Trakya Üniversitesinde (TÜ) Edirne kırmızısının, kent kimliğine ve ekonomisine kazandırılması amacıyla yürütülen çalışmalar devam ediyor.
Farklı disiplinlerde çalışan bilim insanı ve araştırmacıların yer aldığı Edirne Kırmızısı Çalışma Komisyonu, değerlendirme toplantısı için senato odasında bir araya geldi.
Rengin kumaşa aktarılması aşamasının değerlendirildiği toplantıda bu ay başında hasat edilen rubia tinctorumun toz haline getirilerek laboratuvar ortamında renk analizinin yapılması sonrası farklı kumaş türlerine uygulanmasına başlandı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Edirne Kırmızısı Projeler Koordinatörü Orkun Akman, plan dahilinde çalışmaların tüm hızıyla devam ettiğini belirtti.
TÜ'nün farklı bölümlerinden bilim insanlarıyla rengi sadece kent kimliğine, kültürüne, sanat yaşamına ve turizmine değil aynı zamanda bilimsel metotlar sonucu kent ekonomisine de sürdürülebilir şekilde kazandırmak adına çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Akman, şunları kaydetti:
"Edirne kırmızısını temelden ele alıp somut bir ürüne dönüştürmeyi hedeflediğimiz bu çalışmalar zaman, sabır ve emek istiyor, nasıl ki yüzyıllar önce Edirne kırmızısı uğruna büyük emekler harcandıysa bugün de aynı titizlik ve sabırla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yoğun mesai harcayan komisyon üyesi hocalarımızla birlikte Edirne kırmızısına büyük önem veren Rektörümüz Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’na teşekkür ederiz. Sağlam ve emin adımlarla yürüttüğümüz bu çalışmalar aynı zamanda yerel kalkınmaya da destek olacaktır."
- Edirne kırmızısının öyküsü
Dünya tekstil sanayisinde önemli bir yere sahip olan Edirne kırmızısı, 15. yüzyılda şehirde kök boya olarak üretildi.
"Tuğla kırmızısının daha parlağı" olarak nitelenen rengi elde eden ve adına "Edirne kırmızısı" diyen iki boya ustası, formülü bir süre sonra Fransa'ya götürerek bu rengin Avrupa'daki tekstil sanayinde yaygınlaştırılmasını sağladı.
Fransa'da 1740'lı yıllarda üretildikten sonra "Rouge d'Adrinople" (Edirne kırmızısı) adıyla sektörde yer edinen renk, özellikle tekstil alanında kullanıldı.
Edirne'de tarihi yapıların süslemelerinde ve şehrin geleneksel el sanatlarında kullanılan renk, aradan geçen süreçte unutulmaya yüz tuttu.
Rengin Avrupa'ya taşınması ve rengin formülünün elde edilmesi sürecinde pek çok casusluk faaliyetleri yürütülmesi, Edirne kırmızısının "efsane renk" ya da "efsanelere konu renk" olarak anılmasına neden oldu.