Prof. Dr. Mehdiyev, AA muhabirine, dünyanın nadir görülen küresel çapta bir salgınla yüz yüze olduğunu söyledi.
Kovid-19 salgınının yayılımını azaltmak ve tedavi yollarını bulmak için büyük uğraşlar verildiğini hatırlatan Mehdiyev, salgının insan vücuduna etkileri kadar sosyal ve psikolojik etkileri de olduğunu vurguladı.
Salgınla mücadelede bilimin ışığında gidilmesi gerektiğine dikkati çeken Mehdiyev, şunları kaydetti:
"Salgınla mücadelede en büyük güvencemiz bilim ve bilimin önümüzü aydınlatan ışığıdır. Fakat salgınlar sadece viral bir tehdit olmayıp, aynı zamanda sosyal ve psikolojik etkileri haiz karmaşık bir olgudur. Dolayısıyla bilimin yükümlüğü sadece salgına yol açan belirli bir virüsü etkisiz hale getirecek laboratuvar çalışmalarıyla sınırlı olmayıp, bu süreçte ve sonrasında ortaya çıkabilecek ruhsal anlamdaki toplumsal ve bireysel buhranlarla baş etmede de etkin bir çalışmayı ihtiva etmelidir. Kovid-19 salgını viral etkilerinin yanında sosyal ve psikolojik etkiler de oluşturmuş durumda."
- "Akademiye büyük görev düşüyor"
Prof. Dr. Mehdiyev, salgınla mücadelede üniversitelere önemli görevler düştüğünü ifade etti.
Toplumların karşılaştıkları her türden sorunu çözmenin üniversitelerin öncelikli sorumluluğu olduğuna işaret eden Mehdiyev, "Ülkemizde, siyasal erk son 20 yılda bilimin kurumsallaşması adına eşine az rastlanır bir atılım gerçekleştirmiştir. Türkiye’nin her vilayetinde en az bir üniversite kurulmuş, bunların gelişmesi için hiçbir siyasal ve ekonomik fedakarlıktan kaçınılmamıştır." diye konuştu.
Mehdiyev, üniversitelerin küresel ya da yerel afetler karşısında doğru konum almalarını, bulundukları bölgenin her türlü gelişiminin teminatı ve öncüsü olmalarını sağlamak için eylem planlarını gündeme almaları gerektiğini dile getirdi.