Gazeteci Necmi İnce’nin hazırlayıp sunduğu İNCE BAKIŞ programına katılan Yıldırım ve Bursa Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi aynı zamanda Bursa Cafe ve Restoran İşletmecileri Derneği Başkanı Şahin Sevinç, program sonrası, ManşetX Gazetesine önemli açıklamalarda bulundu.
Pandemi sürecinde ayakta kalma mücadelesi veren esnafın durumuna dikkat çekerek, özellikle yeme içme sektörünün büyük zorluklarla yüz yüze olduğunu söyleyen Şahin Sevinç, Bursa’da esnaf büyük sıkıntı yaşadığı halde, gerek BTSO’nun gerekse BESOB’un gerekli adımlarını atmadığını ifade eden Şahin Sevinç yetkililere de çağrıda bulundu.
NECMİ İNCE: Bursa Cafe ve Restoran İşletmecileri Derneği ne zaman kuruldu ve kurulduğunuz günden bugüne neler yaptınız?
ŞAHİN SEVİNÇ: Öncelikle şunu belirteyim. Siz takip ettiğim bir gazetecisiniz. Önceki günlerde pazardan yaptığınız canlı yayını seyrettim. Pazardaki havayı kokuluyorsunuz, tanık oluyorsunuz. Keşke mekânlarımız açık olsaydı, birde o havayı koklasaydınız. Biz derneği kurar kurmaz yani ilk yılımızın hemen ertesinde pandemi ile karşılaştık. 18 Mart’tan bu yana biz sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.
NECMİ İNCE: Bursa’da ne kadar üyeniz var?
ŞAHİN SEVİNÇ: Öncelikle Bursa’da ne kadar kapalı mekân var, önce ona bakalım. BESOB’a bağlı 25 bin mekân, işletme kepenk kapatmış. Cafe ve internet türünde olanlar 1 yıldır hiç açılmadı. Sadece lokanta ve cafeler ara dönemde kısıtlamalı saatlerle açıldı. Tam manasıyla söylemek gerekirse 1 yıldır bu sektör yerlerde sürünüyor.
NECMİ İNCE: Siz hem Bursa Cafe ve Restoran İşletmecileri Derneği Başkanı, hem de Bursa Büyükşehir Belediye Meclis Üyesisiniz. Bununla ilgili belediye meclisinde bir önerge verdiniz. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kiracısı olan işletmelerin kiralarının durdurması gerektiğini söylediniz. Bu konu ile ilgili son durum nedir?
ŞAHİN SEVİNÇ: 16’sında kapandı. 17’sinde açıklama yaptım. Hemen akşamı sayın Aktaş cevap verdi açıklamama. Aktaş kapandı ise biz bunu mecliste tartışırız dedi. Bizde önerge verdik. Önergemiz olumlu karşılandığı için kendisine de teşekkür ederim. Bunun akabinde ilçe belediyelerine sonra da Türkiye geneline yayıldı. Belediyeler kiralarını almadı. Peki bu ne kadar yeterli oldu konusuna gelince, bu oran Bursa’da ki esnafın yüzde birine tekabül etmiyor. Çoğunluk özel şahısların kiracısı durumunda. Yer sahiplerine durumumuzu söylediğimiz zaman onlarda biz ne yapabiliriz ki, bizlerde bu gelirle geçiniyoruz diyorlar. Esnaf adeta işin içinden çıkamaz hale geliyor. Esnafın kirası var SGK pirimi var, ödemeleri var. Mesela iş yerini açarken sıralı çek kesmiş, arkalarını cirolamış ama mekân kapalı. Mekân kapalı iken ne olması lazım? Devletimizin hemen şunu yapması gerekiyordu. Mekânları kapatır kapatmaz devlet, ‘’Ben bu mekânları kapattım. Kapattıktan sonra bu mekânlara dokunamazsınız. Mekânların çekleri, SGK primleri hepsi bana ait’’ demeliydi. Sosyal devletin anlamı budur. Devlet bu işletmelere bin lira destek yapsa ne olacak? Bizde de mekân kapalı sadece paket servis açık. O da gel al servisimiz var. Götür servisimiz yok. Paket servis Türkiye’nin %5’ine hitap ediyor. Diğer %95’lik kısım işletmeye gelip yemeklerini yiyen bir kültüre sahip Bursa’da. Çünkü bizim Amerikan vari bir kültürümüz yok. Sırf paket servis yapan işletmelerin bile işleri %30 düşmüş. Paket servis yapan işletme sahipleri mesai saati daraldı. İnsanlar evde diyor. Yani anlayacağınız yiyecek içecek sektörünün tamamının işi düşmüş. Türkiye’nin en büyük girdisini sağlayan yiyecek içecek sektörüdür. 2 milyonu aşan insanı etkileyen bir sektör bizim sektörümüz. Şu anda nerdeyse bütün restoranların 50 bin lira gideri var. Yani kapalı işletme her ay 50 bin lira geri gidiyor.
NECMİ İNCE: Devletin esnafa verdiği krediler hakkında ne düşünüyorsunuz?
ŞAHİN SEVİNÇ: Herkes krediye başvurdu. Kredi tam manasıyla alınamadı. Halk Bankası ve Ziraat Bankası ile çalışanlara kredi verildi. O bankalar ile çalışmadığın zaman gidiyorsun kredi başvurusuna. Hangi banka ile çalıştığını soruyorlar. Çalıştığın bankayı söylediğin zaman kredi için o bankaya başvurun deniliyor. Krediyi esnafın %5’i aldı. Alan diyelim kredisini Mayıs ayında aldı. Ödeme zamanları geldi 11. Ayda. Mekânları kapandı. Şimdi bu kredileri nasıl ödeyecekler? Dükkân kapalıyken dükkâna icra geliyor, SGK geliyor, bankadan çeklerin arkası cirolanıp geri geliyor.
NECMİ İNCE: Devlet bu ödemelere garantörmü olmalı?
ŞAHİN SEVİNÇ: Adam diyor ki arkadaş ben 30 yıl devletime vergi ödedim. Burada 1 yıl düşmüşüm, devletim bana sahip çıksın. İflasla karşı karşıya kaldım diyor.
NECMİ İNCE: Avrupa’da ki devletlerin verdiği desteğin benzerini mi bekliyorsunuz devletten?
ŞAHİN SEVİNÇ: Bizde biliyoruz ki Corona sadece bizim değil tüm dünyanın derdi. Ama Avrupa’daki devletler diyor ki, senin mekânın mı kapandı. Tüm giderlerin bana ait, sen giderlerini düşünme diyor. Ülkemizde insanlar diyor ki devlet ne yapsın? Öyle bir şey yok. Sen devlet olarak bana sahip çıkacaksın.
NECMİ İNCE: Mekânların açılması ya da devletin üst seviye destek vermesini mi talep ediyorsunuz?
ŞAHİN SEVİNÇ: Biz HES kodu ile açılmasını istiyoruz. Devletin verdiği destek adeta bizimle alay ediyor.
NECMİ İNCE: Siz geçen gün Bursa ve BESOB Başkanı Arif Tak ile ilgili bir açıklama yaptınız. Detayları öğrenebilir miyiz sizden?
ŞAHİN SEVİNÇ: Gelelim odalara. Elinizi vicdanınıza koyun. Bugün bizim mi haykırmamız gerekiyordu, bizim bağlı olduğumuz odaların mı? Bizi temsil eden odaların bu gün sahada olması gerekiyordu. Bizi temsil eden odaların Mart ayından bu yana, önce bizi toplayıp sonrasında Cumhurbaşkanı’na çok doğru bir reçete sunması gerekiyordu. Bana göre yiyecek içecek sektörünün sahibi yok. Sahipsiz olduğumuzdan ötürü durumumuz böyle. Türkiye’nin en büyük odalarından bir tanesi BTSO ve BESOB. Çok ciddi manada bütçeleri var.
NECMİ İNCE: BTSO kısmen de olsa açıklamalar ve programlar yapıyor.
ŞAHİN SEVİNÇ: BTSO timsah gözyaşları döküyor. Son 3 haftadır 2 meclis üyesini sahaya sürdü. Ben Burkay’ın sahada olmasını istiyorum. Çünkü bizden aldığı paralarla fantezi projeler yapamaz. Merinos’u yap, Altıparmak’a ikiz heykelleri yap, bahçe yap. Benden bugünün şartlarında aidat dahi alıyor. BESOB’un ise 1 tane bile beyanatı yok. Yazık günah. Bu esnafın sayesinde siz oralara geldiniz ya. Arif Tak’a durumu sorunca geçer bu işler diyor. Kardeşim siz sistemin adamı olmayın yazık günah. Esnafın yanında durun. Biz size hükümeti istifaya çağrın demiyoruz. Siz gidip bizim derdimizi anlatın. Siz koltuğunuza yapışmışsınız. Adam 50 yıldır orada oturuyor kardeşim ya. Bu esnafa ne yaptın kardeşim ya? Şimdi dönelim BTSO’ya. Bir kredi bile açmadı bize ya. Sanayici bizim yaşadığımız mağduriyeti yaşasaydı, İbrahim Burkay sessiz durur muydu? Buradan Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum. Bu esnafa zulmediliyor sayın Cumhurbaşkanım. Bu esnafı korumamız lazım.
NECMİ İNCE: Son mesajınız nedir?
ŞAHİN SEVİNÇ: İşletmede çalışan personelimiz evine süt götüremiyor, mama götüremiyor. Bizi HES kodu ile açmaları gerekiyor. Covit otobüslerde, metrolarda. Uçaklarda, kongrelerde bulaşmıyor da, bizim mekanlarımızda mı bulaşıyor?. Yetkilileri biran önce bizim işyerlerimizi açmaya davet ediyoruz.
<iframe width="560" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/9TBQ6OZ3KKg" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen></iframe>