TKP adaylarını belirlerken aynı zamanda bulunduğu tüm yerelliklerde güçlenme; dayanışma ve umudu büyütme hedefi taşıyor.
Bu toplantılardan biri bu hafta sonu Gaziantep'te gerçekleşti. Müzik dinletisi ile başlayan etkinlikte,
Türkiye Komünist Partisi Gaziantep İl Örgütü adına açılış konuşmasını gerçekleştiren Av. Sefer Karademir, "Bugün burada bir araya gelme sebebimiz, partimizin işçileri, kadınları, gençleri, kısacası emekçi halkı siyaset sahnesine taşımak ve halkın kendi adaylarını kendisinin belirlediği toplantılarda buluşmaktır. İşçilerin işsiz kalma ve geçim kaygısı duymadıkları, insani koşullarda çalışıp insanca yaşadığı bir ülke herkesin hakkıdır. Bilimsel, laik ve parasız eğitim herkesin hakkıdır. Gençliğin yıllarca eğitim gördükten sonra işsizlik gerçeğiyle karşılaşmadığı, nitelik, liyakat ve yeteneğe göre iş olanaklarına kavuştuğu bir ülkede yaşamak herkesin hakkıdır. Laik bir ülkede yaşamak herkesin hakkıdır. Yerli ve yabancı bir avuç sömürgenin ülkemizin tüm kaynaklarından yararlanması ve toplumsal servetin ezici çoğunluğunu elinde tutması nedeniyle en temel ihtiyaçlarımızı dahi karşılamakta zorlanırken, insanca yaşamak herkesin hakkıdır. Herkese iş olanağı sunulması, toplumsal zenginliğin eşit ve adilce bölüşümü, barınmanın, enerji kaynaklarına erişimin, ulaşımın, eğitim ve sağlık hizmetlerinin bedelsiz sağlanması herkesin hakkıdır." diye konuştu.
Ardından toplantıya katılan TKP Parti Merkez Konseyi üyesi Erhan Nalçaçı konuşma yaptı. Nalçaçı konuşmasında mevcut ittifaklar ve seçim yasasındaki değişiklikler ile beraber, partiler arasındaki farkın ortadan kalktığını ve mevcut ittifak sistemi içerisindeki yer alan partilerin kamuculuk, laiklik ve devletçilik gibi kavramları kullanmaktan imtina ettiklerini ifade etti.
Ardından halkın temsilcisi olmak adına Türkiye Komünist Partisi'nden milletvekili aday adayı olmak isteyen adaylar kürsüye gelerek konuşmalarını gerçekleştirdi.
Kürsüye ilk gelen tekstil işçisi Ali Bakır şunları söyledi:
"Ben bir tekstil işçisiyim. Sizler gibi elleriyle emeği üreten bir işçiyim. Patronların yedikçe acıkan, doymak bilmeyen boğazlarını doyurmaya çalışan bir çok işçiden biriyim. Biz tekstil işçileri hayatımızı düşük ücretlerle ucu ucuna geçindirmeye çalışırken benim patronum bana verdiği 1 aylık ücretini bir öğünde yiyor. Bizler kölelik koşullarında çalışmaya muhtaç bırakılırken onlar milyonluk araçlarda servetlerine servet katıyor.Bu gün başpınarda bir çok işçi açlıkla boğuşurken o büyük patronlar zevki sefa içinde günlerini gün ediyorlar. Ama bizler biliyoruz ki bu devran böyle gitmeyecek. Bu düzen değişecek ve bu düzeni biz değiştireceğiz."
Ali Bakır’ın ardından kürsüye gelen finans emekçisi Ersan Ali Özer ise konuşmasında daha güzel bir gelecek işçilerin sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.
Türkiye Komünist Gençliği adına konuşmasını gerçekleştiren Yusuf Yıldırım ise Gaziantep’te üniversitelerin açılması ile barınma, beslenme, ulaşım başta olmak üzere öğrencilerin birçok sorun ile karşı karşıya geldiğini, mevcut yetkililerin öğrencileri tarikatlara ve cemaatlere maruz bıraktığını ifade etti. Komünistlerin, sosyalistlerin görevinin farklı bir alternatifi kampüslerde, liselerde yaygınlaştıracağını, gericilere en büyük cevabın örgütlü mücadele ile verileceğini belirtti.