüketilmemesi gerektiğine dikkati çeken Nacaroğlu, şunları kaydetti:
"Kazara karşılaşmaların önlenmesi için marketlerden alışveriş yaparken alınan ürünlerin içeriğine bakılmalı, ambalajlı gıdaların etiketleri okunmalı ve restoran yemeklerinin içerikleri sorgulamalı. Ayrıca anafilaksi gibi hayatı tehdit edici durumlarda intramuskuler adrenalin kullanılmalı. Besinler ile anafilaksi öyküsü olan hastalarda, adrenalin otoenjektör reçete edilmeli, kullanımı öğretilmeli ve yanlarında taşımaları konusunda bilgilendirilmeli."